Adam, sekiz on katlı binaların içine serpiştirilmiş, Sular Vadisi adı verilen mesire alanına bakan küçük ama müstakil evlerden birinde yaşıyordu. Tek başına onca uzun senelerin üstesinden gelmişti. Yine bu sabahleyin de hep yapageldiği şeyi, yumurtayı minicik cezvesinde rafadan hâle gelinceye dek kaynatacaktı. Morali yerindeydi ve buna gücü de vardı üstelik. Çünkü son günlerde hiç olmadığı kadar dinç hissediyordu kendisini. Demin içeri giren iri hantal kedisi de adama, yaşama tutunacak kadar bir bahane oluyordu işte.