Gönderi

637 syf.
·
Not rated
·
Read in 28 days
Kitap; gençliğinde işlediği günahlardan arınmak için superman triplerine girip herkesi kurtaracağını sanan bir şapşiğin, hem yasalara hem de sosyal yaşamdaki bürokrasiye toslamasını dekor olarak kullanıyor. Sistem, çok büyük bir çoğunluğu mağdur ettiğinden; kahraman, elindeki ayrıcalıkları diğer insanlarla paylaşmaya çalışsa da eline geçen ne deve ne de kuş oluyor. Kurtarabildiğim kadar “deniz yıldızı”nı kurtarayım mottosu burada “yemiyor”. En beteri ise; haksızlıkları ortadan kaldırmak için, o haksızlıklarda “çark” görevi yapanlardan sürekli talepte bulunmak zorunda kalıyor. Kitabın önemli iki karakterinden biri olan, kadın mahkumun yaşadıkları aklıma Lars von Trier’in Dogville filmini getirdi. Zafı olan veya herhangi bir sebepten çaresiz olan kadını sömürme isteğinin evrenselliğinin tartışılmaz bir olgu olduğunu yine gördüm. Kitabın sonunun, filmin sonu gibi olmasını Cenab-ı Haktan niyaz etsem de, karşılık olarak, çoğunlukla bana söylediği şeyi tekrarlamakla yetindi: The God you have called can not be reached at the moment please try again. Suç ve ceza kavramlarını ( Dosto kadar olmasa da) eleştiriyor yazar. Dostoyevski ne kadar maximum-pesimist ise Tolstoy da bir o kadar marjinal-optimist. Hayatın değişkenliğine, yazılı kanunların kifayetsiz kalmasından dolayı son kararın “sakat bir doğaya sahip” insanoğluna bırakılmasının adaletsizliğinden bahsediyor. Haksızlıklara karşı hissiz hale gelen insanın, haksızlıkları hayatın doğal akışı olarak savunduğunun altını çiziyor. Diğer kitaplarında olduğu gibi bu kitabında da yazar, Hz. İsa’ya olan büyük sevgisini ve pasifist bir Hristiyanlık inancının gerçek yol olduğunu kitabın uygun yerlerine serpiştiriyor. Son olarak şunu da eklemek istiyorum. Baş karakterin, kadın mahkum için “serden geçer” bir hale gelmesi, Barış Manço’nun Alla beni pulla beni şarkısını akla getiriyor. Karşındaki; senden ne talep ettiğini çok açık bir şekilde sana bildirdiği halde; karşındakinin iyiliği için olan şeyi “sen” talep edenden daha iyi bildiğini sandığından (sahip olduğun yoğun egonun katkılarıyla) süslü, içi boş eylemlere girişiyorsun. Sonuç nur topu gibi bir hüsran oluyor sadece. youtube.com/watch?v=ZTUsKII...
Diriliş
DirilişLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202117.4k okunma
·
21 views
Raif Kara okurunun profil resmi
Güzel bir inceleme olmuş. Kitabın giriş cümlesi beni benden almıştı. Ceza sistemine bakışı ve eleştirisi de çok etkilemişti.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.