Gönderi

118 syf.
7/10 puan verdi
Yahu bu Güney Amerikalılar amma meraklı böyle gizemli öykülere. Borges'in 30 kitaplık Babil Kitaplığı serisinin bir parçası olan bu kitap da, Jack London'ın 5 öyküsüyle arz-ı endam ediyor ve Jack London'ın öyküde de ne kadar iyi olduğunu gösteriyor. "Mapuhi'nin Evi" öyküsü, alışılageldik London tarzıyla, deniz ve denize dair detayları, atmosferi iliklerimize kadar işletecek düzeyde aktarıyor. Fırtınanın içinde kalmışçasına ürperiyorsunuz. "Hayatın Kanunu"nda ise, daha evvelden okuduğum ve bu tarz yaşayan topluluklarda, yaşlıların kaderi olan bir olayın hazin aktarımına şahit oldum. Bu arada, değinmeden geçmeyeyim, hikayelerin bazılarındaki karakter ve yer isimleri, akılda kalıcılık veya telaffuz bakımından zorlayıcı olabilir. "Yüz Karası" öyküsünde ise, Subienkow'un zekice oyununu hayretler içerisinde okuyacaksınız. Kitaba da adını veren, "Midas'ın Müritleri" öyküsünde, bu ada sahip örgütün yaptıklarını sorgulayıp, onları yadırgayacak mısınız yoksa onlara hak mı vereceksiniz bilmem ama son öykü olan "Gölge ve Parıltı"da, zekayla harmanlanmış bir çekişmenin hikayesini okuyacak, Lloyd ve Paul'e hayran kalacaksınız.
Midas'ın Müritleri
Midas'ın MüritleriJack London · Dost Kitabevi · 1998696 okunma
·
10 görüntüleme
F.A okurunun profil resmi
Büyülü gerçekçilik; Kübalı yazar Alejo Carpentier Latin Amerika’ya özgü olduğunu iddia ettiği bir gerçekliği “Olağanüstü Amerika gerçekliği” (lo real maravilloso americano) diye tanımlar. Ona göre tuhaf olanın sıradan olduğunu söylediği kıtaya özgü bu gerçekliği de ancak Latin Amerikalı yazarlar aktarabilirdi. Carpentier’in bu görüşleri büyülü gerçekçiliğin politik yorumlamalarında ve Latin Amerika’ya özgü bir tarz olarak algılanmasında etkili olmuştur. Bu algı, 1960'lı-70'li yıllarda Gabriel Garcia Marquez gibi yazarlarla Latin Amerika edebiyatının uluslararası başarı kazanması sonrasında daha da pekişmiştir. Ancak Büyülü gerçekçilik Latin Amerika’ya özgü bir edebi tarz değildir. Günümüzde ise büyülü gerçekçilik kimliği ne olursa olsun her coğrafyadan hem postkolonyal hem de Batılı yazarların kullandığı uluslararsı edebi bir tarz haline gelmiştir. Edebiyattaki en önemli Büyülü Gerçekçilik eserleri: Alçaklığın Evrensel Tarihi (Jorge Luis Borges), Usta ve Margarita (Mihail Bulgakov), Görünmez Şehirler (Italo Calvino), Pi’nin Yaşamı (Yann Martel), Yüzyıllık Yalnızlık (Gabriel Garcia Marquez), İmkansızın Şarkısı (Haruki Murakami), Gece Yarısı Çocukları (Salman Rüşdi), Koku (Patrick Suskind), Solomon’un Şarkısı (Toni Morrison)…
Post Mortem okurunun profil resmi
Teşekkürler bilgilendirme için 😊
Sherlock