Gönderi

400 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Gül Cemiyeti, tahminimce Genç Elitler'den yaklaşık bir ay sonrasını anlatıyor. Adelina ve her adı geçtiğinde yüzümü buruşturmama sebep olan Violetta, Kenttra'dan ayrılmış kendi amaçlarına yandaşlık etmek için yeni Elitler aramakta. Onu aralarından attıkları için Hançer Cemiyeti'nden ve Enzo'nun ölümüne sebep olduğu için Teren'den intikam almak isteyen Adelina bu kitapta kendisini iyice kaybediyor. Gül Cemiyeti'ni okumaya başladım an farkettiğim üç şey oldu; birincisi bu seriyi ve dünyayı gerçekten özlemişim, ikincisi neredeyse kitaptaki karakterlerin tamamından haz etmiyorum ve üçüncüsü Violetta niye önüne gelen her adamla flörtleşiyor? On dört yaşında küçük bir kızı bilmem kaç yaşında bir adamla cilveleşirken görmek midemi bulandırıyor yani... Genç Elitler'de herkesi olduğu gibi Adelia davranışlarıyla beni de kanser etmişti ama aynı zamanda karakterin kendini kaybetmesini, etrafındakilere acımasızca davranmasını falan da çok sevmiştim. Lucious Lyon abimizin de dediği gibi "Senden bu kadar nefret ediyorken aynı zamanda seni sevmem inanılmaz." yani Adelina'yı biricik kraliçemiz Cookie ile karşılaştırdığımdan değil de işte... Kitabın başlarında bir an fazla beklenti yaptığımı düşünmüştüm çünkü Adelina'nın yapmakta olduğu saçmalıklara, sorun yaratmaktan başka hiçbir şey yapmamasına ve gücünü doğru düzgün kullanamamasına rağmen insanlar ona ve Violetta'ya katılmak istiyordu ve bu cidden ama cidden aşırı saçmaydı. Yani sonunda para olsun veya olmasın seni ölüme sürüklediği açıkça görünen ve tek yaptığı pervasızca hareket etmek olan birinin peşinden neden gidersin ki? Bu olayı hala da anlamlandıramadım ama neyse ki Marie Lu, geç de olsa karakteri tam benim istediğim yere getirmiş. Gururla söylüyorum ki kitabın belli bir yerinden sonra harika bir anti kahraman okuyoruz. Özellikle sonlara doğru hem karaktere hem de hikayeye öyle bir coştum ki... Gül Cemiyeti'nin güzel yanlarından birisi de daha çok Elit görüyor olmamız. İlk kitapta bazılarının adını bazılarınınsa efsanesini duymuştuk. İkinci kitapta ise onları aramızda dolaşırken görüyoruz, tabii Adelina onların üzerini görünmezlik perdesi ile örtmediği sürece... hehe... Marie Lu'nun karakterleri kullanma bakımından genel olarak iyi bir iş çıkarttığını düşünüyorum. Yeni gelen ve hikayede önemli olan karakterleri zaten ilk kitaptan tanıyorduk bu yüzden de 'önce onların hikayesini anlatayım, okuyucu ile karakter arasında derin bir bağ kurayım' derdine girilmeyen ve bu anlamda endişelerden arınmış rahat bir kitap okuyoruz. Lu, bu tekniği üçüncü kitapta da kullanacak gibi duruyor çünkü Gül Cemiyeti'nde de bazı karakterlerin bu kitapta tekrar aramıza katıldığı fakat bu karakterlerin asıl görevinin bu kitapta değil üçüncü kitapta olduğunu siz de kitabı okurken fark edeceksiniz. Kitapta bir olay var ki... Yani bu olayın kitaba bodoslama girdiğini ama Adelina'nın intikam hikayesinden daha önemli olduğunu görüyoruz. Bu olay sayesinde Adelina'nın deliliği de kitaba ve ana hikayeye çok güzel yedirilmiş oluyor. Üçüncü ve son kitap olan Gece Yıldızı'nda bu olayla nasıl baş edecekler çok merak ediyorum. Uzun lafın kısası, siz de benim gibi kitabı ertelemekte ve Marie Lu'nun bu kitaptaki performansına şüphe ile bakmaktaysanız derin bir nefes alın ve kitaba başlayın derim. Umarım siz de kitabı benim gibi seversiniz.
Gül Cemiyeti
Gül CemiyetiMarie Lu · Pegasus Yayınları · 20172,187 okunma
·
14 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.