Gönderi

464 syf.
·
Puan vermedi
·
40 günde okudu
Evet tam tamına 40 günde! Yavaş okumam, zamanlamam, kitabın kalınlığı ve sürükleyici olmayışı hepsi birer etkendi ama bana 'artık bitsin' dedirten bir kitap oldu. Kitabı okurken hep bir anlam aradım. Ne anlatılmaya çalışılıyor, bu olaylar hep böyle döngü hâlinde devam edecek mi, diye düşündüm durdum. Birçok şeyi kitabın sonunda anladım. *Spoiler* Tüm ailenin içine kapanıklığının, isim benzerliğinin karakter benzerliği ile ilişkili olması yüzyıllık bir soyun kendi içinde tekrarıydı. Ve aslında muz katliamının tarihteki birçok katliam gibi, bir sonraki kuşağın insanlarına hiç yaşanmamış gibi aktarılması tarihin de tekrardan ibaret olduğunu kanıtlıyor. Her ne kadar Márquez, olayların gerçeklere dayandığını savunsa da kitapta gerçekdışı olayların olması bana bu ailenin bir efsane olabileceğini düşündürdü. Kitabın sonundaki cümleler de kanımı güçlendirdi. Kitabın bitmesine yakın, 'nerden nereye' diye düşünmekten kendimi alamadım. Sanki bir ailenin yaşantısına tanık olmuş üçüncü bir gözdüm. Bu da bence yazarın gerçekçi anlatımı başardığını gösteriyor.
Yüzyıllık Yalnızlık
Yüzyıllık YalnızlıkGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 202035,9bin okunma
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.