Padişahın biri keyifsiz düşmüş de, hem gamsız, hem fıkara birinin gömleğini giyerse şifa bulur, demişler. Aramışlar taramışlar, hem fıkara, hem dertsiz adam bulamamışlar.
Bir gün adamın birine bir köylük yerde rastlamışlar. Herif hem
türkü söyler, hem çapa çapalarmış.
-Sen kimsin? demişler.
- Na! Demiş, şu ağaç altında uyku kestiren herifin uşağıyım.
-Nerede yatarsın?
-Samanlıkta.
-Ne yer, ne içersin?
-Bey ne verirse.
-Ne verir?
-Kuru ekmekle soğan ...
-Hiç dertlenir misin?
-O da ne?
-Yani kederlenir misin?
- Bilmem öyle şey, demiş, ben cahilim.
- Hah, demişler, aradığımız adam!
-Aman, biz de seni arıyorduk. Versene gömleğini bize, sana bir kese altın verelim.
-Gömleğim yok ki...
Sayfa 329 - Lüzumsuz Adam/ Mürüvvet