Gönderi

Ölesin ki, doğasın.
Bir günde doğacaksın... büyüyene kadar onca sene geçecek, ama bilemeyeceksin ki, ağaçtan mı? topraktan mı? çimenden mi? yoksa bir nur'dan mı var edildiğini bulana kadar kaybolacaksın. Olup bitenden, yitip; gidenin, nereye gittiğini bulana kadar.. bulamayacaksın! Sorgulamadan Yargılamadan Susarak kabulleneceksin ölümü... Dur bakalım hele, ölüm yok... izdirap çok, aşk kayıp. Ulu-orta kalacaksın, korkuyla, eziyetle, mahkûmiyetle... Dünya dönecek, fark etmeden yürüyeceksin. Karşına iki yol çıkacak: yanlış yola saptığını bilmeden, panikle.. heyecanla... arzuyla yürüyeceksin.. Keyfleneceksin.. sarhoş olacaksın.... bayılacaksın. Geri dönemeyeceksin! Yol çok geride kalmış olacak.oturup dinleneceksin; yoruldun, susadın, acıktın.... Bir ağacın gölgesine düşeceksin. Bitkinsin, çığlık atacaksın ama, sesin kısık; nida içinde kaybolacak. Allah'ım diyeceksin -alışkanlık yukarı da Allahı arayacaksın- göremeyeceksin. Ağacın uçlarında eğilmiş yemiş göreceksin.. belki elma, armut, kiraz. Belki de incir. Uzanacaksın. Alıp şapırtadarak, densizce yiyeceksin. Nasıl eline düştüğünü bilmeden! "Şanslıydım sadece" diyeceksin. Zıplayarak gelen bir tavşan az ötende. İşte av diyeceksin! -Bir şeyleri koklaya dursun- düşünmeden. Usulca bir şeyler arayacaksın. Yavrusu... sevdiği... açlığı var mı ? diye düşünmeden.. Bir çalıya, dala takıp yiyeceksin. Ben yakaladım, kudretim, kismetimsin diyeceksin. Böbürlenmek mi ? O da nedir ki diye içinden geçirmeyeceksin. Savaştım, kazandım. Benim! Uzanıp, uyuya kalacaksın. Gündüz uyuyanlar, gece de sana avcı olacak. Aklını kullanıp sabaha kadar yaşama savaş vereceksin. Tavşan'dan şanslı olacaksın. Yarı baygın vaziyette, yüzünü koca sıcak bir güneş, öperek uyandıracak. Gözlerin şiş, için uyuyacak, yol seni çağıracak... düşeceksin bir yolun ardına. Git git bitmeyecek. Bazen patikalara sapacaksın. Ve açsın, yine aç. Savaştan az evvel ayrılan askerin yorgunluğu bitecek üzerinde. Dizlerinin üzerine düşecek... kanayacak.. yara olacak. Uff diyeceksin, üzerine giydiğin kumaş, yaraya tuz olacak. Birkaç saat evvel ki yemişler gelecek damağına, cebine bile koymadığın gelecek aklına. Aptal diyeceksin kendine, nasipten öteye getirilmeyeceğini bilmeden... Tavşanın o lezzetli tadı gelecek damağına yine, yeniden; tekrar tekrar... serap göreceksin: elinde budu tam ısırırken. Yok yok... dizine kumaş bir daha değecek! Aklına tuz gelecek, tavşan benlikte saklı. "Acımadan nasıl da kıydım?" diyeceksin. "Yemiş neyime yetmedi ki?" diye düşüneceksin... Belki de senin hakkındır, nereden bileceksin... Elbiseni diz üzerine kadar yırtacaksın. Güneş bacaklarını pişirecek, haram oduğunu bilmeyecek kadar cahil olacaksın; öğreneceksin. Karşına bir nehir çıkacak, ayakların yerden kalkmamacasına bitkin. Gözlerin kocaman açılacak, su diyeceksin, atlayacaksın içine; yüzmek nedir bilmeden. Çırpınacak, bir dala saplanana kadar, defalarca... boğulmadan az evvel kurtulacaksın. Kıyıya uzanmış nefesini toplamaya çalışırken, gözlerine; parlak, yaldızlı bir şey ilişecek, başını kaldırıp bakacaksın... balık! Üzerine atlamak isteyeceksin, ama ürkeceksin. Birkaç dalı, defalarca koparacak, bir birinin içine geçirerek (sepet vari) ağ yapacaksın; uzunca sağlam bir çubuğun ucuna bağlayacaksın; savuracaksın nehre: başarısız olsanda, defalarca bıtkına bıtkına atacaksın. Bir tane, bir tane, ardından bir tane daha gelecek. Çekileceksin kenara. Balığın bir tanesi seslenecek sana "ikimizi şimdi üçüncüsünü yola çıkmadan yiyeceksin!" şaşıracaksın; "balık konuştu! Balık konuştu..." silkelenip