Gönderi

128 syf.
·
Puan vermedi
“Böylesi bir olayı anlatmanın kimseye bir yararı yok.” Hikayede, “Olan bitenin en akıldışı yanı; yazarların böylesi konuları işlemeye kalkmaları.” Benim değerlendirmem değil bunlar, bizzat Gogol’un kendisi diyor bu cümleleri “Burun” öyküsünün sonlarına doğru. Benzer bir durum “Palto” öyküsü için de geçerli denebilir.. Ancak her ne kadar yazar böyle dese kendi öyküsü için ve ilk bakışta böyle görünse de okura; dönemin toplumu, karakterleri ve bunlar üzerinden belli olguların ustalıkla işlenmiş olduğunu görüyoruz. Basit bir öykü gibi görünen edebiyat eserlerinde -sanatsal güç oranında işlendiğini- gördüğümüz olguların en azından içinde yaşadığımız toplumla kıyaslayarak benzer şekillerde de var olduklarını veya evrensel nitelik taşıyabilecek kadar güçlü olduklarını bizzat gözlemleyebiliyoruz. Özellikle bu nedenle, alıntılarımı içinde bizlere de örnekler barındırdığı için çok tuttum, her ne kadar ben de öykünün genelini çok büyük görmesem ve çok zevk alamasam da. Ama zaten “edebiyat” da, daha geniş ifade ile “sanat” da böyle bir şey değil mi? Her sanat eseri bir başyapıt değildir, olamaz; hatta olmamalıdır da. Her birinin yeri ve sırası ayrı; ayrı bir güzel. İnsan bu hataya çok düşebiliyor: güçlü denince ancak bir “Herkül” veya bir “Atlas”, her güzel denince bir “Afrodit”, bir “Kleopatra” veya bir “Nefertiti”, ... beklentisine girme.. Örnekleri kendi kültürümüzden de verebiliriz: Dede Korkut, .. Ama “güzel deyince yalnızca en güzeli anlama ve bekleme” hatası çoğu zaman bir hastalık derecesini bulabiliyor... Her ne kadar bizler için kusursuzluk, farkında olmadan bile içimizin aktığı çok derin bir özlem olsa da, biz insanlar kusurları çok olan varlıklarız. İstisnalar elbet vardır, mükemmele en yaklaşanlar gibi.. ama mantık bellidir; istisnalar kaideyi bozmaz.. Kusursuzu herkes sever, önemli olan kusurluyu sevebilmektir. Ya da, mükemmeli herkes sever, değerli olan mükemmele gideni sevmektir. Dostoyevski'nin 'hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık' dediği meşhur “Palto” öyküsü böyle işte. Dostoyevski’nin ne demek istediğini halen anlamamış olsam bile -ki bilenin ya da fikri olanın söylenmesini çok isterim-, “iyinin ancak ‘sıradan görünen’den”, “varlığın yokluktan” çıktığı ya da “mükemmele ancak kusurdan erişilebileceği” görüşleri de bana çok mantıklı geldi. Yine kısa bir inceleme yazacaktım, olmadı.. olamadı.. :)
Palto - Burun
Palto - BurunNikolay Gogol · Parodi Yayınları · 201937,3bin okunma
·
28 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.