Gönderi

Yaşantılarımıza, çabalarımıza bakarsak, neredeyse bütün davranışlarımızın, isteklerimizin, başka insanların varlığıyla bağlı olduğunu görürüz. Bütün tabiatımızın, toplumsal hayvanlara benzediğini anlarız. Başkalarının yetiştirdiğini yiyip, başkalarının dikdiklerini giyip, başkalarının yaptığı evlerde oturuyoruz. Bilgimizin ve bütün inançlarımızın büyük bir kısmı, bize başkalarının yarattığı bir dil aracılığıyla gene başkaları tarafından verilmiştir. Dil olmasaydı akıl gücümüz, gelişmiş hayvanlarla kıyaslandığında çok düşük kalırdı: Bu yüzden şunu kabul edelim ki, hayvanlara karşı üstünlüğümüzü bir toplum içinde yaşamımıza borçluyuz. Birey doğumundan beri tekbaşına bırakılırsa, duyularında ve duygularında aklımızın alamayacağı kadar ilkel ve hayvanımsı kalır.
·
1 görüntüleme
Chn