Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

408 syf.
9/10 puan verdi
Bir “Sabahattin Ali” İncelemesi
“Sabahattin Ali kanaatimce son neslin hikâyecilerinin en kuvvetlisidir.” Reşat Nuri Güntekin UYARI: Burdan itibaren okuyacaklarınız Sabahattin Ali’yle ilgili çokça bilgi içermektedir. Şayet spoiler yemek istemiyorsanız ( hoş biyografinin neresi spoiler olabilir zaten her şey her yerde yazıyor neyse) .................. Gidip şu işaretten sonrasını okuyabilirsiniz. Yazı biraz uzun görünebilir ki görünmüyor baya uzun :) Yine de bir solukta bitireceğinizin garantisini verebilirim. Keyifli okumalar dilemeyecem çünkü okuduklarınız pek keyif vermeyecek bu yüzden iyi okumalar dilerim. Gelen giden yerini aldıysa buyrun başlayalım. Yıl 1928, aylardan Kasım Sirkeci Garı’nda Almanya’ya gitmek üzere; özenle taranmış saçları, takım elbisesi, fötr şapkası ve yuvarlak çerçeveli gözlüğüyle Sabahattin Ali ve onu yolcu etmeye gelen iki arkadaşı beklemektedir. Bunlardan biri Pertev Naili Boratav diğeri de Hüseyin Nihal Atsız’dır. Maarif Vekâleti’nin yabancı dil öğretmeni yetiştirmek için Avrupa’ya öğrenci göndereceğini öğrenen Sabahattin sınava girmiş ve eğitim için Almanya’ya gitmeye hak kazanmıştır. Şimdi veda zamanıdır Ali son kez elini dostlarının omzuna koyar “Hoşça kalın” der ve trene biner. İşte asıl hikâye bundan sonra başlar. Almanya’ya giden Ali 1930’da Nazi sempatizanı bir Almanla kavga ettiği için haklı olduğu halde okuldan atılır. Türkiye’ye döner ve iş aramaya başlar. Birçok gazete, dergide yazdıktan sonra yolu çok önemli birine çıkar. Hayatına Ustam dediği Nazım Hikmet girer. Nazım bir mektubunda şöyle der Sabahattin’e. “Sana her zaman o kadar güvendim ve o kadar güveniyorum ki, zorlukları, yüklendiğin ağır yükün altından kalkarak yeneceğine inanıyorum. “ Sabahattin de bu mektuba şöyle cevap verir. “ Şu an inan ki, senin dostun olmakla değil, sadece seninle aynı devirde yaşamış olmakla övünüyorum. “ Bu sırada Nazım hapistedir 28 yıl ceza almıştır. Ali de bu zamana kadar Aydın, Konya ve Sinop’ta hapis yatmıştır. Şu sözleri söyler dostlarına. "Hükümet, kendiyle rekabet edecek düşünce ve kalitede olanların dışarıya çıkmasını istemiyor. Adam öldürmüş, hırsızlık yapmış ya da benzeri bir suç işlemiş olanlar sevinebilirler. Ama mesela, benim gibi siyaseten içeride bulunanınız varsa, sevinmek için acele etmesin derim." Almanya’ya giderken sımsıkı sarıldığı arkadaşı Nihal Atsız ile artık düşmanlardır. Fikirleri, yaşayışları, çevreleri taban tabana zıt düşmüştür. Öyle ki Atsız dönemin Başbakanı Şükrü Saraçoğlu’na Orhun Dergisi üzerinden açık mektup yazmış ve hem Hasan Ali Yücel’in hem de Sabahattin Ali’nin öğretmenliklerinin feshedilmesine sebep olmuş, tabii dergisi de kapatılmıştır. Bu olaylardan sonra Aziz Nesin ile tanışıp birlikte Markopaşa adlı mizah dergisi çıkarırlar. Ama dergi dağıtıcısı sözünden cayar ve dergiler ortada kalır. Ama Aziz Nesin’in heybesinde ‘Yılmak’ sözcüğü yoktur. İki bin tane dergiyi alıp sokağa fırlar bütün bayilere dergiyi bırakır. Eminönü’ne vardığında elinde kalan dergilerle “Markopaşa” diye bağırır ve süratle derginin satılmasını sağlar iki güne dergiler tükenmiştir bile. Ali’nin dilinin kemiği yoktur. Yeri gelir