Gönderi

456 syf.
·
Puan vermedi
Homo Zeus bey adına :)
    Merhaba sevgili insanlar. Ben geldim.  Geleceğin homo deusu. Yoksa homo zeusu mu demek gerekirdi.  Sanırım aynı kapıya çıkıyor. Sapiens in yazarıyla yine baş başa kaldık sanırım ve bizi yine oldukça etkiledi sarstı .   Harari homo sapiens kitabıyla karşımıza çıkarak yıllarca doğru bildiğimiz bazı doğruları altüst etmişti. Alt üst olmak.  Tuhaf bi ifade doğrusu.  Evet evet altüst olduk bazı konularda.  Mesela günümüz insanını barbar biliyorduk lakin Harari ye göre eski insanlar barbardi . Bizler yani şimdiki nesil daha ılımlı sevecen modern ve medeni olarak bulduk bir anda kendimizi.  Nitekim Harari nin sapienste anlattıkları gerçekten de bizi medeni yapıyor eski insanlara göre.  İyi ya da kötü anlaşmalar yapıyor ve anlaşmalara daha yatkınız en azından.  Peki ya 'gelecek bizler' . Onlar nasıl olacak. Sanırım daha çok altüst olacaz . Çünkü karşımıza homo deus kendi tabirimle homo zeus olacaz.  Bu daha altüst edici olmaz mı sizce de?     Homo deus! Burdan keşke kendisine seslenebilseydik.  Lütfen tanrilasma.  Yerinde kal. Ama bunun iyi bisey olduğunu da bilmiyoruz ki. Peşinen hiç bişey diyemiyoruz. Tanrilasalim mi tanrilasmayalim mi. Ben de açıkçası tereddütler içindeyim.  O yüzden hem seslenmek istiyorum gelecektekilere hem de iyi olur mu diye düşünmüyor değilim açıkçası homo zeus hakkında. Birçok açıdan avantajlı duruma gelecez açıkçası.  Görüşüm itibariyle insan su anda hala doğaya esir.  Ve doğanın herhangi olumsuz bir hareketi bizleri yerle bir ediyor.  Doğa derinden derine bizi tehdit etmeye devam ediyor.  Sizler ilerlediniz ama tek bir yer sansinstisina bakar dercesine. O zaman bizi kurtaracak bir Nuh bulunur mu bilinmez.  Bir Nuh zekası olur mu o da bilinmez. Hade hastalıkları geçtim.  Ebola sars domuz gribi vs vs. Bi açıdan bunların oluşmasında dolaylı olsa bile insan etkisi vardır.  Ama ya doğanın gerçek müdahaleleri. Düşünsenize bi göktasinin la la la laylay diyerek bize yaklaştığını.  Görmek nasip olmasın.  :) Doğanın 'gercek mudahaleleri'nden dolayı insanın 'homo deus'olmasi o yönde ilerlemesi pek tabii olarak ve kaçınılmaz olarak oldukça elzem bir durumdur. Ama ama ama . Ya Homo deus kendi kendisini yok ederse. Nerde bizim tarihimiz.  Sultanlarımiz saraylarımiz soyadilarimiz akrabalar eşler çocuklar kabileler aşiretler var bide.  Ya biz bunları kendi kendimize homo deus uğruna kaybedersek yok edersek.  İşte bizi düşündürecek olan bu olmalı.  Yerimize robotlar gelecek. Bizim beynimizle oluşturduğumuz algoritmalar bize hükmedecek belki de. Bu istenilen bir şey mi acaba. Olması gereken bu mu sizce? Evlilikler son bulacak belki de. Partnerler arasındaki sex ilişkisinden duyulan haz robotla karsilanacak. Erkekler kadınlara kadınlar erkeklere ihtiyaç duymayacak.  Çocuklar belli anne ve babalara ihtiyaç duymayacak.  Dostluklar yerini veriye bırakacak.  Tamamıyla çıkara dayalı ruhsuz maneviyatsiz bir geleceği istemek çok mu doğru? Ve bizler tüm bunları yaparken doğanın bize vermiş olduğu sınırlı kaynakları sınırsız şekilde kullanmaya çalışacağız. Ya yeni dogalar elde etmeden var olan doğamızi tüketecek olursak biz ne yapacaz.  Kitapta çok kes yeni yerlerden (gezegenler) dem vuruluyor.  