Gönderi

242 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 25 hours
Şimdiden yeni yılda hepimize sağlık ve başarı (gerisi kendiliğinden gelecektir) diliyorum. Yeni yıla Atalarımızla birlikte Ata topraklarında girmenin gururu ve onuru içerisinde oldukça hoş bir kitapla ve tabiri caizse dedelerimizle başlayacağım. Kitabımıza şöyle bir göz attığımızda karşımıza oldukça araştırılmış örnekler çıkıyor. İşlenen konular bile bizleri doyuracak nitelikte. Buyurun, beraber bakalım. Her araştırma kitabında olduğu (olması gerektiği) gibi Önsöz, Kaynaklar, Araştırmalar, Giriş, Sonuç, Ekler, Kaynakça gibi kısımları bir kenara ayırırsak kitabımız 4 bölümden oluşuyor. Birinci bölüm İskit adını ve kaynaklarını incelediğimiz; yayıldığı coğrafyayı araştırdığımız kısım. İkinci bölümde ise İskitlerin kökeni üzerine görüşlere yer verildiğini görüyoruz. Özellikle Türklük meselesinin büyük bir kısma ve başlığa ayrılarak incelenmesi de hoş bir unsur. Üçüncü bölüm bizim İskitlerin Siyasi tarihini içeriyor. Nasıl ortaya çıktılar, Kavimler Göçü de burada işleniyor tabi, diğer kavimlerle ilişkileri nasıldı gibi sorulara cevap arıyoruz. Son bölümde ise onların Kültürlerini inceliyoruz. Bunu biraz açmakta fayda var. İdari yapısı ve Askeri teşkilatlanması nasıldı? Dili, Dini ve Yazısı ne türlüydü, Gelenek ve Görenekleri nelerdi, gibi sorulara cevaplar arıyoruz. En son da her milletin olduğu gibi İskitlerin de sanatı ve sanata bakış açılarını inceleyerek kitabımıza son veriyoruz. Ayrıca kitabımızda Codex Cumanicus’ta verilen bilgiler ile Hipokrates’in İskitlerin yaşayışı hakkında yazdıklarını konu edinen 2 farklı metinden bahsedildiği de gözüküyor. Özellikle bizim Tarih bölümü okuyan Ruh Hastası mevkidaşlarımızın dikkatine olduğunu da belirtmeyi bir borç bilirim. Milattan önce 8. yüzyıla dayandırılan İskitler için yaklaşık olarak 1000 yıl gibi bir zaman diliminde var olup yok oldukları görüşünü destekliyorum. Eski zamanlarla ilgili genel bir takıntı vardır? Bir anda tarihten nasıl silindikleriyle ilgili. Aslında bunu açıklamak oldukça mümkün. Günümüzde çıkacak bir dünya savaşında bir milleti tamamen yok etmek neredeyse imkansızdır. Sadece 1 milletin milyarları bulan akrabalarının dünyanın her yanına yayıldığını düşünürsek. Ancak çok uzağa gitmeden şöyle bir çıkarım da yapabiliyoruz. Hitler, uyguladığı soykırımı 2 yüzyıl daha erken yapma şansına erişseydi dünyada 1 tane dahi Yahudi kalmadı. Biz Milat yani İsa’nın doğumunun da öncesinden bahsediyoruz. Kavimler birlikte yaşıyor ve sürüden ayrılanı kurt kapıyor dediğimiz devire bakacak olursak da bunu daha net kavrayabiliyoruz. Herkes beraber yaşadığından bir milleti yok etmenin tek yolu var. O insanların hepsini öldürene kadar savaşmak yahut savaşırken ölmek. Bir taraf mutlaka yok olacak ve geriye bebekler bile kalmayacak. İşte bu da savaşın acı kısımlarından birisi. Tabii o dönemde bu kadın şu çocuk bunlara dokunulmasın diyen bir kavim yok. Türkler de buna dahil. Bindiği atı kesen, kadınını Çinlilere yani en büyük düşmanına veren ama 1 toprak parçasını bırakmayan bir Irktan bahsediyoruz. Savaşamıyorsa, sakatsa kendini öldüren bir ırka sırf güzel göstermek için yumuşatma da yapılamaz. Durum neyse onu söylemek gerekir. Biz Türkler en baştan beri savaşçı bir kavim olduğumuz ve birine boyun eğmektense yok olmayı tercih ettiğimiz için oldukça gururlu bir kavimiz. Bu gururu bize yaşatan Atalarımızın ruhları şad, mekanı Uçmag olsun. Böylece (öyle zannediyorum ki) yılın son kitabını okuduk. Değerlendirirsek bu yıl toplamda 341 kitap yapıyor. Bu da her güne 1 kitap düşürerek güzel bir istatistik sağlıyor. Tabi bunların dışında faydalı eserleri bulup bize ulaştıran güzel insanları da unutmayarak; yeni yılın hepinize sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum. Kitaplarla kalın yeni yıldan zevk alın. Allah’a emanet olun..
İskitler
İskitlerİlhami Durmuş · Akçağ Yayınları · 2012124 okunma
·
58 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.