Her aşkta bir Pervane bir Mum vardır.
İsimler, yüzler, çağlar değişir;
değişmez aşk ateşiyle yanmak .
***
Şükrü Erbaş okuduktan sonra kendi kendimle konuşmuyorum artık; yağmurla, toprakla, ağaçla da konuşuyorum, gördüğümde kafamı çevirmiyorum, selamlaşıyoruz.
Şükrü Erbaş da mevsimlerle konuşur, insanla, çiçekle, böcekle, kuşla, rüzgârla...
Aslında dünyayla konuşur, kapalı kapının ardındakiyle de, sokaktakiyle de, mezardakiyle de...
Pervane de öyle.
Şükrü Erbaş serüvenim 2. şiir kitabı Pervane ile başladı.
İlk aşk, ilk acı, ilk ihanet unutulmaz ya Pervane o'dur bende.
Şükrü Erbaş dili, sade ve anlaşılırdır.
Bu demek değil ki sanatsız, süsü olmayan dizeler yazar.
Aksine öyle söz sanatları yapar ki, göze batmadan, tatlı tatlı.
Kişileştirir, benzetir, betimler, kinaye yapar...
Küçük alıntılarla:
"Hatıranın yaraları dedi
Hayal gücünün yaraları dedim"
"Yaşıyoruz sedir ağaçlarının gölgesine tutunarak"
Şükrü Erbaş şiirleri;
toplumun yaralarını ve merhemlerini, doğayı sevmeyi ve onu bir çocuğun başı gibi okşamayı, yalnızlığı, ölümü, acıyı, hüznü, sevgiyi, tutkuyu, özlemi vb. konuları çok içten ele alır.
Küçük alıntılarla:
"Kendini sevmeden
kimseyi sevemezmiş insan..."
"Yalnızlık bizden yayılıyor dünyaya..."
"Bir adam hergün biraz daha ölüyor..."
Hani hoca dersi aynı ses tonuyla anlatır da bakar ki herkeste bir mahmurluk; sesini yükseltir, farklı konular açar, kendinize gelirsiniz.
Şükrü Erbaş da böyle yapıyor.
Bakıyor ki bir iç sıkıntısına sürüklüyor; sevdiğiniz şairlerden, yazarlardan, türkülerden, şarkılardan alıntılarıyla filtre kahve etkisi yapıyor, karamelli.
Alıntılardan alıntılar:
Çamlığın başında söylenirdi:
Üç gün akıllıysam beş gün deliyim.*
* Yozgat Sürmelisi
Kendi yokluğuna rıza göstermeyen kişi akıl hastasıdır.
E. M. CIORAN
Pervane 2015 yılı Aralık ayında 'Türkçem benim ses bayrağım' diyen Fazıl Hüsnü Dağlarca Şiir Ödülü'ne layık görülmüştür. Erbaş bu ödülü, bir kaç ay önce vefat eden eşine adamıştır.
"Ben, ölümün mazlumuyum Hatice.
Seni sevmenin kapanmaz yarasıyım. Sen,
ölümden sonra da kaderimsin benim."
Bu duygu geçişlerini hissetmemek ne mümkün... Korkuyu, sevgiyi, rüyayı, gerçeği, geçmişi, geleceği karıştırıyor ve belki bu daha çok yaralıyor.
Benim bu kitapta en değerlilerim, yüz bin tane hisse kapılarak okuduğum; Baş Dönmesi ve Taşın Çiçeklenmesi şiirleri.
Aydın sohbetlerinden geri kalmamak gibi bir amaçla değil(ortamlardan geri kalmamak), kendi ruhunuz için okuyun. Bir yerlerde kendinizi bulacaksınız oldu ki bulamadınız, gözünüzden kaçmıştır, dert etmeyin, o sizi bulur.
Pervane'den esen yel yüreğinize dokunsun.
Keyifli okumalar.