Gönderi

272 syf.
·
Not rated
Sonu gelmez yoklamalar ve hep ayni cevap; burdayım.Mahkum sessizliği hayal eder.Hücre bir saatten sonra ölüm sessizliğine bürünür ama mahkum hep sessizliği hayal eder.Özgür olmayan insan sessizliği duyamaz.Siyasi bir mahkumun zaferi sessiz kalmasıdır.Uzun sorgular boyunca sessiz kalabildiyse hücresine götürüldüğü anda uyumaya başlar, zaferden sonra dinlenmeli. Gardiyanların bakışları altında yalnızlıklarından bir an bile kurtulamazlar. Normal insanlarda görülmeyen bazı rahatsızlıklar mahkumlarda görülür. Kedi hastalığı : Özgürce dolaşan ve mahkumlardan daha güzel şeyler yiyen kediye kin olarak kendini gösterir,tedavisi yok. Renk hastaligi: Mahkumun gördüğü renkler sınırlıdır,beyaz,gri,kahverengi ve tabiki siyah.Yeşil,mavi hele hele sarı ve kırmızı renkleri görmek büyük coşkulara neden olur,hayaller kurulyr,halisinasyonlar görülür,yeşil,çayırları akla getirir,çayırlar tasasızca uzanmayı,uzanmak maviyi akla getirir,mavi gökyüzünü,gökyüzü güneşin doğuşundaki sarıyı ve batışındaki kırmızıyı getirir akla ve yüksek sesle bu düzenin anasına avradına küfür etmekle hastalık doruk noktasına ulaşılır. Tedavisi geçicidir,on günlük hücre cezası. Ceza üstune ceza çekilir, kurallara hapisteyken de uymazsan korkunç hücreler ne güne duruyor.Cezanın her türlüsü çekilir. Bu bir delilik,bir insan hücrede delirmemişse bu insandan faydalanmak gerekir,sağlam bir karakter,akıl ve müthiş bir sabır ister. Bana sorulsa milletvekillerini hücreden sapa sağlam çıkmış suçlulardan seçerdim. Burada durun ve şükredin,benim seçmeme izin verilmiyor diye. Devam ediyoruz. Hapiste de mahkumlar zorla çalıştırılır, çalışmaya başlayan mahkum ilk maaşını almaz,hapiste öldüğü takdirde masrafların karşılanması için kenara atılır.Mahkum ilk vergisini tabutu için ayırır yani. En kötüsü ama belkide en kötüsü,yani demek istediğim kötünün en kötüsü,her neyse en kötüsü işte,geride bırakılanlara yazılan mektuplarda kendini gösterir.Mektuplarda fikir olmamalıdır çünkü,örneğin ilkokula giden çocuğunuza öğüt veremezsiniz,sadece kişisel meseleleri yazabilirsiniz,fikir yasaktır,abime ulaşın bu ayki kirayı ödesin,ziyaretime gelirken şu kadar para getirin vb,gibi şeyler ,hal hatır sormalar serbest diğer her şey yasak.Fikrini söyleyememek -ki fikirler genelde sadece en yakınlarına söylenir - bunları söyleyememek zordur işte. Ve en zor alışılan aslında alışılamayan tek kural işte budur.Yıllarca yıkanmayan tabaklardan iğrenç yemekler yemeye alışır insan, bahçede tükürük içindeki yollarda hızlı hızlı gidip gelmelere alışır,hücredeki karanlığa,konuşma yasaklarına,her şeye ama her şeye alışır fakat fikirlerini en yakınlarına iletememeye alışamaz. O yüzden en iyisi düşünmemektir. Hayır,hapiste düşünmezsen çıkar yol bulamazsın ve cezan bitmeden ölüp gidersin. Fikirsizlik insanı her yerde öldürür,hapiste sahiden öldürür,dışarıda, sözde özgürken, her gün yavaş yavaş öldürür. Fikirsiz insan öldüğünü bile anlayamaz,hep yaşayacak sanır.Yine duralım ve bir mahkum gibi yere tükürelim ,şu düzenin içine tükürelim.Bu duraklamayı bir saygı duruşu olarak kabul eden tüm düşünen mahkumları selamlıyorum.Devam edebiliriz. Aslında hiç de devam edebiliriz değil,devam filan etmiyorum bu kadar.
İçerdekiler
İçerdekilerVictor Serge · Ayrıntı Yayınları · 201543 okunma
··
158 views
Pierre Rivière okurunun profil resmi
.“Canım anneciğim, günlerim her zamanki gibi iyi geçiyor. Canım sıkılmıyor hiç. Bol bol roman okuyorum, gazete, televizyon, top vs.vs… filan derken değil günlerin, ayların ve yılların nasıl geçtiğini anlayamıyorum. Boncuk örmüyorum pek. Bir ara kazak örmeye merak sardım, tam anlamıyla beceremiyorum. Bazen öyle komik şeyler yapıyorum ki, görsen gülmekten kırılırsın. Çocuklara patik yapıyorum bugünlerde.” kitapeki.com/cocuklara-patik...
Fırat Özbey okurunun profil resmi
Anne anlamıştır ne demek istediğini. Herkes kadını teselli etmiştir ,bak oğlun iyiymiş sevin, demiştir. Ama anne anlamıştır oğlunu. "Kötüyüm anne" deseymiş daha az dağlanırmış yüreği.
2 next answer
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.