"Bir ülkenin anarşisini kim anlatabilir? Ölenler mi? Öldürenler mi? Her gün yeni ölümleri bekleyenler mi?" - Tezer Özlü Hangi ölenler Tezer, hangi öldürenler? Bir soru attın ortaya cevabını bulamadan sen de gittin.. Şimdi ben cevabı olmayan, sebebi bilinmeyen, faili bulunmayan cinayetlerin çıkmaz sokaklarında, bir aydınımızın direksiyon başındaki ölü bedeninin, bir araştırmacı gazetecimizin alelade bir köşe başında yerde kanlar içinde yatan cansız bedeninin, bir bilim adamımızın kurşun yağmuruna tutulmuş gövdesinin, bir profesörümüzün paramparça edilmiş vücudunun bir şairimizin yerde kansız cansız yatan uzun ince gövdesinin ve yüzlercesinin yanından sessizce ve saygıyla elim kolum bağlı geçip gidiyorum.. Elim kolum bağlı çünkü bir hükümet bile bu cinayetlerin faillerini açığa çıkarmayı başaramamış, belki buna tenezzülde bulunmamış, belki böylesi işine gelmiş, belki de böyle olmasını kendisi istemiş ve sonuç itibariyle dosyaları kapatılmış onlarca cinayetin hiç birisi açıklığa kavuşturulamamışken ben yalnızca onları anlamaya çalışmakla yetinebiliyorum. Sebeplerini, ölenleri, öldürenleri, anarşiyi, anarşistleri, anarşiye kurban gidenleri düşündükçe belkilerin çoğaldığı bu sorular yığınının içinden aklımı nasıl sağ kurtaracağımı da bilmiyorum... Bir ülkede bir aydın, ilerici ve tarafsız bir araştırmacı gazeteci, işini hakkıyla yapan bir emniyet müdürü, ömrünü kendini geliştirmeye adamış bir eğitimci, taze bedenlerinde kocaman bir vatan sevgisi büyütmüş gencecik delikanlılar kolay mı yetişiyor? En önemlisi VATAN SEVGİSİ kolay mı işliyor bir insanın yüreğine? Böylesi bulunduğunda onların bu sevgilerinin büyütülmesi, yeşertilmesi, kalabalıklara aşılanması gerekirken onları birer birer yok etmek de niye? Bir toplumun önde gelen bu ilerici, aydın insanlarından, kim neden bu kadar çok korkuyor ki hepsini sonsuz bir karanlığa mahkum ettiler? Bulduğum cevaplar hep kendi çapımda... Mamak Cezaevi'nde tutuklulara işkencede bulunan astsubaylardan birisi anlatıyordu. Hayatı boyunca evlilik yapamadığını, yaptığı işkencelerin bir gün mutlaka kendisine döneceğine inandığını ve ağır bir bedel ödemekten korktuğu için de hayatının zindana döndüğünü söylüyordu. Bir babanın evladı evde uyurken o babayı evden zorla, döverek, söverek alıp eve geri cesedini göndermek insan işi değil, döner.. Elbet döner bu zulümleri yapanlara... Orhan Tüleylioğlu bu eserinde sağ-sol davalarının en ölümcül olduğu yıllarda ne yolunda öldürüldüğü belli olmayan vatanseverlerimizin kısa birer hayat hikayelerine, nasıl ve neden öldürüldüklerine, anılarına, ölümleriyle ilgili gazete haberlerine ve Uğur Mumcu'nun kaleminden kesitlere yer vermiş. O dönemlerde neler olmuş, kimler ne yolunda öldürülmüş, hükümetin durumu, görüşü, istikameti neydi bilmek isteyenlerin mutlaka ama mutlaka okuması gereken 4 kitaptan oluşan bir seri. Keyifle okumanızı dileyebileceğim bir eser değil ancak hakkı hukuku gözeterek, tarafsız bir şekilde okumanızı, sorgulamanızı ve düşünmenizi dileyebilirim.. Selametle, barışla, huzurla kalın...

Neden Öldürüldüler? - Babam neden öldürüldü?Orhan Tüleylioğlu · UM:AG Araştımacı Gazetecilik Vakfı · 200715 okunma

··

67 views

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Büşra T.