Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

384 syf.
·
Puan vermedi
·
36 günde okudu
“… gönlünün farkında ol. Karşındakinde de gönül var, o farkında olmasa da sen ol. Sen ne kadar mutebersen, o da o kadar muteber. Ona göre davran ona göre hürmet et. Senin kalbin kırılsın ama sen kırma. İncinsen de incitme.” Bazı kitaplara nasıl yorum yapacağımı bilemiyorum, nedeniyse kafamın karışıklığı. Kütüphanemi oluştururken seveceğimi düşündüğüm, uzun yıllar kitaplığımda bulunmasını ileride çocuklarıma, torunlarıma okutmak istediğim kitapları satın alıyor hatta altını çizerek, notlar alarak okuyorum ki gelecekte okuyana benden mesajlar iletsin. Kalbin Aklı’nı da aldığım ilk anda hevesle kitaplığıma yerleştirmiş okunacağı güne dair de güzel kapağıyla bakışmıştık. Aslında sevmekle sevmemek arasında gidip geldiğim, pek de sevemediğim kitaplara da genelde yorum yapmamayı tercih ediyorum. Kalbin Aklı da onlardan biri oldu, nedenlerini de ayrıntıyla yazacağım. Gelenekten Geleceğe programı ile tanıdığım Savaş Barkçin’in okuduğum ilk kitabı Kalbin Aklı. Hem adına hem de kapağının zarafetine vurularak geçen yıl fuardan almıştım, okumak şimdiye nasipmiş. Uzun sayılabilecek bir zaman diliminde yavaş yavaş ara vererek okudum. Kitapta kalp ile akıl arasına sıkışmış olan günümüz insanına medeniyeti hatırlatmak medeniyetten de önce kendi içindeki özü hatırlatmak, özümüzdeki güzelliği göstermek adına kaleme alınmış kırk yazı, altı tane de mülakat yer almakta. Yazıların bazıları kitap için özel olarak yazılmış bazıları ise muhtelif dergilerde daha önce yayımlanmış. Yazıların ortak noktası Türk insanı olarak kendi özümüzü, kökümüzü, tarihimizi, edebiyatımızı, müziğimizi bilinç ve idrâkle bilmemiz ve bu bilgiyle Batı’ya ve ne Batılı ne de Doğulu olabilen, bir o yana bir bu yana yalpalayan su yosunu gibi yönünü kestiremeyen ve ortada sıkışıp kalan, sıkışıp kaldığı gibi de size sürekli serzenişlerde bulunan, istemediğiniz halde akıl vermeye çalışan kendisini “entelektüel” olarak görüp de kendine toz kondurmayan ama çevresini, milletini küçümseyen insan tipine karşı kendimizi, güzeli, iyi olanı önce içimizde olan özle sonra da kökümüzün sağlamlığıyla savunmak ve kendimizi bu bilginin, bilincin ışığıyla ileriye taşımak. Yazıların temelini oluşturan bu düşünceyi beğendim, bunun yanı sıra yazar, kitap içerisinde çeşitli kelimelerin kökenine de değinerek sözcükler hakkında da bilgi sahibi olmamızı sağlıyor. Yazar kültürel birikimi yüksek olan, tarihimizin, müziğimizin, köklerimizin farkında olan biri yazılarından bunu rahatlıkla fark ediyorsunuz. Ne kadar güzel bir içeriği varmış Mine, sen kitabı niçin sevip sevmemek arasında kaldığını söylüyorsun, dediğinizi duyar gibiyim. Şimdi ise sevemediğim bölümüne geliyorum, yazıların temel düşüncesi takdire şayan, doğru ama maalesef ki yazılar arasında tutarsızlıklar vardı kitapta. Örneğin; yazar 44. Sayfada benim altını çizdiğim şu sözü yazmış: “Kendimiz olmak için dâvâmız olmalı. Çünkü dâvâsı olmayanın iddiası olmaz.” Sonra 374. Sayfaya geliyoruz aynı yazar şu cümleleri söylüyor (söylüyor çünkü bu kısım mülakat): “Kişinin davası olması iyi bir şey ama iddiası olması iyi bir şey değildir. İddia, hâşâ yaratıcılık imâ eden bir şeydir.” Bu iki cümle arasındaki tezatlık insanın kafasını karıştırıyor. Sonra yukarıda yazdığım: “Senin kalbin kırılsın ama sen kırma. İncinsen de incitme.” gibi mütevazı bir cümle kuran yazar, kitabın 301. Sayfasında: “Kibirliye karşı tevazu değil, kibir göstermek edebdir.” yazıyor. Okurun da yine kafası karışıyor ayrıca o son cümleye asla katılmıyorum. Kibirli bir kişiye karşı biz de kibir gösterirsek farkımız ne olur? Bu nasıl edep olur? Sırf bu cümle için bile sayfalarca yazı yazarım ama yorumum zaten uzun daha fazla uzatıp okuyan arkadaşları sıkmak istemiyorum. Kitabın neredeyse her sayfasında Mevlana’dan alıntı varken yazara “Ne olursan ol yine gel” cümlesini cümlenin felsefesine vararak okumasını tavsiye ederdim çünkü ben en çok kibirli bir insan olmaktan korkarım (bir de kin tutmaktan) karşımda başlangıçta kibirle davranan bazı öğrencilerimin de onlara olan yaklaşımımla yavaş yavaş tevazu kazanmalarını izliyorum zaman zaman. “Kalbinde zerre miktar kibir bulunan kimse asla cennete girmeyecektir!” diyen peygamber ümmetindeniz elhamdülillâh. Özümüzdeki güzellikte kimseye karşı kibir yoktur benim görüşümce. Beğenmediğim bir başka yeri ise kaynak kullanılmayışı. Kitapta tarih ve edebiyat üzerine birçok anlatı var ve bunların hangi kaynaklara hangi belgelere dayalı olarak yazıldığına dair hiçbir kaynak yok. Kitap bir kurgu kitabı değil içinde belirtilen yerler de devletler de insanlar da gerçekte varlar, var olmuşlar ve bir şey yazılıyorsa aynı cümleleri okuduğumuz başka kaynakların da varlığını bilmek biz okurları çok daha memnun edecektir. Farkındayım ki uzun bir yorum oldu bana kalsa daha da yazarım da neyse, gerçekten sonuna kadar okuyan arkadaşlardan haklarını helâl etmelerini dilerim. :)
Kalbin Aklı
Kalbin AklıSavaş Ş. Barkçin · İnsan Yayınları · 2020469 okunma
··
433 görüntüleme
lazcuk okurunun profil resmi
Yazarın Kibir ile görüşleri tasavvufi olabilir belki... Kitabında fazla yer kaplamasın diye detaya girmeden bahsetmiş olduğun düşünüyorum. Şirk ve kibir konusunu tasavvufi olarak incelerseniz ne demek istediğine yakın bir bakış açısı yakalaya bilirsiniz. İncelemeniz için teşekkürler, bende sayesiniz de kitabı listeme aldım.
pomegranate okurunun profil resmi
Evet çok haklısınız, bu yorumumdan sonra birkaç kişi daha bana yazarın düşüncesini destekleyici yorumlarda bulunmuştu ve tasavvufi açıdan değerlendirmemi söylemişlerdi, kitap yorumum baya eski olduğu için burada da güncelleyemedim aslında tasavvufi açıdan kibirliye karşı kibirlenmek değil de kibirli görünmek diye bir tabir varmış ve buradaki kibir kendini büyüklenme olarak bildiğimiz kibir değil karşımızda kibirlenen kişiye ders vermek, gafletten uyandırmak adına yapılan bir davranışmış, hakkında Google üzerinde bile birçok açıklama mevcut okumak isteyen kişilere. Ben de yorumunuz için teşekkür ederim, verimli bir okuma dilerim. :)
1 sonraki yanıtı göster
emine okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş elinize sağlık. Kitabı merak ediyordum. Sanırım okuyacağım :)
pomegranate okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim yorumunuz için çok incesiniz. Verimli bir okuma dilerim. :)
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.