Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

150 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Amaç uğruna her şey mübah mıdır? Amacın ulviliği yapılan ahlaksızlığı örtmekte yeterli midir? Ahlak ile siyaset yanyana gelebilir mi? Ahlak ile yakalanamayan siyasi başarı, ahlaksızlık ile yakalanabilir mi? Peki, amaç için her şeyi mübah görenlerin asıl amacı, kendi hükümranlıklarını korumak mı yoksa halkın refahını düşünmek mi? Makyavel düşünce sistemi ve kafamda deli sorular… Niccolo Machiavelli, dönemin yöneticisine ithaf olarak Prens'i yazıyor. Bir nevi nasihat ve siyasi rehber kitabı. Prens,  nasıl olmalı, kaç tür prenslik var, prensliğin yapıları, hangi prenslik daha uzun ömürlü olur gibi yönetime dair bir çok konuda görüşünü paylaşıyor. Prens denildiği için aklınıza Kralın oğlu olan prensler gelmesin. Sanırım Machiavelli, Prens'i iktidarda olan herkes için genel bir tabir olarak kullanıyor. Yani ona göre Padişah da prens, Kral da prens, Papa da prens, Feodel liderler de prens… Machiavelli, bu kitabı ile bizim alışageldiğimiz bazı tanımların dışına çıkıyor. Etik, ahlak, erdem gibi kavramların her birine bizim alıştığımızın dışında anlamlar yüklüyor. “  Devletin yararına olacaksa prens acımasızlığa ve dürüst olmayan yollara başvurabilir. Ama erdem gibi, erdemsiz davranışlar da, kendi içinde bir amaç değil, amaca götüren birer araçtır. Prensin her eylemi, taşıdığı ahlaki değer açısından değil, devlet üzerindeki etkisi ışında değerlendirmelidir.” Yani söz konusu devletin bekası ise yalancı olabilirsin, hile yapabilirsin, acımasız olabilirsin. Ahlak dışı olarak yaptığın şeyler de birer erdemdir, çünkü onlar seni amaca götüren birer araçtır. Amaç ne idi? Devletin bekası, halkın refahı?  Buradaki alt metnin ne olduğuna sizler karar verin. Yine akıllı bir prensin erdemli gibi davranmasının uygun olacağını da söylüyor. Bu sayede halkın nefretini kazanmayacaktır. Machiavelli, yöneticinin halkın nefretinden kaçınmasını defaatle ikaz etmiş. Her üç beş sayfada bir “Aman ha halkın nefretini kazanmayasın.” ikazları bir yerden sonra kulağımızda çınlamaya başlıyor. Buradan anlaşılıyor ki Machiavelli halkın nefretinden korkuyordu, rüzgarın esiş yönüne göre yön değiştirdiklerini düşünüyor ve buldukları yeni bir güç karşısında elbette nefret ettikleri yönetimi alaşağı etmek isteyeceklerini biliyordu. “İnsanlar hakkında genelde denebilir ki, nankör, değişken, sinsi, tehlike karşısında korkak ve para canlısıdırlar; onlara iyi olduğun sürece seninledirler; daha önce de dediğim gibi, tehlike uzakta durdukça kanlarını, mallarını, canlarını, çocuklarını sana sunarlar, ama o aynı tehlike bir kez boy göstersin senden yüz çevirirler.'' Tüm bunları bildiği için bu konunun üzerinde fazlaca durmuş. Halkın nefreti kazanılmayacak, aynı şekilde sevgisine de ihtiyaç duyulmayacaktı. Bu ikisi de prens için tehlikeli şeyler. Doğru olan ise korku… Halk prensten korkmalı. Nefret ederlerse alaşağı etmek de isteyebilirler,  severlerse iyi, fakat sevgi üzerine iktidar kurulamayacağını, insanların iki yüzlü ve değişken olduğunu bildiği için, şartların ve talihin değiştiği bir dönemde sevginin pek tabii nefrete dönüşebileceğini düşünüyor ve iktidarın böyle gelip geçici bir zemin üzerinde ömrünün de kısa olacağını söylüyor. Dolayısıyla halk üzerinde oluşturulan korkunun, onları kontrol altında tutmanın en etkili yolu olduğunu söylüyor. Çünkü ipler Prens'in elindedir ve halkın vicdanına bırakmamıştır kendini. “İnsanlar kendi iradeleriyle sevdikleri ve prensin iradesiyle korktukları için, bilge bir prens, başkalarının olanı değil, kendinin olanı temel almalıdır; yalnızca, belirtildiği gibi, nefretten uzak durmaya gayret göstermelidir.” Yani anlaşılacağı üzere akıllı bir Prens işini şansa bırakmamalı, aklıyla ve gücüyle iktidarının selameti için uğraşmalı ve bunun için de ne yapması gerekiyorsa çekinmeden yapmalı. Yeter ki yaptığı eylem, iktidarını tehlikeye sokacak bir şey olmasın. Etikmiş, değilmiş ya da insancılmış, değilmiş bunların hiçbir önemi yok. Ne de olsa gaye amaca ulaşmak. Amaç ne idi? Halkın ve devletin ref..  ( kalbim sıkıştı, devamını getiremiyorum.) Anlaşılacağı üzere kitap, sahtekarlığın, iki yüzlülüğün, hilekarlığın el kitabı. Ama kafamı kurcalayan bazı şeyler de var.  