Gönderi

232 syf.
9/10 puan verdi
·
Read in 1 hours
Bu seride şu ana kadar okuduğum en iyi kitap hiç kuşkusuz Maymunlar Gezegeni ama Bir Mars Destanı’na başladığım anda ona denk bir kitap okuduğumu anlamıştım. Bu farkına varış bende büyük bir heyecan uyandırdı, aradığını bulan bir insanın sevinci vardı üzerimde. Gezegenler arası yolculuğu anlatan kitapları okumanın ben de bir tür tutkuya dönüştüğünü hissediyorum, okurken ki duyduğum hazzın tarifi yok. Dünyanın dışı benim için muazzam güzellikte ve inanılamayacak kadar gerçek. Dünya güneş sisteminde ki dokuz gezegenden en büyük beşinci gezen. Güneşin içerisine tam 1 milyon 300 bin adet dünya sığabiliyor. Samanyolu galaksisinde “sadece dünya büyüklüğünde” en az 17 milyar gezegenin olduğu tahmin ediliyor. Bizim bulunduğumuz Samanyolu galaksisine en yakın galaksi olan Andromeda galaksisi ile aramızdaki mesafe 2.5 milyon ışık yılı. Evrende 2 trilyon galaksi bulunduğunu da göz önüne alırsak bizim galaksimiz koca devranda iğne ucu kadar yer kaplıyor ve hala dünyada ayak basılmamış yerler var. İnsan düşünmekte zorluk çekiyor gerçekten. Buradan Elon Musk amcaya sesleniyorum, Mars’a beni de götüüüüürr :) Kitap 7 adet hikâyeden meydana geliyor, ilk iki hikâye birbiriyle bağlantılı. Bu sebepten ben ilk başta tek bir hikâye üzerinden gidilecek izlenimine kapıldım ve daha da hoşuma gitti ama erken sevinmiştim tabi. İlk iki hikâyeyi bitirip de üçüncüye başlayınca ayrı ayrı hikâyeler olduklarını anladım. İlk iki hikâyeden (Bir Mars Destanı ve Hayaller Vadisi) tek bir kitap yazılsa insan okumaya doyamazmış, o kadar tatlı, o kadar değişik. Hayaller Vadisi hikayesinde en iyi yönetim biçiminin yönetimin olmaması (anarşi) olduğunu ancak mükemmel ırk var olduğunda geçerli olabileceği savunuluyor. Üzerine düşündüğümde aslında hiç de mantıksız gelmiyor bana. Kitapta şu şekilde geçiyor, “mükemmel bir ırkta ona hiç ihtiyaç duymazsın; yönetim bir zayıflık itirafı değil de nedir? Halkın bir kısmının geri kalanla işbirliği yapmayacağının ve bir psikolog tarafından anti-sosyal olarak nitelendirilecek bireyleri kısıtlamak için yasaya ihtiyaç olduğunun itirafıdır. Anti-sosyal bireylerin –suçlular gibi- hiç olmadığı bir toplumda yasalara veya polise ihtiyaç duyulmaz değil mi?” Tabi bunun olabilme ihtimali bana göre imkânsız, sadece güzel bir ütopyadan ibaret. Hikâyelerin hepsi birbiriyle yarışır güzellikte, ayrı ayrı mükemmeller. Weinbaum'dan zamanının en iyi bilimkurgu yazarı unvanını hak ettiğini ispat eder nitelikte bir kitap.
Bir Mars Destanı
Bir Mars DestanıStanley G. Weinbaum · İthaki Yayınları · 2018647 okunma
·
134 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.