Hastalanmadan sağlığın , mutsuz olmadan mutluluğun , yaşlanmadan gençliğin değerini bilemiyor insan. Hayatımızın sonsuza dek yolunda gideceğini düşünürken alakasız bir günde , alakasız bir yerde , alakasız bir yerde , alakasız bir saatte dünyamız tersine dönebiliyor. Sonra hemen elimizde kalanlar için şükretmeye başlıyor ve küçük şeylere kafayı takmanın ne kadar anlamsız olduğunu kendi kendimize yineleyip duruyoruz. Ve aradan bir süre geçince yaşadığımız kaybı unutup yeniden kafayı takıyoruz küçük şeylere. Bir bütünü parçaların oluşturduğunu düşünürsek o küçük dediğimiz şeyler uç uca eklendiğinde büyük bir şeye dönüşüyor.