Jean Jaques Rousseau Toplum Sözleşmesi’nde Prens’i “cumhuriyetçilerin kitabı”, Machiavelli’yi ise “dürüst bir insan, iyi bir yurttaş” olarak nitelendiriyor, onun “krallara öğüt verir gibi görünüp halklara büyük öğütler” verdiğini belirtiyordu. Ön söz de denk geldiğim bu bilgi kitabı ve Machiavelli'yi daha ince sorgulamam için bir neden oldu bana ama yine de net bir kanıya ulaşamadım. Çünkü kitap zalim bir yöneticinin elinde şeytani güçlere dönüşebilecek potansiyele sahip.  Yine de dönemin İtalyasını göz önünde bulundurunca, ortaçağdan henüz çıkmış milyon tane şehir devletinin mantar gibi bittiği bir coğrafya. Bu da beraberinde kaos ve felaketleri getiren bir durum. Çünkü horozu çok olan köyün sabahı geç olurmuş. Sürekli bir kargaşa, değişen iktidarlar, sırtlara yenilen hançerler… Machiavelli'de böyle bir coğrafyada en azından istikrarlı ve güçlü bir devlet olsun diye Medici ailesine bu nasihatnameyi yazmış olabilir. Ya da tam tersi, onlara yaranmak için de yazmış olabilir. Yani demem o ki,  eğer bu kitap halis niyetlerle yazılmış ve yöneticilerin ipliğini pazara çıkarmak için, Machiavelli’nin, Medicilere yaptığı bir troll ise ben de kabulü vardır. Ha yok altında herhangi başka bir anlam barındırmadan, doğrudan anlaşılan niyet ile yazılmışsa Şeytanın Kitabı benzetmesini sonuna kadar hak ediyor. Son olarak kitap gayet anlaşılır ve sade. Politik ve felsefik bir temaya sahip olmasına rağmen herkes tarafından kolayca anlaşılacak bir üslup ile yazılmış. Yalnız bir çok tarihi örnek ve gönderme var. Bu örneklerin geçtiği olayları bilmediğim için sıkıldım ve kitaptan kopmama sebep oldu. Bunun haricinde kendini okutturan bir kitap. Merak edip okumak isteyen olursa Makyavel olmayacağınıza güveniyorsanız okuyun derim. :) Keyifli okumalar.
Prens
PrensNiccolo Machiavelli · Can Yayınları · 201814,8bin okunma
··
369 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Gamze Ö. okurunun profil resmi
Eline sağlık, yakın zamanda okuyabilmeyi umuyorum kitabı. Ne düşündüğü ne amaçladığı belli değil bu Makyavel emminin... Direkt pembe gözlüklerle bakıp "amacı trollemekti, kitap olanı anlatıyor, kimseye örnek değil" desen olmaz, övgü ile başlayıp satır aralarında gömmelerini görmezden gelsen olmaz.. Ama tabi insanların ne amaçla kullandığı da önemli kitabın içeriğini. Teşekkürler doyurucu bir inceleme olmuş.
2 önceki yanıtı göster
Rahime okurunun profil resmi
Çözemedim ben de emmiyi. :) Ama kitabı okurken insanı dumur eden şeylerle karşılaşmıyoruz. Zaten söylediği şeylerin çoğunu, çoğu iktidar uyguluyor. Sen de okuyunca göreceksin muhakkak. Machiavelli bunları açık yüreklilikle dile getirmiş. Bundan dolayı benden point almayı hak ediyor. Ama işte gel gör ki fikirleri, iktidar için insan onurunu hiçe sayıyor. Teşekkürler, vakit ayırıp okuduğun için. :)
1 sonraki yanıtı göster
Nilüfer okurunun profil resmi
Tüm siyasiler bu kitabı başucu kitabı yapmış anlaşılan... Ya da siyasilerin kutsal kitabı mı desek?
Rahime okurunun profil resmi
Her siyasi için söyleyemeyiz. Halkın bilinçli olduğu, adalet sisteminin de adil şekilde işlediği ülkelerdeki siyasiler, isteseler de başucu kitabı yapamazlar diye düşünüyorum.
diana okurunun profil resmi
çok güzel bi inceleme olmuş, elinize ve emeğinize sağlık. ❤️eklemek istediğim tek şey ‘amaca giden her yol mübahtır’ anlayışı ve makyavelist düşüncenin temeli ileriki zamanlarda tamamen çarpıtılmış ve çıkarlar uğruna evrilmiştir. amaca giden her yol Roma’nın kurtuluş aşamasında mübahtı. şimdi ise işimize gelen şeylere göre....
Rahime okurunun profil resmi
Artık etik-ahlak anlayışı çok değişti. Toplumsal diyeceğimiz bazı kurallar bile kişilerin kendi anlayışına göre şekilleniyor ve dolayısıyla böyle bir sistem, insani değer kaynaklarından yoksun olan kişilerin elinde kocaman bir canavara dönüşebilir ve maalesef dönüştüğünü gödüğümüz olaylar da yok değil. Teşekkür ederim değerli yorumunuz için, sağ olun. :)
1 sonraki yanıtı göster
K. okurunun profil resmi
Güzel yazmışsın, umarım ben de şubatta okurum. :)
Rahime okurunun profil resmi
Çok not aldım içinden çıkamadım. Keşke anladıklarımı doğrudan yazabilecek kadar yetenekli olsam. Yoksa yazılacak çok şey vardı. Değinmediklerime de sen değinirsen toparlarız. :)
1 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.