Gönderi

398 syf.
8/10 puan verdi
Birinci Sınıf Delilik
"Akıl hastalığı bir acınacak ... rastlantı değil, dehanın onsuz olmaz katalizörüdür." (sf.30) Birinci Sınıf Delilik dünya tarihinde önemli siyasi liderlerin psikolojik analizi ile tarihsel kararlarını psikoloji biliminin perspektifinde değerlendiriyoruz. Tarihe mal olmuş siyasi liderlerin başarılarının arka planlarında huzur dolu yaşamları değil, kişisel zorlukları vardır. Lincoln, Gandi, Martin Lüther King, Chirchill ve Roosevelt gibi siyasi karakterlerin empatik yeteneklerini ve kriz zamanlarında verdikleri gerçekçi kararların, depresif deneyimleri olduğunu görüyoruz. Onların başına gelen tıbbı hastalıkları düşmanla daha iyi başa çıkmalarına, hayatın zorluklarına hazır olmalarına ve onlarla yüzleşmelerine yardımcı oldu. Lincoln, Gandi, Martin Lüther King, Chirchill ve Roosevelt depresif geçmişleri onları gerçekçi kararlar almalarını sağladı. Chirchill ve Lincoln’ın savaşın kaçınılmaz olduğunu anlamalarını sağladı, Gandi ve King’in şiddeti reddetmelerine yol açtı. En büyük barış taraftarları depresif gerçekçilerdi. Kitapta özellikle Hitler ile ilgili tespitler ilginçti. Hitler’in yaşamının son dönemlerinde yaşadığı epizotlar nedeniyle metaamfetamin bağımlısı olması onun ruhsal epizotlarını daha da istikrarsızlaştırmıştır. Hitler özellikle psikoaktif türde üç ilaç alıyordu.Afyon türevleri, barbituratlar ve amfetaminler.Bunların içinde en güçlüsü amfetaminlerdi. Çünkü ona hem ağızdan hem de damardan veriliyordu. Kısaca belirtmek gerekirse bunlar ağır zihinsel hastalığı olan insanlara verildiğinde tehlikeli olan ilaçlardı. (Tabi o dönemde metamfetamin savaş sırasında Alman ve Amerikan birliklerinde geniş çapta dağıtılmıştır.)Hitler’in son yıllarında Parkinson belirtileri gösterdiği biliniyordu. Parkinson, özellikle Hitler örneğindeki gibi damar içi kullanılan amfetaminlerin genel bir yan etkisidir. Tabi Holokostu, Hitler'in psikolojik analizi ile açıklamak büyük bir açıklama yanılgısı olur. Böylesine totaliter bir devlet ancak ikinci sınıf bir lider kadrosu ve diktatörlüğün müritleriyle gerçekleşir. Ayrıca kitapta dikkat çeken bir diğer bilgi Nazizm gibi insanlığı toplu kıyıma götüren bir anlayışın psikolojik rahatsızlık ile ilgili olmaması. Nuremberg duruşmalarında Müttefikler , iki düzine Nazi liderlerini pek çok psikiyatr ile iki yıl boyunca psikolojik testlerle değerlendirdiler. Bu değerlendirmeler Nazi liderlerinin akıl hastası olmadığını ortaya koydu. (En sağlıklı olanlarımızın bile içinde bekleyen bir şiddet var) . Bu durum böyle korkunç bir kitlesel katliamın her yerde her an olabileceğini bizlere gösteriyor. Son olarak kitapta değinilen bir kavram ise Hubris Sendromu. Özellikle demokratik toplumlarda tekrarlayan seçimlerin sonucu olarak yönetenlerin sahip olduğu güç zehirlenmesi. Bu hastalarda; kriz dönemleri, savaşlar ve ekonomik felaketler daha fazla kibire yani hubrise neden oluyormuş. Bu hastalığa yakalanan bazı siyasetçileri sayarsak; oğul george w. bush, ve tony blair. Yaptığım araştırma sonucu brain dergisinde yayınlanan makaleye göre, demokratik ülkelerde tekrarlayan seçim zaferleri liderlerin hubris sendromu'na yakalanma olasılığını arttırıyor. (Her halde bu kavram bizim ülkemizi oldukça iyi tanımlıyor …)
Birinci Sınıf Delilik
Birinci Sınıf DelilikNassir Ghaemi · İthaki Yayınları · 2016202 okunma
·
171 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.