Çok çok güzel bir düşünce.  Şahsen voyager uzay aracının insan sesleriyle donatılmış olup uzaya firlatilmasindan ötürü çok mutluyum.  Ve voyager şimdilerde güneş sisteminden çıkmak üzere.  İnsanlık nerelere kadar ulaştı.  Bu muazzam bir mutluluk duygusu.  Evet bizler,insanlar güneş sisteminden çıkmaz üzereyiz.  Amaa kendimiz değil.  Etkimiz.  Burda bir parantez açalım  ve şöyle diyelim.  Gozlemledigimiz Etkimiz diyelim şuna.  Demek istediğim şu, ya Gozlemledigimiz etkimizden ziyade kendimiz yeni yerlere gidemezsek,fethedemezsek,kesfedemezsek ve tüm bunlar uğruna doğanın sınırlı kaynaklarını hoyratça harcamaya devam etsek ve gün geldiğinde tüm kaynaklar tükendiğinde dünyada yapayalnız kalsak ve yeni araştırmalar için kaynak bulamazsak ne olur?  Doğayı hoyratça kullandık ya o yüzden soruyorum? Bir de siz düşünün sevgili insanlar      Kitapta ilginç bulduğum bir diğer konu da ölümsüzlük düşüncesi.  Ölümsüz olmaya ne de çok yatkınız.  Ölmeyi o kadar kötü görmüşüz ki doğa kanunu olduğunu bile unutmuşuz.  Biz de doğanın parçası olduğumuzu unutarak tabi. Bir insan niye ölümsüz olmayı dilesin ki. Ne yapacak mesela. Yüz bin yıl yaşadı diyelim. Hangi tecrübeyi edinmiş olmayacak ki . Değişik tatlar,arabalar,oyunlar,kadınlar,erkekler,yerler,similasyonlar,hevesler vs vs. Hangisini tatmamis olacak ki.  Tüm bunlar tadildiginda mutlak bir yalnızlık hissetmeyecek mi sizce de. Ölüm bir güzelliktir.  Ve iyi ki de var.  Dünyanın nüfusuna baktığımızda şimdi bile birbirimizi yiyoruz.  7 milyarcik insan var topu topu. Milyarcik diyorum çünkü ölümsüzlük yakalanırsa varın siz düşünün nüfus sayısını.  Gerek var mı?   Kitapta rahatsız olduğum durumlardan biri de cemiyet için bilim fikri.  Zengin cemiyeti.  Zenginler yaşayacak ama fakirler bilimden yoksun olduğu için öteki planda olacak.  Bu insan eliyle yapılmış doğal seleksiyondan başka bişey değildir sevgili okurlar.  Tamam bunu net bir dille dile getirmiyor sevgili Harari ama derinden derine dillendiriyor.  Mevzilere diyor mevzilenin diyor.  Bu bir uyarı değildir bence. Kitleleri pasifize etmekten başka hiç bişey değildir.  Bunun açıklaması aynen şöyledir.  Fakirlere bay bay.  Fakirler homo sapiens zenginler ise homo deus :)) belki de bunu dile getirmek istemiştir.  Hakkını yemeyelim keskin zekanın peşinen.   Sevgili insanlar bizim homo deus a ihtiyacımızın olmaması gerekiyor kanaatimce.  Tamam bilim ilerlesin.  Doğanın gerçek müdahaleleri karşısında tedbirlerimiz olsun . Algoritmalarimiz da olsun.  Başka gezegenler keşfedip oralara da gidelim ama tanrilasmayalim.  Aramızdaki maneviyatı ve bu maneviyatın verdiği huzuru başka bir şeyle degismeyelim diyorum.    Yuval Noah Harari gibi bir kişiyi okumak gerçekten de büyük zevk. Herkesin okumasını dilerim.  Temelde sapiens ile karşılaştırıldığında homo deus diyalektik açıdan ufkumuzu açacaktır.  Nerden nereye niçin nasıl cvplarini bol bol düşünüp kendinizce çıkarımlarda bulunacaksiniz.  Eserin dili sokakta konuştuğumuz tarzda basit ve sade . Bilimsel terimler haricinde.   İyi okumalar . Hoscakalın
Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi
Homo Deus: Yarının Kısa Bir TarihiYuval Noah Harari · Kolektif Kitap · 201712,3bin okunma
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.