Gönderi

Bir dava adamına mektup...
Aziz ve muhterem kardeşim, İslâm'ın her derdine râzı olduğunu söylüyorsun. Bu müjdenle bize âşk ve şevk veriyorsun. O hâlde dinle: Vazîfen; dikenler arasında güller toplayacaksın. Ayağın çıplaktır batacak, elin çıplaktır kanayacak… Buna sevineceksin. Firâvun kucağında büyüyen çocuk Musaları safına alacaksın. Aldığın için dövecekler, konuştuğun için zindana atacaklar… Sevineceksin. Çöllere sürülsen kanınla ağaç yetiştireceksin. Kutuplara sürülsen ısınla sebze yetiştireceksin. Yeşilliği sevmeyen olacak yakacaklar, yıkacaklar. Sen bunu sabırla seyredeceksin. Karanlık zindanlara sokarlarsa ışık, paslı vicdânları görürsen ümit, imkânsız kalplere rastlarsan nûr vereceksin. Sen verdiğin için şuç, sen getirdiği için cezâ, sen konuştuğun için mahkûm olacaksın. Ve buna şükredeceksin. Anadan , yârdan, serden ayrılacaksın. Cândan gönül Kurân’a sarılacaksın. Damla iken deniz, nefes iken tayfun olacaksın. Derdini yazmak için derini kağıt, kanını mürekkep edeceksin. Kimse ile görüştürmezlerse Mecnûn olup çöllere düşeceksin. Leylâ arar gibi nûr arıyanları bulacaksın. Bulamazsan üzülmeyeceksin. Makâmlar servetler, verilse de nefsini unutmayacaksın. Yalan, iftirâ, çamur fırtına tutulursan hissiyâtını terk edeceksin… Önüne demirlerden sert koyarlarsa dişinle deleceksin. Dağları toptan oymak gerekirse iğne ile oyacaksın. Unutma! Nerede olursan ol, küfrün ve cehlin tâ temelini çürüteceksin. Bir gün Kur’ân etrafındaki surların yıkıldığını görürsen hemen kemiklerini taş, etlerin harç, kanında su edeceksin. Etrafına ilimden, irfândan, fâziletten, ahlâktan, kaleler dikeceksin, kaleler fedâî olacaksın. Bu mektubu okuyana Mesnevî’yi okuyan Yunus Emre gibi uzun olmuş diyeceksin. Onun ‘Ete kemiğe büründüm, Yunus Emre göründüm’ değişi gibi sen de, ne lüzumu vardı uzun uzun saymaya, kısaca Kur'ân talebesi olacaksın deseydin yeterdi diyeceksin. Haklısın, zirâ İslâm yoluna giren bilir ki bu yol kıldan ince kılıçtan keskindir. Her kişinin değil, er kişinin yoludur. Seni bütün ruhu cânımla kucaklar, gözlerinden öper, duâlarına mukâbele eder, Allâh’ın rızâsı dâiresinde buluşmak üzere, mektubuma son verirken, dalâlete düşen din kardeşlerimin kısa bir zaman da sizin gibi hidâyete ermelerini Cenâb-ı Vacibül Vücud Hazreti Allâh‘tan niyâz ederim.
··
9 views
• F A T İ M A • okurunun profil resmi
Hayır, yanıtım Fatıma Efra hanım kardeşimeydi
Yusuf okurunun profil resmi
Allah razı olsun
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.