Gönderi

Hayati İnanç
"İnkisar diyorum, ıstırap diyorum, gam diyorum, gussa diyorum. Siz Fransızcadan ya da Batı dillerinden Türkçeye gelmiş stres kelimesiyle idare etmeye razısınız, beni de oraya çağırıyorsunuz. Stres varken eski kelimeleri kullanma, diyorsunuz. Eski kelimelere bir göz atalım da ne kadar haklı olduğunuzu siz görün: Istırap, keder, tasa, gam, gussa, kasvet, melal, hüzün, kahır, yeis, inkisar, efkâr, elem, dert, mihnet. On beş kelime varken, bunları kullanma imkanımız varken, anamızın ak sütü gibi helal ve bize ait iken ne demeye hepsini silip de yerine stres deyip bununla yetinmeye çalışalım? Siz beni strese sokmak mı istiyorsunuz, ben o strese girmeyeceğim, dedim. Günümüz insanının problemine bakınız. Annesinin cenazesi var, stresli; yağmur yağmış pikniğe gidemiyor, stresli; sevgilisi terketmiş, stresli... Bu kadar farklı duygular aynı kelimeyle nasıl ifade edilir? Bu haksızlık değil mi? İnsanlar böylelikle yoksullaşıyor, fakirleşiyor ama bunun farkına varılmıyor.
·
1 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.