Gönderi

480 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
Bu uzun bir inceleme yazısı olacak çünkü İlber Ortaylı'nın Atatürk hakkında bir kitap yazması beklenen bir durumdu ve ne derece başarilı olduğu üstüne söylenecek çok şey var.Öncelikle tarafını ifrat ya da tefritten yana seçip uç noktalarda yaşayanlar yani kendilerini Cumhuriyetçi ya da Osmanlıcı olarak etiketleyenler bu kitapta aradığı Atatürk'ü bulamayacak çünkü sağ olsun Ilber Ortyalı gerçek bir tarihçi gözüyle fundamentalist davranmayarak çok geniş bir Atatürk portresi çizmiş.Yine de bu kitabı biyografik bir roman olarak değerlendirmek bence zor çünkü daha çok dönemin tarihi bilgileri ışığında aydınlanan bir kitap okudum.Mesela Ortaylı Rus tarihine ve Balkanlara oldukça hakim olduğu ićin sık sık oraları da anlattı ki belki de bazen bu üstünde çok fazlaca durdu. Öncelikle şuna cevap vereyim.Kitap okunmalı mı?Muhakkak okunmalı diyorum çünkü Atatürk'ü anlamak için Atatürk'ün kurmay olarak üstünlüğünü kavramak ve dönem şartlarında yaptıklarına hayal edebilmek için bu kitaba ihtiyacımız var.Fakat Yılmaz Özdil'in Atatürk ile ilgili kitabına da başladığım için biyografik roman arayanlara öncelikle o kitabı tavsiye ederim.Bu kitabın genel olarak bakarsak olumlu yönü olaylara tarihçi nesnelliğiyle bakılması ve dönemin şartlarını oldukça iyi aktarmasıdır ki bunu sık sık karşilaştırmalarla yapıyor.Eleştireceğim tek yönüyse bütün Ortaylı kitaplarında aşırı bilgiden doğan daldan dala atlama sorunu.Adam o kadar çok şey biliyor ki bu onun dağınık bir anlatim yapmasına sebep oluyor. Kitabı okuyamayacak olanlar için bundan sonra yazdıklarım *spoiler olacaktır o yüzden okumayabilirler fakat okumayacaklar için bazı önemli anekdotları yazmak istiyorum.Birincisi 1881'de doğan Atatürk'ün ömrünün ilk 28 yılı 2.Abdülhamid döneminde geçmiştir ki hakan-ı sabık hakkında Atatürkün söylediği menfi şeyler yoktur.Ikincisi Türk kurmayları yetişme tarzları ve eğitimleri açısından gercekten o dönem için ileri seviyededir,aralarında dil bilenleri çoktur ve Kurtuluş Savaşı'ndan önce Arap çöllerinde Trablus'ta ve Balkanlarda yogun savaş tecrübesi kazanmıslardır.Yani Milli Mücadele bir tesadüfün değil böyle ileri komutanların eseridir. Bir diğer önemli husus Latin harflerinin kabulüdür.Bu konuda 2.Abdülhamit'in dahi harflerin okumayı zorlaştırdığına dair değerlendirmesini görmek bemi mutlu etti.Kısacası harf devrimi bazı cahil kafaların dediği gibi bir gecede olmuş olay değildir.19.yy'ın basından itibaren mütala edilen bu konuyu Mustafa Kemal daha Selanikteyken Türkologlarla tartısmaya başlamıştı.Harflerin değişmesi bir gereklilikti,sekiz ünlü harfe sahip bir dil üç ünlüye sahip Osmanlıcayla ifade zorluğu ve karışıklıgı yaşıyordu.Şunu da kitaptan hareketle belirtmem lazım ki Arap harflerinin bırakılmasının kültürun kaybedilmesiyle ilgisi yoktur kaldı ki Latin harflerinin sahibi olan Roma da tarihten yok olalı çok oldu. Yine fundamentalist kişiler tarafından son zamanlarda deniyor ki Mustafa Kemal Çanakkale'de yoktu.Bu Türkiye'nin ölümsüz liderini yok etme çabasının ürunüdür zira Kurtuluş Savası'nın önderi olurken Anafartalar kumandanı olarak biliniyordu.1.Dünya Savaşı'nda istese Sofya'da kalabileceği halde özellikle yazısarak "Arkadaslarim ates hattındayken burada kalmam doğru değil." kendini cepheye tayin ettiiştir.Bugün bedelli çıktı diye sevinenlerin Atatürk'ü olumsuz anmaya hakkı yoktur. Mustafa Kemal kendi anılarında ve Nutukta Sultan Vahideddin'i uyuşuk,iradesiz olduğu kadar da daima yarı kapalı gözleriyle hilekar entrikalar çevirmeyi seven bir kişi olarak tasvir ediyor.Bazıları çıkıp diyor ki "Vahideddin Atatürk'ü kurtulus Savası'nın lideri yaptı." bu da cehaletin bir ürünüdür ki ben öğrencilerimin böyle mesnetsiz düşünmesini istemem.Yahu her şeyden önce Atatürk hakkında idam kararı çıkaran biri nasıl Atatürk'ü destekliyor anlamıs değilim. Çok uzadı ama Lozan konusu çok tartışıldığı için Ortaylı'nın kitaptaki görüsünü aktarayım "Lozan ne hezimettir ne de bir zafer şartların elverisliliği ölçüsünde bir uzlaşmadır." Kısa kısa #Hilafet ruhani değil siyasi bir kurumdur. #Cumhur kelimesinin bir rejim anlamında kullanımı Türklerin icadıdır. #Cumhuriyet ve Osmanlı bir bütündür sadece devletin adı değişmiştir. #Menderes gelmiş Türkçe ezanı kaldırmıs deniliyor oysaki Türkçe ezanın kaldırılması Halk Partisinin teklifidir.Kaldı ki Türkçe ezan da kaldırilmadı sadece cezai takibattan kurtuldu. #Atatürk 1.68 boyundadır.Kızdıgında asla küfretmez "inatçi katır"derdi.Çevresindekilere "namazı da kılın resim de yapin"derdi.Kendisi de kur'an okur iyi okunmasını isterdi.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Gazi Mustafa Kemal Atatürkİlber Ortaylı · Kronik Kitap · 201811.4k okunma
·
8 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.