Gönderi

Hist, hist! Bir evden deli gibi birisi fırlıyor. Üstüme çullanıyor. Dostumu öldürdüm abi! diyor. Sakla beni. Paltomun cebini gösteriyorum. Dikişlerinden yağmur girmiş, sabahki yediğim simitin susamları kokan cebime girip kayboluyor. İsmin ne senin? diye sesleniyorum cebime. Hidayet Neden öldürdün, Hidayet? Seviyordum be abi! Nasıl seviyordun, Hidayet? Deli gibi be abi! Gün onunla ağarıyordu. Ben susam helvası satarım abi gündüzleri. Cebin de mis gibi simit kokuyor abi. Gün onunla ağarır; onunla kararırdı. Bir dakkam yoktu onu düşünmediğim. Abi, rüyada gibi yaşardım. Her laf gelir gider ona dayanırdı. İnsanlar bana bir laf söylerdi. O ne cevap verebilir, diye düşünürdüm. Bir şey alacak olsam o alır mıydı acaba, derdim. Bir şey yesem içime sinmezdi. Biri yol sorsa o gösterir miydi diye kafama sormayınca ve içimde o yol göstermeyince aptal aptal bakardım. Bir güzel şey görsem ona göstermezsem, gösteremediğim için zevk alamazdım güzel şeyden. İsmi neydi? Pakize Sonra Hidayet? Sonra abi... Hava kararırdı. Susam helvalarını kahveye bırakır, iki bardak şarap içmeye koşardım. Afyon mu katardı pezevenk meyhaneci nedir, içer içmez Pakize karşıma dikiliverirdi capcanlı, sıcacık. Sahiden mi? Yok be yalancıktan, hülyadan be abi! Artık konuşur dururdum be abi. Sus, gelen var Hidayet. Hidayet, paltomun cebinde bir susam tanesi gibi büzüldü. Yağmur dinmişti. ortalık bir parça ağarmış gibiydi. Hidayet cebimden seslendi: Anlatayım mı ötesini abi? Anlatma, yeter bu kadarı. Peki abi, sustum. Nasıl istersen abi. Ama anlat beni Panco'ya emi? Anlatırım Hidayet. Ama ötesi daha kıyak abi. Ötesini ben uydururum Hidayet. Sen çık cebimden. Palto da ıslandı. İkinizi birden kaldıramıyorum, yoruldum Peki abi
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.