Gönderi

94 syf.
8/10 puan verdi
Umut
Bir şeylere başlamak her zaman için zor gelir bana. İyi ya da kötü herhangi bir durum içerisine girmeye yeltenmek bu durumdan çıkıştan her zaman için daha zordur çoğunlukla bizler için. Yazmaya başlamak, konuşmaya başlamak vs. Bir şekilde başladım işte... Öykü ve ilklik... Yani yazarın ilk öykü kitabı. Daha önce dergilerde yayınlanmış öyküleri de var. Pek bir bilgim olmadan rastgele aldım kitabı. Öyküler konusunda ise neredeyse hiçbir bilgim yok. Okuduklarım kadar bildiklerim... Bu yüzden teknik bakımdan çok üzerinde duramam. Öykülerin tümü için geçerli olanlar; kısa ve öz olması, akıcılık ve sade dil tercihi. Yer yer betimlemeler olsa da (özellikle son öykü beni mahvetti güzel anlamda) yine de yetersiz geldi bana. Cümleler de net ve kısaydı. Birçok öyküde ise hiç yabancısı olmadığım sonunun olmaması özelliği mevcuttu. Bizler tamamlarız ya da yazarın imasıyla birlikte algılarız sonu... Tamamdır, yeterlidir. İçeriğe yüzeysel değinmesem olmazdır... Ruha dokunan öyküler, yaşanmışlıklar ve yaşanılacaklar... Komşumuz, yakın akrabamız, annemiz, kardeşimiz, teyzemiz... Çoğunlukla kadınlar ve çocuklar... Yaşanılan sorunlar, sıkıntılar ve başa çıkmaya çalışılan durumlar... Suçluluk içinde kıvranışlar ancak suçun kimde oluşunu tam kestirememe, bu yüzden vicdani azaplar... Daha bunlarla sınırlı değil elbette. Baskı... Bir şeyleri yapmak istemediğin halde yapmaya zorlanmak. Boğulur insan boğulur... Varoluşunda yatan özelliklerini anlamaz bilemez kıvranır durur ve oradan oraya savrulur. Kestiremez olanları/ olacakları. Gözüne inmiş perdesini kaldıramaz onunla yaşamaya zorlanmıştır. Sonra duvarlar örmüştür etrafına yıkılmaz. Bu duvarları aşıp da kimse ulaşamaz ona; dokunamaz, sarılamaz... Hoş zaten başka birisi ister mi ki bunu? İçinden hep kurar kurar kurar... Düşünür her şeyi, konuşur kendiyle de yine de bir sonuca varamaz. Yüzünde acı bir gülümsemeyle yaşar. Gerçekten ve samimiyetle olan gülüşünü çoktan yitirmiştir. Doğruyla yanlışı ayırt edemez. Bencil olan insan için bu durum çok da şaşırtıcı değil aslında. Umut dolu hikayeler okumak isterdim ve bunu umut dolu yansıtmak. Sürekli çatışma halindeki biz varlıklar biraz da olsa kendimizi uyku moduna alabilmeliyiz aslında. Mola vermeliyiz sanki düşünce yığınlarına. Sonraysa devam etmeliyiz sorulara, umut arayışına... O zaman umuda...
Kör Dövüşü
Kör DövüşüAyşen Işık · Sel Yayıncılık · 2018122 okunma
··
117 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.