Gönderi

231 syf.
6/10 puan verdi
·
Read in 6 days
Rüyalara inanır mısınız??
Rüyalara inanır mısınız? Geçmişle, gelecek arasında köprü kuran rüyalara mesela... Korkuttu mu? Kimimizi belki... Rüya alemi azıksız çıkılan bir yol gibidir. Hazırlık yapmadan gidersin. Kendini, Nerede? Nasıl? Ne şekilde? Bilmediğin, bilemediğin bir yolda bulursun. Bazen çamurlu, bazen güneşli, bazen sevinçli bazen de karanlık, rüya bu ya! Alein Kentigerna bir rüya yaşatmak istedi okuyucunun zihninde belki de kalbinde... Ayetullah'ı rehber etti bu yolda. Evet, yazar rüyayı kurguladı; yazdı, çizdi, kırdı ve en son da bozdu uyandırdı okuyucuyu rüyadan. Benzetmelerle betimlemelerle karakterleri, kitaptaki havayı nakış nakış işledi: "Güneşe yol alan bir gemi gibi umut doluydu yüzü"(syf:26) "Sesi bahar ışıkları altında eriyen kar yığınları gibi yumuşamış, dağlardan derelere akan sular gibi berraklaşıp pak-laşmıştı."(syf:152) Kimi zaman da nasihatler etti: "Eğer bir şeyi değiştirmek istiyorsan Murathan, önce kendini öldürmelisin. Kendi nefsini, kibrini. Hırsını öldürmeyenler hiçbir şeyi değiştiremezler. Yargılarını söküp atmalısın içinden, inandığın şey için yürümelisin. Biz de öyle yapacağız. İnançla yürüyenler eninde sonunda zirveye ulaşırlar."(syf:162). Bazen kelimeleri bol kullandı bazen de noktayla çabuk kavuştu kelimeler. Su gibi akan sayfalar da vardı bir bunaltı gibi boğazıma çöreklenende, sanıyorum ki bu yazarın ilk kitabı acemilikleri vardı ham kavun tadı vardı adeta sert ama tatlı.. Alein Kentigerna, anonim bir yazar hatta " türk" olduğuna dair söylentiler var. Nitekim kitapta bu durumu güçlendiren bazı emarelerde yok değil mesela kitapta bir haham bir papaz ve bir de imam yer almakta ve üç din hakkında da yeterli bilgiye sahipti. Yazar, gizemli görünmeyi seviyor olsa gerek ki gerçek adı ve hayatı hakkında bir bilgi kırıntısı dahi mevcut değil. Bu durumda " türk" olduğu kanısını kuvvetle muhtemel arttırmakta benim nazarımda. Başta da demiştim, rüyalar azıksız çıkılan bir yol gibidir diye. Ayetullah'ta bu yolda azıksızdı ve gittiği her yer gizemle doluydu. Öyle ki bu yolun bir kolu Mayalar'a bir kolu Silifke'ye uzanmaktaydı, varın gerisini siz düşünün. Sayfalar adeta bir koridor gibi upuzundu ışık bazen göründü bazen kayboldu. Kimi zaman adım adım ilerledi kimi zaman koşar adım. Kitap bölümlerden oluşmaktaydı ve bir bölümde günümüz işlenirken - ki bazı bölümler bir ya da birkaç sayfa- bir bölümde 1000 yıl öncesinde yaşamış başka karakterler anlatılmaktaydı ve bu durum beni yordu, kitapla aramda bir kopukluk meydana getirdi. Sona doğru parçalar birleşmeye başladı.Bir süre sonra kendiniz de tahmin eder hale geldiniz. Lakin son, son değildi. Bir tat eksikliği vardı. Sanki domatesli bulgur pilavı yapmışsın ama domates koymamışsın gibi. Belki de yazar okurda soru işareti bırakmak istedi ya da böyle ön gördü bilemiyorum. Kitaptan çıkardığım derse gelecek olursak eğer; Bir gün yok olsanız bile, güneş yarın yine doğacak ve yine batacak. Dünya böyledir iyileri iyiler, kötüleri kötüler takip eder. Rüyalara inanıyorsanız ve seviyorsanız Ayetullah'ın rüyasında da keşfe çıkmaya ne dersiniz? Alein Kentigerna #37447195 etkinliğini hazırlayanlara teşekkür ederim. Bir sonraki kitapta görüşmek dileğiyle. Keyifli okumalar.
Kıyamet Elçileri
Kıyamet ElçileriAlein Kentigerna · Panama Yayıncılık · 201392 okunma
··
77 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.