dönemin Başbakan’ına bile lafını esirgemez. #35672675 Taraf tutmadığı için bertaraf olanlar arasındadır Ali. O sadece herkes için eşit bir dünya ister. Her zaman her şeyi sorgular. Arkadaşı Pertev’e şunu sorar bir gün. #35181415 Hapis yatmaktan , Aliye’si ve Filiz’inden ayrı kalmaktan , sürekli takip edilmekten, kitapları, dergileri toplatılmasından yıpransa, yorulsa, bıksa bile asla sözünü esirgemez herkese karşı dimdik durur sebebini de şöyle açıklar. #35787502 Tabii sonucunu da hapiste yatarak öder. Keşke ödediği bedel sadece hapis olarak kalsaydı. Parasızlıktan, işsizlikten bıkan Ali kamyon nakliyeciliği işine girişir. Amacı biraz da olsa artık bu işlerden uzak durmaktır. Yine de durmaz, her gördüğü haksızlığa, adaletsizliğe, ırkçılığa karşı çıkar. Karşılığında da sadece sefalet görür. O sıralarda karşılaştığı dostlarına “ Hayatımda hiç bu günlerdeki kadar sıkılmamış ve imkansızlıklar içinde çırpınmamıştım. “ diyordu. Şöyle diyor Balcıgil Ali için. #35461314 Hapiste yattığı sırada istihbarat ajanı olan, ilerde katili olacağını bilmediği Ali Ertekin ile tanışır. Bulgaristan’a götüreceğini söyler cani, halbuki onu Bulgaristan sınırında katledecektir. Olayın detaylarını yazmak istemiyorum. Sabahattin Ali’nin cenazesi otopsi yapılacak bahanesiyle alınmış ve esrarengiz (!) bir şekilde ortadan kaldırılmıştır. Ali Ertekin 4 yıl ceza almış ama cezasını çekmeden çıkan afla birlikte kurtulmuştur. Filiz Ali babasının öldürüldüğü yere mezar taşı koyup üzerine şu dizelerini yazar: “BAŞIM DAĞ, SAÇLARIM KARDIR BENİM MESKENİM DAĞLARDIR.” Osman Balcıgil’in dediği gibi; #35789526 .............................................................................. Kitap 1930 -1950 yıllarının sosyo-politik, kültürel ve ekonomik yapısı hakkında da bilgi veriyor. Türkiye’de ve dünyada neler olup bittiğini öğreniyorsunuz. İkinci Dünya Savaşı’ndan tutun da Hiroşima’ya, Atatürk’ün vefatından, Nazi faşizmine kadar birçok konuda bilgi sahibi oluyorsunuz. Ve içinizi asıl acıtan da 80-90 yıl geçmesine rağmen ülkemizde en ufak bir sistemin, uygulamanın, mekanizmanın, en önemlisi düşünce yapısının değişmemiş olması. Konuşanı susturma, düşünmeyi engelleme, tektipleşme, hapse attırma vs. gibi olayların artarak devam etmesi. Kitapta eleştirdiğim üç nokta vardı. Birincisi; Hint filmlerinde aniden araya giren dans ve müzik gibi, Balcıgil’in de en duygusal anlarda Sabahattin’in çapkınlıklarını araya koymasıydı. Tam duygusal bir konuşma yapılacak pat ‘Neyse ki Melahat vardı. İyi ki Sabahat vardı. ‘ tarzı yazılarıydı. İkincisi; Aliye Ali’ye çok çok az yer vermesiydi halbuki Ali kadar Aliye de çekmiştir. Üçüncü de; fotoğraf gibi materyaller kullanmamasıydı. Dili gayet sade, söyleşi tarzında hemen okunacak bir kitaptı. Her açıdan bilgi sahibi olmak için okuyun derim. Bu koca yazıyı Kürk Mantolu Madonna ile ilgili kısa bi videoyla bitirmek istiyorum. İzlemenizi tavsiye ederim. Okuyup buraya kadar geldiyseniz şayet çok teşekkür ederim. youtu.be/L1mu-x_4FaM
Yeşil Mürekkep
Yeşil MürekkepOsman Balcıgil · Destek Yayınları · 20164,986 okunma
··
820 görüntüleme
Gül okurunun profil resmi
Sabahattin Ali’nin renklendirilmiş fotoğrafları. twitter.com/envergezmiss/st... twitter.com/envergezmiss/st...
