Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

288 syf.
10/10 puan verdi
·
24 günde okudu
Sevgili Dost, Bir kitap düşün okuduğunuzda, bitmeden tekrar okumayı istediğiniz bir kitap olsun.. iki defa okuduğum bir kitap bence tüm öğretmenlerin, anne babaların ve anne- baba adaylarının okuması gereken bir kitaptır. Kitabı okurken bazı durumda kendimi buldum. Baskıcı kuralcı bir ailede yetişmiş kendini kitaplarda, derslerdeki başarılarla oyalamış olduğumu hissettim. Kendimde beğenmedim eleştirdiğim yanlışların aslında çocukluk dönemimde bilmeden yapılan yanlış uygulamalar olduğunu öğrendim. Eminim ki sizlerde kitabı okuduğunuzda sizde kendinizce bir şeyler bulacaksınız. Kendinize bir checkup yapma imkanınız olacaktır. Okumanızı mutlaka tavsiye eder. İyi okumalar dilerim. Kitapla ilgili genel değerlendirmemi, kitap sonunda oluşturduğum bir yazıyla yapmak istiyorum. İnsanların en değerli varlığı çocuklarıdır. En büyük yatırımda insanlara çocuklarımıza yaptığımız yatırımlardır. Yatırımlar derken bazen yatırım ve onu düşünüyorum derken onu kontrol altında tutayım derken onlara en büyük zararı veren olabiliyoruz. Öyle ki “İnsanoğlunun en anlamsız çabası "bir başkasını kontrol altında tutma çabası" dır.” demiş yazar kitabında ne kadar güzel söylemiş değil mi? Baskı altında çocukluk dönemi geçirmiş yetişkinler kendi çocukluğundaki oluşan bastırılmış duygularını çocuklarına yansıtmaktadır. Bakın yetişkinlerin çocuklardan hissettikleri birçok rahatsızlığın kökeni kendi çocukluk yıllarında gizlidir. Buda yanlışın yanlışını doğuyor diyebiliriz. Çocuklarımızı kontrol altında almak için kullandığım en sık yöntem maalesef ki cezalandırma yöntemidir. Sizlerde korumak ve geliştirmek için onu düşündüğünüz için cezalandırma yöntemini tercih edenlerden misiniz? Birçok yetişkine çocuğun yanlış davranışlarını cezayla düzeltmeye çalışmak, başlangıçta işe yarayan bir yöntem gibi gelir. Fakat yıllar geçtikçe, bunun nelere mal olduğunu görmek can sıkıcıdır. Çocuklarının davranışlarını düzeltmek için cezayı bir araç olarak kullanan yetişkinler bir süre sonra baskının dozunu artırdıklarını ve şiddete başvurduklarını fark edemezler. Ceza değersizlik hissi üzerine kurgulanmış bir eğitim yöntemidir. Çocuk eğitiminde cezanın en büyük zararı, çocuğun karakterinin oluşmasını engellemesidir. Çocuk yapacağı bir işi kendi "iç motivasyonu" ve kendi duygularının kıpırtısı ile değil de, baskı, zorlama ve cezayla yapıyorsa, bu çocuğun "öğrenmeye dair bir karakteri" oluşmuş diyemeyiz. Örneğin; Ağlamalarına karşılık verilmemiş çocuk, bir süre sonra ağlamayı keser, “ duyarlılığını bastırır”, "sevk hislerini duymamayı öğrenir". Ama çocuk, anne babalara verilmiş büyük bir armağandır. Onu terbiye etmek için çatışmalar yaşamak yerine, sevk hislerini takip etmek huzurlu bir ebeveyn çocuk ilişkisinin mutlak şartıdır. Çocuklar sözle değil, ebeveynlerinin örnek davranışlarıyla kendini geliştirir. Çocuğu bozan dört negatif his vardır; değersizlik , yetersizlik, suçluluk ve ürküntüdür. Birçok ebeveyn çocuklarının en küçük hatalarını bile görmeyi ve çocuklarına bu hatalarını göstermeyi marifet sanar. Halbuki çocuğa hatası ne kadar çok gösterilirse çocuk o kadar arsız, yüzsüz ve utanmaz olur... Bu nedenle çocuk hangi hatayı yaparsa yapsın, anne baba kendi duygularını terbiye aracı olarak kullanmamalı, çocuğa değersizlik hissettirmemelidir. Cezasızlık, "Çocukları sevmek..Onlara iyi davranmak lazım... çicekler, kuşlar, böcekler varken kalp kırmaya ne gerek var" gibi duygusal bir söylem değildir...Çocuk eğitiminin baskı, zorlama, şiddet ve ceza içermeden güven içinde gerçeklesmesi çocuğun en kutsal hakkıdır... Bu, çocuğun bütün hayatını ilgilendiren bir tercihtir.. Ve unutmamalıdır.. Ne kadar kamçılanırsa kamçılasın hiç bir at doğada özgürce koşan bir atı geçmeyi başaramayacaktır.
Kişilik Gelişiminde Cezasız Eğitim
Kişilik Gelişiminde Cezasız EğitimAdem Güneş · Timaş Yayınları · 2017635 okunma
··
110 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.