kendine geleceksin, iç sesin olduğunu fark edecek, balığını ateşte pişirmeye baslayacaksın... Karnın doyacak, düşünmeye başlayacaksın! Bu "nimet ?" diyeceksin, daha fazla sorgulamayacaksın ama, öğreneceksin... Sonra insanların içine karışacaksın, şekil şekil, renk renk, desen desen, boy boy. Seveceksin! Böylelikle, sevmek nedir öğrenmeye başlayacaksın. Sonra bir başkasını, diğerini, öbürünü. Aşık oldum zannedip aldanacaksın. Meğer değilmiş diyeceksin, ama yanacaksın, yanmayı öğreneceksin. Bir daha sevmeler var, ardından kaybolan umutlar.. ah! Tabii hayal edeceksin, gecende gündüzünde, bir iş tuttumuş çalışırken. İsimleri sayıklayacaksın, yanından geçenler: "efendim ?", "Bana mı diyorsun? " , "karıştırdınız galiba!" Soruları gelecek, farklı zamanlar da. Karşına bir bina çıkacak her seferinde; yanından geçecek, içinde ne var diye merak etmeden öğle yabancı gibi geçip gideceksin, defalarca, umursuzca. Yukardan yankılanan sesin ne olduğunu merak etmeksizin. Sonra birisi koşarak geçecek yanından, o ses yine seni çağırıyor olacak; "Allahü Ekber" ardına bakacaksın, bu adam nereye koşuyor... düşeceksin peşine, gireceksin bir geniş kapıdan, yerler kırmızı halı, tavandan asılan avize, yerde oturan bir kaç insan. Geçip bir köşede oturacaksın. Onlar bir saf olup aşkın kıyılarında dolaşmak isteyecek, sen öylece bakacaksın, bebeğin yemek beklemesi gibi, hiçbir şeyden habersiz. Onlar dağılacak; olacak ya dağılırken sana garip garip bakacaklar, sen garipseyeceksin, kaşlarını çatacak, "ne var lan?" diyecek duruma geleceksin. Aklı başında bir adam gelecek, başucunda durup "Selamın Aleyküm" diyecek. Öğlece bakakalacaksın. Eğilecek, diz üstü çöküp "otur" diyecek sana, sen "oturuyorum ya" diyeceksin. "Benim gibi otur" diyecek. Şaşkın... korkak... ürkek... oturacaksın. Dizin, dizine değecek; çekileceksin hafiften. "Dur!" diyecek sana "dur!" Yaklaştıracak dizini, dizine. "Hoş geldin," "burası neresidir, bilirmisin?" diyecek sana. Sen, başını sallayıp sallamama arasında kalacaksın. Sonunda kekeleyerekte olsa "hayır!" diyeceksin. "Burası bizim dilimizde Mabed'dir.Allah'ın evi de deriz. Dinimiz İslam'dır. Allah'ın insanoğluna emanet ettiği son dindir. Kelime-i Şehadet getirir. Müslüman oluruz. Sadece bununla kalmaz. Allah'ın emrine boyun eğeriz." "Allah nedir?" diye yargılayacaksın. Sen yeni doğacak olan insaoğlusun, bilemezsin. Öleceksin ki, doğasın. "Ölen doğar mı?" diye afallayacaksın. Zamanı gelince öğreneceksin. Kadim Tataroğlu Kusur ettiysek affola, hata ettiysek Rabbim afede.. Okuyan gözleriniz, dert keder görmesin efendim. Sevgi ve saygı ile sağlıklı, imanlı ömür dilerim.
··
42 views
Bu yorum görüntülenemiyor
Pervin okurunun profil resmi
Maşallah Kadim Bey çok derin ders alınacak ve bir okadarda lezzetli yazı olmuş👏 böyle yazı yazmak bile nasip işi gönül özünüz her daim kendi hirasında ışıldasın yüreğinize bereket kaleminiz daim olsun kutlarım👏
Sükûnet okurunun profil resmi
Teşekkür ederim Pervin Hanım, Teveccüh buyurdunuz. Güzel dua ve dilekleriniz için çok teşekkür ederim.. Sağ olun.. :)
1 next answer
Sükûnet okurunun profil resmi
2. sini (devanı) de yazmak nasip olur inşaalah :)
꧁ İzzeddin el Kassam ꧂ okurunun profil resmi
Yüreğinize sağlık kadim bey. Gerçekten güzeldi. Teşekkür ederim.
Sükûnet okurunun profil resmi
Okuyan gözleriniz dert görmesin efendim..
1 next answer
Abdulselam Gözütok okurunun profil resmi
Kaleminiz daim olsun Kadim Bey👏👏👏
Sükûnet okurunun profil resmi
Abdulselam Bey, teşekkür ederim efendim. Sizinde ..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.