Gönderi

KÜÇÜK ADAM SENDROMU! ve TREN KAZASI Türkiye’deki en büyük problemlerden biri bence “KÜÇÜK ADAM SENDROMU” dur. Küçük adam, konumu daha düşük olan, daha az tahsilli, daha az maaş alan adam değildir. Küçük adam, zekası vizyonu sınırlı ama hevesi, hırsı, tamahı büyük olan adam demektir. Geçmiş zaman bir “Beyin ameliyatı” yapılacak bir hastanede. Beyin cerrahı çok kaliteli bir uzman ancak hasta sıra dışı bir vakadır. Doktor rica, minnet, özel uğraşı göstererek üniversitesinden hocalarını da davet ediyor bu ameliyata. Hastahanede Herkes teyakkuzda, çünkü çok değerli hocalar gelecek ve sıra dışı bir ameliyat yapılacak. Tam saatinde hasta masaya yatırılıyor büyük ustalar yeşil steril önlüklerini giyiyor, herkes hazır operasyon başlayacak..Ancak korkunç bir şey oluyor son derce kaliteli olan emektar ameliyat lambası yanmıyor…. İnanılacak gibi değil, senelerin lambası, çok üst kalite bir lamba ama yanmıyor işte. Lambanın iki tane düğmesi var. Sağına bakıyorlar olmuyor soluna bakıyorlar olmuyor, elektrik sigorta her şey normal .. Koca koca profesörler steril kıyafetler içinde elleri havada sorunun çözümünü bekliyorlar.. Görevliler çırpınıyor, terliyor, bunalıyor ama yapacak bir şey yok. Lanet lamba yanmıyor. Herkes Hocalara karşı çok mahçup , boynu bükük… Birazdan ameliyathanenin müstahdemi, “haydi günah benden gitsin” dercesine el kol hareketleri yaparak oflaya puflaya gidiyor, lambanın hiç kimsenin bilmediği başka bir düğmesi var ve onu açıyor. lamba yanıyor. Ekip çok şaşkın, kırgın ve kızgın ameliyata başlanıyor. Meğer bir gün önce yaptığı ciddi bir hatadan dolayı bir doktor arkadaş bizim müstahdemi uyarmış. Vay sen misin uyaran...Bu da “siz benim ne kadar önemli ne kadar büyük bir adam olduğumun sanırım farkında değilsiniz “ dercesine lambanın o kimsenin bilmediği düğmesini kapatıyor ve ameliyatı sabote ediyor. Maalesef bir adam, küçücük bir adam onlarca kişinin emeğini, birikimini bir çırpıda sıfırlayabiliyor dostlar. Büyük işler adamla yapılır dostlar, adam gibi adamlardan oluşan ekiple yapılır. Bir adam adam değilse hırsızsa, sorumsuzsa, aç gözlü ve başka hesap peşinde ise o koca ekibin yaptığı işleri bir çırpıda boşa çıkarıverir. Onun için denetim mekanizması vardır, onun için amirler vardır. Ülkemiz tarihin en zor dönemlerinden birinden geçiyor. Her türlü baskıya ve kuşatılmışlığa rağmen özellikle savunma sanayinde ve her alanda gurur verici muazzam işler yapılıyor. Eyvallah! Hızlı tren, Türk halkının hak ettiği üst düzey, klas bir hizmet ona da Eyvallah! Ancak işin içinde adam kayırma, beceriksizlik, hemşericilik, art niyet varsa o zaman isterseniz uzaya mekik gönderin havada parçalanmaya mahkumdur. Bir takım psikolojisi bozuk insanlar her şeyi politize etmeye , acıdan bile rant çıkarmaya bayılıyorlar, bu kazayı da kullanacaklardır. Ona da Eyvallah. Ancak bir önceki tren kazasının acısı hala sıcacık gönlümüzde dururken bu iş sağlıklı bir şekilde soruşturulmalı ve sonuçta gereği neyse hakkı verilerek yerine getirilmelidir dostlar. Kaza, İnsanın olduğu yerde kaza olur, Evet. Ama sorumsuzluğa, Hayır. Hırsızlığa, Hayır.., Arsızlığa, Hayır.. Adam kayırmaya, Hayır.. Bu milletin her bir ferdi değerlidir. En çok da küçük adamlara, HAYIR ! Dr Faruk Öndağ
42 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.