Gönderi

Geçmiş
İyi akşamlar, #36889321 hikaye yazma etkinliği kapsamında, ismini vermek istemeyen bir okurun hikayesini paylaşıyorum. Okursanız sevinirim Geçmiş "Her harf iskele kursun düşlerime. Biliyorum yazmalıyım, yazmalıyım ki, sussun aklımdakiler, yorulsun beklemelerim. Tak etti canıma bu sessizlik! avazımın çıktığı kadar bağırmak istiyorum "yeter artık gel" diye! Ama hayallerimi yeni uyuttum. Uyanırlarsa, sabrım taşacak, arzularım zapt edilemeyecek. Ne savaşlar veriyorum içimi cehenneme çeviren belirsizliklerle bir bilsen? Bi bilsen; tutardın elimden, çekerdin kendine doğru sarılıp kovardın korkularımı. Çok korkuyorum, çok! Ama bilmiyordun, bilseydin gelirdin. Bu yüzden kızmayacağım sana. Korkularım, arzularım, hayallerim ve aşkın değerini bilmeyen, aşkı lekeleyen ahmaklar size sesleniyorum hepiniz duyun; Ben her şeye rağmen "O'nu" affettim! Ben, erdem'imin vebalini çekeceğim. O, ise bensizliğin." Şimdiki zamandan, geçmiş zamana yapacağı yolculukta, geçmişin-geleceğinde görebilmek için bu notu bıraktı zigon sehpaya. En büyük derdinin bu olduğunu düşünüp duruyordu, hâlbuki geleceğin getirebileceği dertlerden habersizdi zavallı. Yolculuk başlamıştı nihayetinde. İlk durak Okul çağlarıydı. Okul çağlarına geldi zaman, tek derdi ders notları, sınıf arkadaşlarıydı, bide değişmez sabah uykuları. Mutsuzluğu yüzüne öyle bir yer edinmişti ki, gören herkes; kendi dertlerini bir kenara bırakıp ona acıyordu. - O da ne? Zigon sehpa! Üzerinde duran sayısız kağıt ve kâğıtta şu notlar; "Üzülme bunların hepsi bitecek! Uykularını kaçıran dersler, acımasız öğretmenlerin ve sınıftaki aptal çocuklar! Bir gün hepsinden kurtulacaksın. Yepyeni bir hayatın olacak ve her şey yolunda gidicek Çok mutlu olacaksın. Dayan lütfen" " - Neden görmüyorsun bunları küçük? Sana bırakmıştım bu notları! Senin için geldim ben, senin için. Sana yol göstermek için. Bak bana, gör beni. Gör, yardım edeyim sana. Al şunu notları, al oku, al... Boşuna üzüyorsun beni... Boşuna ağlatıyorsun beni... bak bana bugün ben bunların hiçbirini hatırlamıyorum! Kıyma bana! Yeter sus ağlama... Sus diyorum! Kahretsin. Beni ne görüyorsun, ne de duyuyorsun." (...) Zamanı geriledi. Geriledikçe, her yaşında bir sorunla karşılaştı. Her sorununa sayısız not bırakmıştı ama nafile ne geleceğinden ders çıkarabilecek sezgileri vardı, ne de zigon sehpaların üzerindeki görünmez notları görebilecek gözleri. İnsan buydu işte, geçmişine yaptığı yolculuğu geleceğine yapamıyordu maalesef. Geçmişine yaptıkları ise faydasızdı!
··
27 views
Erhan okurunun profil resmi
Hayat yolculuğu ile ilgili güzel bir hikaye, teşekkürler.
Rahime okurunun profil resmi
Bir kadının kaleminden çıkmışa benziyor bu yazı fakat biraz da Zweig havası sezinlemedim değil. İsmini vermek istemeyen arkadaşın eline sağlık. :)
Bu yorum görüntülenemiyor
Sorel okurunun profil resmi
Ismini vermemesine pek sevindim doğrusu. Boyle kötü bir öykü yazmış olsam değil ismimi vermek, kendimi artık kendime kabul ettiremezdim.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.