Gönderi

Kibriti çaktım. Bütün şiirlerimi yaktım. Kâğıtların üzerinde tanıdık mısralar bizi yakma der gibi bakıyordu. Ama kurtarmadım, hepsini yaktım. Eğer şair olacaksam bunlarla olamazdım. Kendime ait, başkasından esinlendiğini belli eden şiirler değil, kendime ait şiirler yazmalıydım. Kibrit kutusuna sığar mıydı acaba şiirlerim? Elimde küçük kutucuğu çevirip duruyordum. O sırada onu gördüm. Altın sarısı saçlarını gördüm. Bana küs müydü? Neden hiç benden yana çevirmiyordu başmı? Kendisini bana yakıştırmıyor muydu, benim sevdama mı güvenmiyordu? Onun sevdiği şiirleri saklayacağım, ona okumadığım şiirleri yakacağım. O bizim köyde yapamaz, biliyorum bunu. Annemle onu bir evde düşünemiyorum. Ben de baba ocağını terk edemem. Hem ben onu seviyorum. Sevmiyor muyum? Aşkta tereddüt olur mu? Seviyorsam istikbalini karartacak da değilim. Belli ki, Sevgi okuyacak. Buralardan gidecek ve beni unutacak. Unutabilir mi? Bun unutabilir miyim? Ben unutmasam da o unutabilir. Unutmalı. .. “Unutursun "Mihribanım" diye bir ses geldi içimden. Oturdum yazdım.
Sayfa 78
·
11 görüntüleme
ONDN okurunun profil resmi
Unutmak kolay mı? ” deme Unutursun Mihriban’ım. Oğlun, kızın olsun hele Unutursun Mihriban’ım. Zaman erir kelep kelep.. Meyve dalında kalmaz hep. Unutturur birçok sebep Unutursun Mihriban’ım. Yıllar sinene yaslanır Hâtıraların paslanır. Bu deli gönlün uslanır... Unutursun Mihriban’ım. Süt emerdin gündüz-gece Unuttun ya, büyüyünce... Ha işte tıpkı öylece Unutursun Mihriban’ım. Gün geçer, azalır sevgi Değişir her şeyin rengi. Bugün değil, yarın belki Unutursun Mihriban’ım. Düzen böyle bu gemide Eskiler yiter yenide. Beni değil, sen seni de Unutursun Mihriban’ım.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.