Cenâb-ı zü’l-Celâl Allah seni halk eyledi yokdan
Aman mahlûkunu ağlatma havf eyle utan Hak’dan
Kemâl-i kudreti seyret bugün enfüs ü âfâkdan
Aman zulmetme bir ferde yitirme rahm-i Rahmân’ı
Fakîre merhamet eyle kerem ede kerem-kâni
Düşerse destine abd-i Hudâ’ya merhamet eyle
Düşün rûz-i kıyâmeti güzel insân gibi söyle
Gece gündüz Hudâ’dan kork anı evlâd gibi besle
Aman zulmetme bir ferde yitirme rahm-i Rahmân’ı
Zaîfe merhamet eyle kerem ede kerem-kâni
Me fâ‘ î lün / Me fâ‘ î lün / Me fâ‘ î lün / Me fâ‘ î lün
*Enfüs ü âfâk: İnsanın rûh dünyası ve dış âlem.
*Dest: El. Âşığın çekmiş olduğu üzüntü, gam ve dert bir ele benzer. Bu el, âşığın yakasına yapışmıştır, asla onu bırakmaz.Bâzan onun kulağını çeker,
*Zaîf: Zayıf.
*Kerem kâni: Kerem kaynağı
*Rûz: Gün.
Rûz-i cezâ, Rûz-i haşr, Rûz-i kıyam, Rûz-i kıyâmet, Rûz-i mahşer: Kıyametten sonra insanların hesaba çekileceği gün. Kıyâmet günü.
Rûz-i elest, Rûz-i ezel: Allah’ın rûhları yaratıp bir araya
topladığı gün. (Bkz. Elest bezmi)
Rûz u şeb: Gece, gündüz.
Her zaman.
*Havf: Korku. Tasavvufta: Kulun amellerinin ve ibâdetlerinin Hak katında makbul olup olmama endişesinden doğan Allah’ın sevgisini kaybetme korkusu. Hakk’ın azameti karşısında kendi hâlinden hayâ
ve çekinme durumu.
Havf-i firkât: Ayrılık korkusu.
Havf-i Hudâ: Allah korkusu.
Havf-i Rabbânî: Rabbânî korku, İlâhî korku.
Havf ü haşyet: Korku ve kaygı, kulun kalbinde hissettiği
acı ve üzüntü. Kimi cehennem ve oradaki azaptan, kimi Allah’ın gazabından kimisi de Allah’ın zâtından korkar. Allah’ın zâtından korkmak, âşıkın mâşûkunu üzmesinden korkması gibi bir korkudur. Havf ü recâ: Korku ve ümit. Allah’ın azabına veya gazabına mâruz kalabileceğini düşünmek havf’a, lütfuna ve nîmetine nâil olabileceğini
düşünmek recâya sebeb olur. Sâlik, havf ve recâ arasında yaşar. Cehennemden korkar, cennete girmeyi ümid eder.