Margaret Atwood'dan okuduğum ilk roman... Yazarın kimliği konusunda bilgim vardı ve romanı uzun süredir merak ediyordum. Nihayet fırsat bulup okuduğumda beni boğduğunu, nefes almamı güçleştirdiğini söyleyebilirim. Elbette bu yorum, olumlu anlamda... Bir distopyanın kadınlar için anlamını, yazar tarafından "muhafazakâr" kesimler dikkate alınarak (Gerek Hristiyan gerek Müslüman gerekse başka dinlerdeki muhafazakârlıktan bahsediyorum.) kadınların nasıl kısıtlanabileceğini, öte taraftan erkeklerin yaşamının da diğer erkekler ya da rejim güçleri tarafından nasıl baskı altına alınabileceğini yazmış. Bunun olması için ise birkaç terör eylemi kafi görülmüş çünkü bunun bir gerçekliği var. Terör eylemlerine hedef olan halk, korunmak (!) adına üzerlerinde uygulanacak her türlü koruyucu önleme önce boyun eğiyor, sonra onlarla yaşamayı öğreniyor.
Çarpıcı, sarsıcı, düşündürücü bir roman. Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum.
