21 Ekim 1927 gününde, Ankara Hukuk Mektebi öğrencileri saat 13.00'da toplanarak "Gençliğe Hitabe"
yi okumuşlar ve basına şu bildiriyi vermişlerdir.
Ey Türklüğün büyük teşahhusu ey bizim aziz babamız!
Ruhlarına heyecan, dimağlarına nur saldığın gençlik
sana diyor ki: Senin sevgini gönlünde, irşatlarını şuurlu
adımlarının istikametinde bulan gençlik, şüphesiz ki senin
dehan ve senin azminle Türklüğe hediye edilen Cumhuriyet'i
hayatından daha aziz ve mukaddes tanımıştır. Onun
müdafaası için hiç bir fedakarlıktan çekinmeyecek, onu
gözlerken çok kıskanç davranacaktır. Bugünü, bugünde seni
görmekle bahtiyar olan gençlik, tarihte masum ve asil
kalmış milletimize köşe köşe dahili ve harici tuzaklar hazırlayan
bu tarihi nasıl değiştirdiğinden ve bunların acı neticelerinden
habersiz ve hissiz kalamaz ve kalamayacaktır. Dedelerinin
gafletiyle yuvarlandıkları çukurlara bir daha düşmemek
için bugünün dersini pek kara ve karanlık olan dünden
ve halas ve intibahının hassasiyetini ise senin mevcudiyetinden
ve iradenin ateşinden alacaktır. Milletinin hissiyatı
ve sevgisini ondan aldığı saf ve mert kanla damarlarında
dolaştıran gençlik, Türk istikbalinin evlatları, milletin varlığına
ve onun kalbi olan aziz Cumhuriyet'ine en ufak yan
bakışların bile tahayyül ve tasawuruna uyuşuk ve hareketsiz
kalamaz. Adı Türk, kanı Türk, bütün mevcudiyeti Türk
olan millet ve onun gençleri kendisini yokluktan varlığa,
ölümden hayata, karanlıktan ışığa is'al edenlerin açtıkları
kurtarış çığırında her vakit istiklal ve istikbalinin koruyucusu,
kan ve candan çizilmiş hudutlarının bekçisi olacak ve
ebediyete kadar da öyle kalacaktır.
Ankara Hukuk Mektebi Talebesi