Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

512 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
40 günde okudu
Selamlar, Biraz zamansızlıktan dolayı ıkına ıkına okuduğum bir kitap oldu. Ha bitti, ha bitecek derken son kalan 100 sayfasını bu sabah uyanır uyanmaz okumaya başladım ve bitirdim. Bildiğim kadarıyla derleme bir kitap. Her zaman var olan üslubuyla yazmış Özdil. Ben beğenirim yazım şeklini ve içeriğini ama karakteriyle ilgili her zaman bir soru işareti oluşturur. Bu kadar fanatik olmak -konu ne olursa olsun- doğru mudur? Belki kişinin fanatiği olmak bu devirde doğru bir seçim. Bilemiyorum, sanırım bazen Özdil fanatiği olduğu konularda sıvıyor ama çok emin değilim.
Mustafa Kemal
Mustafa Kemal
kitabında kaynakça göstermediği için inanılmaz eleştiri almış. Özdil oturup kaynakça yazmaya kalksa en az kitap kadar sayfa sayısına sahip kaynakça çıkar. Evet, kaynakça göstermemek matah bir şey mi? Tabi değil, ama farz da değil bence. Zaten kendisi olayları fazlasıyla kişiselleştirip, kendine göre yorumluyor ve okuyucuya katılıp katılmama özgürlüğünü bu doğrultuda sunuyor. Bence Türkiye'nin Galeano'su. Takdir size kalmış. -Galeano'nun orjinal metinlerinde kaynakçaya rastlamadım ama belki vardır başka basımlarında; demem o ki, gazeteci olup kitap derlediğinizde kaynakçası astarı yüzünden pahalıya patlar.- Bu kitabında gözüm kaynakça aramadı, kaynakça gösterseydi okur muydum? Hayır. Hiç sanmıyorum. Kitabı okumamın uzun sürmesinin bir diğer sebebi bu. Sanırım bilmediğim, her siyasetçiyi, her dini olayı, her siyasi olayı, her adamı, her kadını özellikle açıp okudum, sayfanın yanına notlar düştüm. Düştüm ki, bunadığımda bunların neler olduğunu unutmayayım. Türkiye'nin gerçeklerini torunlarımı -eğer olursa- dizime oturtup anlatabileyim diye. Ben onlara Yılmaz Özdil'in anlattığı gibi, Soma faciasını, Gazilere yapılan muameleleri, Özgecan'ı, Gezi olaylarını, mültecileri, tren kazalarını ve daha bir çoğunu anlatayım ki; hayırlı insan olsunlar, öyle kofti insan olmasınlar. Bilsinler ki yaşadıkları toprakların tarihi nice insanları tek çatı altında topladı ve biz o çatıya sahip çıkamıyoruz. Tahminim, ben bunları anlatırken, eğer bu adam kolon kanserinden ölmezse, iş işten geçmiş olacak. O yüzden Özdil'i dinlerken bir yandan Google'da kayboldum. Kitabın içerisine yazdığım karınca duası formatındaki notları büyük ihtimalle gözlüksüz okuyamayacağım. Bunları yazarken Özdil kitaplarının yasaklanıp toplatılma ihtimali geldi aklıma ve nereye gidiyor bu memleket dedirtti bu düşünce bana. Arkadaşlar ben 26 yaşımdayım. Bu cümlenin yaşı 45-50 üstü. Ülkeyi neresinden tutsak elimizde kalacak. İşte o elimizde kalacak bölümleri Özdil, tek bir kitapta farklı başlıklarda toplamış. Umarım tüm gençler değil, tüm ülke şöyle güzel bir uyanıp gözlerimizi açarız. Zira yüzlerine tükürseniz, yarabbi şükür diyecek, insanların ülkesinde yaşıyoruz. hizliresim.com/pbEV90 Bu kitap, birçok iş arkadaşımın eline değdi, "Aaa, bu neymiş?" dedirtti, ettiğim seyahatlerden dolayı çok yıprandı (özellikle kapaktan ötürü inanılmaz mutsuzum), suların içine düştü, üzerinde kahveler taşındı, geceleri benimle mesailere kadar kaldı ve her sabah uyandığımda kedinin yataktan aşağı yorganın altına girebilmek için attığını gördüm ama yılmadı 500 sayfa Türkiye kendi gerçeğini bana okuttu. Keyifli okumalar bu çatı altında yaşayan tüm insanlar.
Adam
AdamYılmaz Özdil · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20162,566 okunma
··
113 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.