Gönderi

240 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 43 days
Kitaba başlamadan önce bir şüphem, tereddütüm vardı: Kitap sıradan okurun anlayabileceği bir anlatım mı sunuyor yoksa psikolojiyle uğraşanlar için yazılmış bir alan kitabı mı? Neyse ki tereddütüm yersiz, şüphem yurtsuzmuş. Yazar bu kitabı herkes için yazmış; yaşamını nitelikli kılmak, gerçekleriyle yüzleşip kabul etmek isteyen herkes için. Kitabı bir roman okurmuş gibi araya başka bir şey sokmadan, bir nefeste okumadım. Belirsiz aralıklarla, bölüm bölüm okuduğum için bütününe dair hatırladıklarım net değil. Yine de Adler bazı şeyleri o kadar vurgulamış ki dikkat kesilmemek elde değil. Adler'in kitapta neredeyse her bölümde değindiği üç şey var: 1- Her insan bir "yaşam üslubu" oluşturur ve buna uygun yaşar. Ancak biz bir insanın yaşam üslubunu her şeyin sütliman olduğu anlarda değil problem durumlarında, çatışma anlarında tespit ederiz. 2- Her insanda farklı yoğunlukta da olsa bir aşağılık duygusu vardır. Eğer birey bu aşağılık duygusunu toplumsallaşma yoluyla olumlayamazsa o zaman bu aşağılık duygusu bir komplekse dönüşür ve hem birey hem toplum için istenmeyen süreçleri başlatır. 3- Bireylerin yaşam üslupları büyük oranda bebeklik ve ilk çocukluk yıllarında oluşur ve kemikleşir. Bu nedenle sağlıklı bir birey ve dolayısıyla sağlıklı bir toplum için aileler bilinçli olmalı, onların yetişemediği yerde de okul ve öğretmenler harekete geçmelidir. Adler bu maddeler dışında hatırlanan ilk anıların, bedensel duruş ve şekillerin, düşlerin bireyin yaşam üslubunu tespitinde önemli olduğunu belirtir. Kitabın son bölümü olan Cinsellik ve Cinsel Sorunlar'da ise Freud'la olan keskin bir uyuşmazlığını yakalayabiliyoruz: Freud kişiliğin büyük oranda cinselliğe ve cinsel dürtülere dayalı oluştuğunu iddia ederken Adler kişiliğin toplumsallaşma, sosyalleşme kaynaklı oluştuğunu, cinselliğin de toplumsallaşmayla paralel şekillendiğini iddia eder. Bireysel psikolojinin temel ilkelerinin anlatıldığı birinci bölümün sonunda yazar şunu söylemeden de edemiyor: "Günümüzde birçok psikoloji ve psikiyatri ekolleri bulunmaktadır. Bir psikolog bu, bir başkası öbür doğrultuyu izliyor, hiçbiri kendi dışındakilerin görüş ve düşüncelerinde haklı olabileceğini aklından geçirmiyor. Bu bakımdan, okuyucunun okuduklarına bütün kalbiyle inanıp bel bağlamaması yerinde sayılır belki. En iyisi okudukları arasında karşılaştırmalar yapmasıdır."
Yaşama Sanatı
Yaşama SanatıAlfred Adler · Say Yayınları · 20062,621 okunma
··
1,256 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.