Mustafa A. okurunun profil resmi
Eline sağlık güzel bir inceleme olmuş. Dediğin gibi Sabahattin Ali'nin çapkınlıklarının anlatılması yazarın önüne geçmiş.Çapkın mıymış? Çapkınmış Ali. Ama bunun yanında da birçok şeymiş. Onlardan çok az bahsedilmiş. Örneğin Sinop cezaevi yaşantısı ya da orada yazdıkları bile bir kitap eder. Ya da Aziz Nesin ile çıkardıkları ve sürekli kapatılan dergileri bile başlı başına bir kitap eder. S. Ali'nin biyografisi için yetersiz bir kitap ama okumakta fayda var.
Gül okurunun profil resmi
Benim yazdıklarım üstünkörü bilgiler olmasına rağmen bu kadar uzun oldu. Dediğin gibi sayfalarca yazılacak bi hayat hikayesi var. O kısımların sürekli tekrarlanması beni de rahatsız etti. Açıklayıcı yorumun için çok teşekkür ederim. 🙏🏼
Ferah okurunun profil resmi
"Bir Sebahattin Ali incelemesi" değil de başlık için Gül 'den doğan mucizeler çok daha yakışırdı demekten kendimi alamıyorum. Yüreğine kalemine sağlık Gül.
Gül okurunun profil resmi
Est. sizden doğan mucizelerin yanından bile geçemeyiz. :) Beğendiyseniz ne mutlu bana çok teşekkür ederim 🙏🏼❤️
Roland Deschain okurunun profil resmi
Nasıl ya mezarı da mı yok? Kayıp oldu diye yazmışsın. Emeğine sağlık
Gül okurunun profil resmi
Hayır. İnceleme yapılacak diye çıkarılıyor bir daha da haber alınamıyor. Kızı yıllarca aramasına rağmen de bulamıyor. Teşekkür ederim 🙏🏼
4 sonraki yanıtı göster
Pınar özsoy okurunun profil resmi
Tıpkı kitabın sonundaki gibi hüzünlendim bu belgeselin sonuna gelince... Bu kadar aydın bir beynin, ülkesi ve geleceği için düşüncelerini açık yüreklilikle paylaşmaktan çekinmeyen bir yazarın sonu böyle olmamalıydı.acılarla, hasretle dolu hayat hikayesi, yürek sızısı Sabahattin Ali.
1 önceki yanıtı göster
Gül okurunun profil resmi
Tam da böyle acık sözlü olduğu için korktular ondan. Kemiklerinden bile korktular... Ben teşekkür ederim bu güzel yorumunuz için 🙏🏼
Liliyar okurunun profil resmi
Tam da Bütün Şiirleri 'ni sipariş etmişken Sabahattin Ali' yle ilgili böyle güzel bir incelemeyle karşılaşmak çok hoş oldu benim için. Kalemine, emeğine sağlık. :))
Gül okurunun profil resmi
Böyle güzel tesadüfler gerek bize. :) Şiirleri çok güzel zaten yarısını şarkı olarak dinliyoruz. Her bir şiirini de farklı birine yazmış Balcıgil gibi yapayım ben de :) Çok teşekkür ederim. 🙏🏼
Bu yorum görüntülenemiyor
Requiem okurunun profil resmi
Bu sistem belki de en acı ölümü ona yaşatmıştır. Bilerek sistemli şekilde bir insan serbest bırakılıp sonrada en mutlu ve özgür olacağı kurtuldum dediği tam o anda onu infaz etmek kadar acı birşey olamaz...aklıma geldikçe sinirden ve huzunlenmekten kafayı siyirasim geliyor bazen..
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.