Gönderi

193 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 3 days
Bazı yazarların, şairlerin nazarınızda emsalsiz özellikleri olur. Yaşar Kemalin her cümlesi sizi Anadolu kasabalarında gezdirir. Can Yücel en sıradan şeylerin ne denli kıymetli olduğunu öğretir. Stefan Zweig öyle kötü sonlar yaratır ki içinize ektiği tohumlar yüzünden iyi son mu kötü son mu fark edemezsiniz. Edebiyat hazinemiz diyebileceğimiz Sait Faik ise insanı öyle bir tasvir eder, bunlar içinize işler de bu insanları artık her gün otobüste , okulda, kahve dükkanlarında arar olursunuz. Onların bir parçası sizde kalır. Sonra kendinize sorarsınız : Ademoğlu yeryüzüne düştüğünden beri on bin yıllardır çektiği zulümler, yoksulluklar, kalp kırıklıkları ve bana en çok lanet okutturan bu kibir zıkkımı hep aynı mıdır? Buradan nasıl def olur bunlar? Biz değil miyiz taşlara, killere, kağıtlara, bu parlak ekranlara içimiz kanaya kanaya, sigara dumanları içinde belki gözümüz yaş içinde yazanlar, sonrakiler bu belalara uğramasın diye. Ama yok, bir musibet lazım ki öğrenelim ve yazanlar bitmesin. Bu kadar isyan ile yazmamın en büyük sebebi bu kitapta bile sakıncalı kısımlar bulabilen, öğrenmekten ve öğretmekten korkan, riyakar, tekrar tekrar hortlayan insanlar, hükmedenler. Kitap Sait Faik'in tek romanı. Aslında roman bütünlüğü bulmak biraz zor. Ama öyle bölümler var ki mesela Fahri'nin su kıyısında kışın köyde öğretmenlik yapan adam ile konuşması olağanüstü. Ve Fahri'nin hayal ettiği hayat. Ah o basitlik. Fahrininki gibi gönüle, Hikmetinki gibi kalbe sahip olmak için bıkmadan usanmadan okumak, yazmak, konuşabilmek gerek. İyi ki kitaplar var. İyi ki okuyabiliyoruz. Zihnimiz özgür kalıyor. Öğreneceğiz bir gün, yok olacak bütün bu kötüler, kötülükler.
Medarı Maişet Motoru
Medarı Maişet MotoruSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20202,148 okunma
··
41 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.