Gönderi

108 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
İtiraflarım
İtiraflarım/Tolstoy Kitabın ilk sayfasında öyle bir cümleyle karşılaştım ki, Tolstoy amcamı neden sevdiğimin cevabıydı bu cümle; Gördüm ki, ben yalnızca Tanrı'ya inanınca yaşıyordum. Eskiden olduğu gibi şimdi de öyleydi:Tanrı'yı düşüneyim, yetiyordu, canlanıverıyordum. Onu unutayım, ona inanmayayım, o zaman hayat da yok oluyordu... İtiraflarım, öyle günlük yaşamda karşılaştığımız ya da çocukluk zamanlarımızın afancalık ve yaramazlıklarından oluşan bir itiraf değil. Daha kapsamlı ve bir yazar için oldukça cesaret isteyen, hayatının dönüm noktalarını, fikir olarak değişimlerinin anlatıldığı bir kitap. Değişim müthiştir, bunu kabullenmek en büyük adımdır. Değişimi kabul edip kendisine itiraf eden insan hayat yolunun ilk basamağını atmıştır. Degişmek, gelişmektir ve gelişmek, büyümektir ve büyümek, olgunlaşmak, tecrübe kazanmaktır. Okumaksa tüm bunların anahtarıdır bana göre. Bu nedenle değişimden korkmamak bu anlamda cesaretli olmak gerektiğine inanıyorum. Tolstoy'um bu anlamdaki gelişimini anlatmış ve çok da iyi yapmış bu kitabımda. Aileden gördüğü dini eğitim ve yönlendirme ile sıradan bir inançla yetişip, sonrasında sorgulamaya başladığında tamamen çıkmaza sürüklenen, orta yaş bunalımları... Ve tekrar arayışlar sorgulamalar, sonrasında inanç sistemine giriş yapıp, burada olan biten tüm hurafe ve kendisini hep üstün gören din adamlarını eleştirmeye başlamış. Benim dediğim doğrudur diyen din adamlarından uzaklaşmış Tolstoy. Halkın arasına karışmış ve onların yaşamlarını gözlemlemiş. Sonrasında onu rahatlatan, huzur veren şeyin inanmak olduğunu keşfetmiş ve bunun sadece sevgiden, insanları sevmekten geçtiğinin altını kalın kalın çizmiş... "O yılları, dehşete düşmeden, iğrenmeden ve yüreğimde derin bir sızı duymadan hatırlayamıyorum. Savaşta insanlar öldürdüm, insanları düelloya zorladım, kumarda para yedim, köylülerin çalışmalatını engelledim, onları cezalandırdım, sefih bir hayat sürdüm, insanları aldattım. Yalan, hırsızlık, her çeşit şehvet, sefahat, ırza geçme, öldürme... İşlemeyeceğim suç yoktu." "Şüphelenmeye götüren ilk saik, bu inancın fahipleri arasındaki çekişmeyi fark etmemdi. Bir kısmı diyordu ki, biz en iyi ve en yararlı hocaları, biz nasıl olunması gerektiğini öğretiyoruz, ötekiler yanlış öğretiyor. Ve hepsi tartışıyor, kavga ediyor, birbirlerini alaya alıyorlardı. Üstelik aramızda öyleleri de vardı ki, bunlar, kimin haklı kimin haksız olduğuna hiç önem vermiyor, bu faaliyetlerimizde sadece kendi çıkarlarının peşindeydiler. İşte bütün bunlar, bizim inancımızın doğruluğundan şüphe uyandırıyordu." Tolstoy'un bu eseri, 1882'de ilk defa Rus Düşüncesi dergisinde tefrika edilmiş. Dergi hemen toplattırılmış ve yasanlanmış. Eserin kitap olarak ilk baskısı 1886 yılında, yabancı bir dilde, Tolstoy'un denetiminden geçmiş olan şekliyle almanca olarak yayınlanmış. Tüm bu olup bitenler bize gösteriyor ki, aykırı olmak ya da düşünmek bazılarını korkutuyor. Oysa beyaz en çok siyahın yanın da güzel durur. Bizi biz yapan farklılıklarımızdır... Kitapla ve sevgiyle kalın...
İtiraflarım
İtiraflarımLev Tolstoy · Hece Yayınları · 201723.1k okunma
··
606 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.