Gönderi

96 syf.
·
Puan vermedi
Bir çoğumuzu kitaplar zaman zaman sıkar, gerek dilinin ağırlığıyla gerekse konuların karmakarışıklığıyla. Kitaplar beni sıktığı zaman, kitap okuyorum, diyen bir kesimin var olduğunu biliyorum, çünkü bende o kesimdenim. Okuduğum kitap gerek öğretileriyle, gerekse akıcı diliyle insanı hiç sıkmadan, bir çırpınışta bitirebilir desem yeridir. Kitapın konusu: Janothan adında bir martının, "Öğrenmek ve uçmak, avlanmaktan ve yemekten daha üstün" bir şey olduğunun farkına varıp. Tüm tutkuyla uçmak ve öğrenmek için gününü geçiriyor, havada ne yapılır ne yapılmaz, ne kadar hızlı uçabilirim, kaç mil yüksekliğe çıkabilirim diye meraklanan, bu merakların peşinden uçan bir martının görkemli bir direnişiyle özgür olduğunun farkına varıp diğer martılardan farklı harekat eder. Bu farklılık nedeniyle sürüden dışlanır. Dışlanmanın ve yalnız kalmanın verebileceği her hangi bir olumsuzluk verebilecek bir düşünceyi bile aklından geçirmeden, tüm kararlılığıyla uçma ve yeni şeyler öğrenme arzusundan vazgeçmiyor. Özgürlüğün keşf-i desem yeri olur diye düşünüyorum, çünkü bir kalbe özgürlük inancı girdi mi hiç bir kuvvet o inancı yıkamaz. Kitabı okumaya başladığımda nedense, Alber Camus'un şu sözleri geldi aklıma; "Başkaldırıyorum o halde varım" Martı Jonathan Livingston gibi başkaldırmadan özgür olunmaz düşüncesiyle bence tüm insanlara bir öğretmen olmalı diye düşünüp, sözlerimi bitirmek istiyorum. Yazarın kalemine, düşüncesine sağlık, okurlara ve okumak isteyenlere de iyi okumalar diliyorum. Dilerim bir şeyler yazarak en önemlisi kendi düşüncelerimi belirterek sizlere fayda sağlamışımdır.
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201166,8bin okunma
·
16 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.