Gönderi

Tarikat ve evliyalık
Kurumsal Sufiliğin oluşumu, tarikatın tam olarak gelişimiyle tamamlanıyordu. Sufilik, evliyâ yada Tanrı dostları çevresinde halk inancının gelişmesiyle, toplumda daha derin kurumsal kökler salıyordu. “Ideolojik ve töresel bir bileşim" olarak tanımlanan evliyâ inancasının “bir dini birlik türü” olarak tarîkattan çözümsel bakımdan ayrı tutulması gerekiyor ise de iki olgu arasındaki düşünsel ve eylemsel ortaklık dikkate deger. Bu çalışma açısından önemli olan ise evliya inancasının Sufi düşünce ve uygulamalarının, kabul edildiği gibi değişikliğe uğramış bir biçimde yayılması için verimli alan olduğudur. Evliyâ inancasının ermişlik (velâyet), ve toplu zikir veya semâ gibi bütün ideolojik öğesi SufiIikten alınmıştır. Öteki yapıcı öğelerin, özellikle ziyaretin (türbe ve benzeri kutsal yerleri görmeye gitmenin) kökenleri gerçek Sufiliğin dışındadır. Evliya inancasının karışık tarihi hâlâ yazılmadan duruyor. Ancak geniş bir alanda yayılmasının onikinci-onüçüncü yüzyıllarda Sufi tarikatlarının kurulmasıyla birlikte olduğu kesin. Bu iki süreç arasındaki ilişkinin gerçek doğası ne olursa olsun birbirleriyle yakından sarmaş dolaş olduklarında bir kuşku yok. Süfizm evliya inancasının dayanağını sağlıyor, inanca ise tarikatların bütün toplumsal katmanlarda yerleşmesini sağlama alıyordu. Tarikat ve ermiş inancası aynı madalyonun iki yarısı gibi işlev görmeye başlıyordu.
Sayfa 108Kitabı okudu
·
8 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.