Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

119 syf.
·
Puan vermedi
·
14 saatte okudu
Thomas Bernhard'ı ilk kez "Ağaç Yok" şiiri ile tanıdım. Şiiri beni sarsmıştı, ezberledim ve anlaşılmadığım bütün zaman dilimlerinde dua okur gibi kendi kendime mırıldanırım. Bu şiirinden sonra yaşamını araştırdım. Dur Bahar, kırk yaşına kadar okuma bu adamı dedim. Şimdilik yüreğinde yaşam sevinci var. Umut da iyi kullandığın bir uyuşturucu. Bu halin seni on beş yıl götürür, şimdiden sıyırmaya gerek yok diye düşündüm. Düşündüm ama evdeki hesap çarşıya uymadı. :) Arkadaşım Pelin bana okumam için "Bitik Adam" kitabını getirdi. Demek ki : "Thomas Bernhard'ın bana söyleyecekleri var." diye düşündüm ve ilk tümceyi okumaya başladım: "Uzun süre tasarlanmış bir intihar, diye düşündüm, umutsuzluğun birden ortaya çıkarttığı bir eylem değil." Bu tümce beni fena çarptı, nedenini buraya yazmayacağım, sadece şu kadarını söyleyeyim. İntihar'ın anlık umutsuzluktan kaynaklanmayanına müthiş saygı duyuyorum. Bundan sonra kim, nasıl, niçin intihar edecek merakıyla okumaya devam ettim. SPOİLER Kitap birinci ağızdan bilinç akışı tekniği ile yazılmıştır. Anlatıcının lokantaya girmesiyle başlar geçmişe yolculuk. Üç dostun öyküsü bu. Glen Gould bir piyano virtüözü. Öz disiplinli, yetenekli, dâhi bir adam. Wertheimer'in yaşamı ise onun piyanosunun tınısını duyduktan sonra sona erer. Wertheimer orada yok olur, çünkü kendi olmayı bırakıp Glen olmaya çalışır. Wertheimer başkası olmaya çalışan, kendi benliğinin katili bir adamdır. Glen onu "Bitik Adam" diye nitelendirir. Kitapta yazdığı gibi "Bir sözcük kullanıyor ve bir insanı mahvediyoruz." Ama Bitik Adam'ın da bitirdiği yaşamlar vardır elbette: kız kardeşinin canına okur arkadaşlarından gerekli gereksiz özür dileyen Wertheimer. Ezilen, zayıf karakterli insanlar ve toplumlar tıpkı ezen, güçlü karakterli insanlar kadar tehlikelidir. Bunu bir kez daha gördüm. Anlatıcı ise ne Glen gibi başarılı ne Wertheimer gibi başarısızdır. Öz farkındalığı olan bir karakterdir. Diğer iki karakterin dengesidir adeta. Ne hepsini kazanan ne de hepsini yitiren. Hepimiz gibi, daha gerçekçi. Karakter analizinden sonra şahısların yaşamdaki duruşlarına yönelik düşüncelerimi ifade etmek istiyorum: Büyük düşlerimiz varsa öz disiplini sağlayarak adımlar atalım Glen gibi. Wertheimer'in ise arayış içinde olması, yerinde durmaması harika. Durağan insan ölüdür zaten. Wertheimer'in tökezlediği nokta şu, kendine sırtını dönmesi. Yeteneklerini, sınırlarını, ilgisini bilmeli insan. Tâbi bir de şu var. Wertheimer ana ve babasından nefret eder. Anasının rahminden kaçar öfkeyle, bilinçsiz bir özerkleşme kaygısıyla. Ama başkalarının rahmine düşer, kendini öldürerek. Wertheimer'in bu yaşadığını insan ilişkilerinde defalarca yaşayan birçok insan tanıdım. İnsanın özerkleşmesi hâlâ güncel bir sorun. Gelelim alt metine... Kanımca piyano yaşamın sembolü. Bazı insanlar geçer başına ve dünyaya kendi sesini, kendi rengini bırakır. Bazı insanlar ise berbat sesler çıkarır herkes kulaklarını tıkar onlara. Ama hiçliğin sesi bütün sesleri bastırır. Ölüm hepimizi eşitler. Sonsuz uyku! İnsan hiçlik karşısında acizdir, ama insanlık belki gelecekte onunla baş edebilir. Çağımızda insanlık insana karşı olduğu için onun sancılarıyla ilgilenmez. Neyse kitaba dönelim. Beni Wertheimer'in intihar etmeden önce sergilediği davranışlar etkiledi. Bir sürü aptalı başına toplayıp akordu bozuk kalitesiz bir piyanodan iğrenç sesler çıkararak adeta yaşamını sahneledi. Ne özgün bir yitiş! Kitabı okurken o kadar çok şey düşündüm ki hepsini buraya aktarmam imkansız. Sözgelimi yazarın Avusturya'ya olan kini, öfkesi üzerinde durdum. Thomas Bernhard sevmiyor ülkesini. Bir insanın ülkesini sevmemesi üzerine düşündüm. Ülke-insan ilişkisini... Kitabı okurken ne bir sevince rastladım ne umuda. Şaşırmadım, ben de yazıyorum. Ama umut bırakıyorum yaşayacaklara. Acaba ben mi yalan söylüyorum yazılarımda, yoksa Thomas Bernhard kendi gerçekliği ile insanların gözünü mü bağlıyor? Bu soruma geleceğin insanlığı yanıt verecektir. Benim umudum var. En azından şimdilik!
Bitik Adam
Bitik AdamThomas Bernhard · Yapı Kredi Yayınları · 20201,447 okunma
··
134 görüntüleme
Gülbahar Aygün okurunun profil resmi
İncelemeyi güncelledim, telefondan yazdığım için bazı sözcükler yanlış yazılmış. Sonradan fark ettim. 😊 Ayrıca kitabı özellikle bu saatlerde incelemeyi tercih ettim. En umutsuz olduğum zaman diliminde... kitabın havasını yansıtabilmek için ama içimdeki umut yine de baskın çıktı. 😊
Bu yorum görüntülenemiyor
GIORDANO BRUNO okurunun profil resmi
Müthiş bir inceleme. Teşekkürler
Gülbahar Aygün okurunun profil resmi
Okuyup dönüt verdiğiniz için ben teşekkür ederim asıl.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.