Gönderi

174 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 34 hours
Tabu Tanımazlara...
Zaman, mekan ve gerçeklik... Ya bunlar bizim kendi kafamızda oluşturduğumuz kavramlarsa? Ya zaman dediğimiz şey sadece içinde bulunduğumuz andan ibaret değilse? Ya bulunduğumuz yerden başka bir yerde olmamız mümkünse? Ya gerçeklerimiz hayal, hayallerimiz gerçekse? Jeanette Winterson işte bu ihtimaller üzerine kuruyor kitabını. Kitabı okurken yazarın kitaba neden böyle bir isim verdiğini merak ettim. Ortalara doğru ise cevabımı aldım ve yazara bir kez daha hayran olmadan edemedim. Yazarın cinsel tercihini de göz önüne alırsak, "gender" (toplumsal cinsiyet) konusu oldukça önemli bir yer tutuyor kitapta. On iki prensesin öyküsünde de anlattığı gibi; kadınlara olan bakış açısını, kadınların toplumdaki vasıflarını ironik bir dille eleştirir. Ana karakterimiz "Köpekli Kadın", iri yapılı, fakat naif, erkeklerle herhangi bir gönül ilişkisi olmayan, ve genel olarak toplumsal normlara uymayan bir kadın olarak tasvir edilir. Diğer karakterimiz Jordan ise, bir kaç kez kadın kılığına girmek zorunda kalır, hatta kendisine erkekleri tanıması için öğütler verilir. Yazar toplumsal cinsiyet konusundaki hassasiyetini kitap boyunca bazen ironik bazen ciddi bir dille okuyucuya ulaştırır. Kitabın isminin açıklamasına geri dönecek olursam; bir gün Jordan aşılama sanatına merak salar ve kara kirazı vişneye aşılayıp sonucu beklemeye başlar. Annesi (köpekli kadın) ise "yaptığın o canavarın cinsiyeti ne olacak?" diye sorar. Jordan'ın cevabından tatmin olmayarak "bu gibi şeylerin cinsiyetsiz olduğunu, kendi içinde karşıtlıklar doğurduğunu" söyler. (Syf 94) Vişne metaforu, insanların kadın-erkek diye ayrılmadığı, toplumsal cinsiyetin olmadığı fikrine vurgu yapar nitelikte. Bunun dışında yazarın üzerinde durduğu diğer konular ise zaman ve mekan algısı. Zamanın düz bir çizgide ilerlediği fikrine karşı çıkar ve kitaptaki tarihlerin uyuşmazlığıyla, bazı kısımların tarihten bağımsız oluşuyla bu fikrini destekler. Bununla ilgili en beğendiğim ve konunun bana göre özü sayılabilecek satırlar ise şu şekilde: "Zamanın hiçbir anlamı yok bu yolculukta, uzamın, mekanın anlamı yok. Tüm zamanlarda varolunabilir, her mekanda bulunulabilir. İnsan aklı tek bir günde okyanusları sığ havuzlara dönüştürebilir. Doğduğu topraktan bir adım öteye gitmemiş kimi kişiler tüm dünyayı dolaşmışlardır. Düz çizgi üstünde sürdürülen bir yolculuk değildir bu, bir ileri bir geri gider, takvim tanımaz."(Syf 96) Son tabu yıkıcı yazarımız din konusunu da es geçmiyor kitapta. Bağnazlar ve dini savunuyor görünüp her türlü pis işe bulaşanlar da nasibini alıyor ironik dilinden. Üstüne bir de İngiliz iç savaşını serpiştiriyor aralara. Kitap oluyor sana bol malzemos. (Kafamın nasıl yandığının kanıtı bunlar, ama güzel bir yanış:) İnceleme yazması hayli zor bir kitaptı, pek çok şeye değinemedim bile, değindiğim konulara da yüzeysel değinmek zorunda kaldım. Çok şey anlayıp anlatamadığınız tarzda bir kitap diyebilirim. Jeanette Winterson beni zamandan ve mekandan soyutlayıp unutulmaz kahramanlarıyla bir yolculuğa çıkardı. Yaratıcılığına ve hayal gücüne diyecek yoktu gerçekten, büyük keyif aldım okurken ve karakterleri yanı başımda hissettim. Sabırlı ve farklı tarzı seven okuyucuları da "Köpekli Kadın" ve Jordanla yolculuğa davet ediyorum. "Çabuk ol Jordan, bu zamanla ve bu yerle işimiz bitti." (Syf 173)
Vişnenin Cinsiyeti
Vişnenin CinsiyetiJeanette Winterson · Sel Yayınları · 20191,737 okunma
·
49 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.