Gönderi

244 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 days
Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey varsa o da......
diye başlayan cümlelerin çoğu kez klişeler içerdiğini düşünür, nedense bellek kulağıyla dinlemeyiz. Çünkü öğrenilecek o her neyse, kendi zamanımızın yıkıntısını beraberinde getirmeli, ciddiye alınmak için, bir acı kırıntısını olsun içimizin boşluğuna iliklemelidir. Schopenhauer'ın karamsar olduğunu iddia eden düşünürlerin aksine, sözlerinin ardında durabilme erdemini, bilgeliğe dönüştürebilmiş bir yaşantının ümit veren yanlarını, ruhumda beliren ışımanın terazisini zorladığında hissettim. Belki de talihsizlikler, Onu hep savunduğu, 'kim olduğundur en dikkate değer olan' gerçeğine eriştiren, şahane birer ödüldüler... Talihsizlikler, kimine göre önünde yükselen duvarın kopan taşları, kimine göre ayaklarını sağlam basıp tutunmasını ve nihayet o duvarı aşmasını sağlayan oyuklardır... Eser, iç zenginliğin mutluluğu belirleyen en hayati unsur olduğunu yineliyor ve 'nedir mutluluk?' diye soruyor okura...Bu soru o kadar güçlü ki, gizil bir savaş başlatıyor, bir anda ilişkilerinizde en belirleyici nedenleri ararken buluyorsunuz kendinizi, yahut onlarca kişinin sizi izlerken, size verdikleri rolü, bir yapbozun yanlış boşluğa sıkıştırılmaya çalışılan parçasıymışsınız gibi, üzüntüyle seyrediyorsunuz... Schopenhauer, hissettirmeden, öğüt veren bir dostunuz gibi devam ediyor sözlerine ve bir anda gözlerini keskin bir bakışla size çeviriyor; eğer kendi içinizde mutlu değilseniz başka yerde beyhude aramayın, geçici lezzetler sizi balçıktan bir patikaya sürükler ve her hamlenizle, toplumsal azalışın, elele vermiş intiharına eşlik edersiniz diye, sarsıcı bir uyarıda bulunuyor. Affetmek üzerine beni düşündüren, Schopenhauer'in eğer birisi size karşı bir hatada bulundu ise, onu aynı hata yüzünden defalarca affedemeyecekseniz, hayatınızdan çıkarın nasihatiydi.Belki de bu hususta fazla şüpheciydi, ya da çok haklıydı, her iki durumda da biraz yorulacaktım bu kesindi :) Eserde beni en çok büyüleyen aforizma; büyük sevinç ve büyük üzüntülere karşı duyulması gereken serinlikti.Tasavvufta da bir mürşidin nefsinde aşması gereken en büyük merhalelerden biridir bu...Bediüzzaman Hazretleri'nin de zikrettiği gibi; “Dünya madem fânîdir; değmiyor alâka-i kalbe.” Schopenhauer'ın bütün kısımlarda altını çizdiği o güzelim çağrı şu; sağlık herşeyden önce gelir...Bütün varlığımız odur.Bedensel ve ruhsal sağlığın en büyük düşmanları ise hırs, kıskançlık ve kötücül duygulardır... Ahlakın yücelttiği bir karakterin, zamanla yıkılan diğer bütün değer yargılarının önünde bir zırh gibi ruhu koruduğunu sayfalarca izah ediyor yazar. Beni tesiri altına alan diğer bir tespitte; Hassasiyetin, bir bilginin zihni doyurmasında en önemli ölçüt olduğuydu.Yani Schopenhauer'a göre kişi duyarlılığı ölçüsünde iç yaşantısını zenginleştirebilir.Bana göre muazzam bir öngörü... Onur, kibir ve gurur mefhumlarını öyle dahiyane bir bakışla izah ediyor ki, ruhunuzda ve zihninizde geri dönüşü olmayan bir aydınlanma yaşayacağınız muhakkak. Son olarak yazarın, gördüğüm herkese okumak istediğim muhteşem cümleleriyle bitirmek istiyorum, hepinize mutluluğunuzu dâima bir şükre çevirecek halisane bir iç yaşantısı diliyorum :) "Yaşamı, üzerine nakış işlenmiş bir kumaşa benzetebiliriz; herkes, yaşamının ilk yarısında bu kumaşın ön yüzünü, ikinci yarısında ise arka yüzünü görür: Arka yüzü o denli güzel değildir ama öğreticidir; çünkü ipliklerin bağlantılarını görmemize izin verir."(sayfa:152) Keyifli okumalar...
Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar
Yaşam Bilgeliği Üzerine AforizmalarArthur Schopenhauer · Kabalcı Yayınevi · 20177k okunma
··
282 views
Mutâlî’ okurunun profil resmi
Kitap incelemeniz sayesinde ilgimi çekti diyebilirim Eylül hanım yüreğinize sağlık:)) Bir noktada sanki araf da gibi bir yorum yapmışınız; Affetmek... Bı bağlamda derim ki, yazara katılıyorum tecrübe ile de sabit noktasında samimiyetimi hiçe sayanı realist yaklaşarak bir kalem de siliyorum ve bu şekilde olması gerek diye düşünüyorum... Altını çizerek vurguluyorum tekrardan samimiyet en önemli kıstasımdır derim:)) Tekrar kaleminize sağlık
Eylül Türk okurunun profil resmi
Salih Hocam sanırım geriye dönüp, okuduğumuz kitapları yeniden anımsama ihtiyacı duymak bizde bir ihtiyaca dönüştü, yaşlanıyor muyuz nedir? :) Kıymetli yorumunuz için varolunuz. Okumalısınız bu eseri... Derin saygımla...
Bu yorum görüntülenemiyor
K. okurunun profil resmi
Herkesin kalbi kendi evidir derler. İnsan evinde mutlu olmalı. Bu yüzden bütün çabamız orayı sağlamlaştırmak ve huzurlu kılmak olmalı. Kalemine sağlık Eylül Abla, güzel ve düşündürücü bir yazı olmuş.
Eylül Türk okurunun profil resmi
Sağolasın Kübram, asıl tahlillerin yanında, kitap ile ilgili notlar kategorisinde değerlendirilebilir :) Okumuş olman bile çok kıymetli benim için.Ayrıca çok güzel özetlemişsin, yüreğin elem görmesin...
1 next answer
Bu yorum görüntülenemiyor
Kereviz okurunun profil resmi
“Şey” hep ayrı yazılır.
Eylül Türk okurunun profil resmi
Teşekkürler uyarınız için, sabah mahmurluğuyla farketmemişim. :)
1 next answer
Raif Kara okurunun profil resmi
Emeğinize sağlık
Eylül Türk okurunun profil resmi
Çok teşekkürler.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.