Gönderi
198 syf.
6/10 puan verdi
Omon RA ve Sarı Ok
Bu kısacık dünya hayatımda en fazla merak ettiğim şeylerden biri, hiç şüphesiz uzay olmuştur. Bizler, küçücük fikir dünyamızdaki zayıf fikirler peşinden helak olurken, bütün muhteşemliğiyle bizi zerrelere indiren uzay, varlığımıza ışık tutarak ilham kaynağımız olmaya devam etmektedir.
1961 yılında 4,7 ton ağırlığındaki Vostok I uzay aracıyla uzaya yolculuk eden ilk insan Rus Kozmonot Aleksiyeviç Yuri Gagarin;
1969 yılında Ay'a ilk ayak basan Neil Armstrong; 1972 yılına kadar Ay'a yapılan diğer seferler; ve bütün bunların aslında bir yalandan ibaret olduğunu gerçekten aya yolculuk yapmanın mümkün olmadığını savunun görüşler....
Şimdi bu gerçekleri ya da yalanları bir tarafa bırakarak hayali kozmonotumuz Omon RA'ya dönelim.. Tabii ki bir tarafta RA diğer tarafta uzay söz konusu olunca, benim de bu kitabı okumam elzem hale geldi. Kahramanımızın asıl adı Omon Krivomazov'dur. Tanrı'ların varlığını sorgulaması sırasında teyzesiyle arasındaki bir sohbette vardığı noktada teyzesine şu soruyu yöneltiyor; "“Öyleyse, tanrımı kendim seçebilir miyim?”
evet cevabı üzerine Omon Tanrılarla ilgili araştırmalarından sonra şahin başıyla simgelenen RA dikkatini çeker çünkü "pilotlara, kozmonotlara ve her çeşit kahramanlara şahin adı verilir." ve böylece Omon takma adıyla olur sana Omon RA.
Hayali, bir kozmonot olmak olan Omon'un bu yoldaki hayat hikayesini bizler için kurgulayan Pelevin, mizahi bir üslupla bu yolculuğa eşlik etmemizi sağlıyor. Omon RA ile birlikte Ay'a yolculuk yapıyoruz ve hislerine şahitlik ediyoruz. Pelevin zaman zaman akıcılığı sağlayamadığını hissettiriyor onun için de kopukluklar meydana geliyor ve bazen sıkıcı olabiliyor kitap....
Tabii hikayenin sonuna gelince tam olarak bitti derken bir de bakıyoruz ki "Sarı Ok" diye ikinci bir hikayemiz daha var. Yani kitapta iki hikaye geçiyor Omon RA ve Sarı Ok. Uzay yolculuğundan sonra birden bire kendimi, felsefik bir bakış açısıyla ele alınan Sarı Ok ile fikir dünyasındaki yolculukta buluverdim. Sevindim mi buna? Kesinlikle sevindim. Sarı Ok dünyadaki hayat trenimiz, zamanı ve dünyayı birleştiren trenimiz. Vagonlarda farklı sınıftan insanlar ve nereden geldiği, nereye gittiği belli olmayan bir yolculuk. Trenin bir kişi için durması demek o kişinin ölmesi demekle eşdeğerdir. Sarı Ok bana "Kar Küreyici" filmini anımsattı izlemeyeniniz varsa tavsiye edebileceğim bir film olduğunu söyleyebilirim....
2018 yılındaki son kitabım ve son incelemem... umarım 2019 yılında da yaşamaya devam eder ve daha birçok kitap okuyup hayatımızı anlamlandırmak için çabalarımıza devam ederiz
Şimdiden 2019 yılının hepimiz için mutluluk dolu bir yıl olmasını temenni ediyorum...
·
152 views
Uzay hepimiz için bir bilinmezlik olarak kalmaya devam edecek gibi gözüküyor. Bende oldum olası galaksileri merak ederim, çünkü daha keşfedilmemiş milyonlarca galaksi olduğu tahmin ediliyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.