Gönderi

416 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Aralık ayının ilk kitabı Uğultulu Tepeler, eğer “klasikler sıkıcıdır, ağır geliyor, bir türlü okuyamıyorum, doğru kitaptan başlayamıyorum” tarzında bir ön yargınız varsa bunu yenmek için okumanız gereken bir klasik olduğunu düşünüyorum. Çünkü genel olarak kitap hakkında yazılan kasvetli,durağan gibi yorumlar kitap için hakettigi değeri yansıtmıyor diye düşünüyorum. Ayrica kitabin durağan olması tamamen okuyucunun kendi okuma hızına/suresine bağlı. Olaylar bir başlıyor ardı arkasına sayfaları çeviriyor insan zaten ne olacak acaba diye. Yine de çok benim tarzım olmasada okunması lazım gelir diye okudum ve galiba harika bir okuma oldu, ki ben zaten Brontë kardeşlere hayranım. Yaşadıkları dönemde kadının edebiyatla(hatta başka her türlü işle)uğraşmasının hoş görülmediğini az çok hepiniz bilirsiniz, bu durumla savaş verirken erkek isimleriyle şiirler yayimlamaya başlayıp, daha sonra kendi isimleriyle hür birer birey olarak böylesine içimize işleyen eserlere imza atmaları bence kesinlikle takdir edilesi bir olay. Emily Brontë 1848'de öldüğünde dünya edebiyatının en güzel romanlarından birini, Uğultulu Tepeler'i bırakmış ardında. Bu Victoria dönemi romanı, kimine göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşk romanı, kimine göre her okunuşunda değişik tatlar veren çağlar ötesi bir eser, ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir. Ölümünden bir yıl önce bitirdiği Uğultulu Tepeler'deki kişilerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Brontë'nin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdığı da bir gerçektir.Naçizane tavsiyemdir okuyunuz..
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Can Yayınları · 202141,9bin okunma
··
61 görüntüleme
Penthos