Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Baskıcı bir toplum, insanların sosyal kimlikleriyle -oynamak zorunda bırakıldıkları roller- gerçek kimlikleri arasında radikal bir uçurum oluşturur. Montesquieu bireysel kimliği sorun olarak gören ilk düşünürlerden biridir. Baskıcı bir toplumda zaten var olduğu düşünülemez, o elde edilmelidir: Böyle bir sistemin içinde insanlar kendileri olamazlar, kendileri olabilmek için sisteme karşı mücadele verilmelidir. Hizmetkarlık rolüyle “doğası bozulan” bireyler, ancak bu bağımlılığı alaşağı ederek birey olabilirler. Ayaklanma, baskıcı bir toplumun izin verdiği tek özgünlük biçimidir ve doğa baskılandığı zaman ayaklanma kaçınılmazdır. Devrim eylemi, doğanın dengesini yeniden düzenler.
Sayfa 53
··
15 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.