sıra sıra dizilmiş anılarım gecenin içine
sonsuza doğru uzanmış gidiyorlar.
gülümsüyor her biri karanlığın içinden bana
hangisine baksam sanki çağırmış gibi
koşarak gözlerimin önüne geliyorlar.
hangisiydi içlerindeki en mutlu günüm.
yoksa şu en uzakta kalmış olan mı ?
elimde kırık bir oyuncak dizlerim tozlu.
evet evet o olmalı küçüğüm daha orada çok
çünkü küçüklerin olur böyle mutlulukları.
ya şu şişman dut ağacının tepesindeki halim.
sanki bir yıldız tutmuş gibi; öyle büyük sevincim.
yaprakların içine gizlenmiş bir tarla kuşu
ötüyor dalında benden hiç korkmadan.
ya küçüklüğümden cesaretli, ya varlığımdan habersiz
artık çürüdü, döküldü o ağaç, tıpkı gençliğim gibi.
dalındaki kuşlar, bilinmez bir aleme kanat çırptılar.
dün avuçlarımda tuttuğum bugün daha uzak yıldızlardan.
şimdi dönüp baktığımda geriye bu yalnız gecelerde.
ne de büyük mutluluklarım kalmış ,geçmişin içinde.