Kitap, ana karakterimiz olan eylemlere katılan, kapalı insanlara büyük önyargı besleyen, ne istediğini tam olarak bilmeyen açık olan kızımız Merve’nin önce fani bir aşka tutulup ardından baki aşka yönelişini konu alıyor. Üniversiteye ilk başladığımda bir arkadaştan duymuştum. Dört yıl sonra karşıma çıkınca okudum. Kitapta birçok karakter ismi var. İlk başladığımda ana karakterin Leyla olduğunu düşünmüştüm. Çünkü Leyla’nın ailesinin yaşadığı sorunlar, Doğudan Batıya gelişi gibi kısımlara fazlaca değinilmiş. Bu yüzden kitabın konusuna bir ailenin Doğudan Batıya uzanan trajedik hikâyesi diye düşündüm. Öyle değilmiş. Ana karakterin hikâyesine sonradan yoğunlaşıyor diyebilirim. Önsözü okurken bu kitap güzele benziyor dedim. Okuduktan sonra idare eder dedim. Kitapta yazarımız o kadar çok kişiden alıntı yapınca sıkıcı geldi. Roman değil de din kitabı okuduğum izlenimine kapıldım. Bolca hadis, bolca ayet var. Bunları kitaba ekledikten sonra açıklama niyetine romanı yazmış. Muhafazakâr bir yazar tarafından yazılmış diyebilirim. Önsözü okurken yazarın üstün kalsınlı bir sözü vardı. İlk akla gelen Cemal Süreya oldu. Oradan esinlenmiş gibi geldi. Yunus Emre’den ve daha birçok kitap ve yazardan söz etmiş. Dediğim gibi çok çok fazla esinlenilmiş bir kitap olmuş. Yine de sevdiğim bölümlerde oldu. Kitabımız içerisinde üniversitelerde türban meselesine, olaylara, eylemlere değinmiş. Kendince şiirler ilave etmiş. Bazen kendi yorumunu katarak olayın akışına müdahale etmiş. İslamı anlatırken bile islama uymayan davranışları göstermesi de ironik. Murat tam Müslüman modelinde anlatmış. Benim bildiğim böyle Müslümanlar kadın erkek ilişkilerine dikkat ederler. Bunu göremedim. Sonra tecavüz taciz vs. olaylarda Amerika’yı örnek göstermiş. Müslüman olan ülkelerde böyle olmadığını söylüyor. Bence ya ondört asır öncesinde yaşıyor. Ya da şuan yaşadığı Türkiye’yi görmüyor. Üzerine konuşulacak çok şey var aslında. Kısaca İslamiyet’i ilgi duyup da ısınmak tanımak isteyen insanların okuması için iyi olabilir. Hakkını yemeyeyim. İslamiyet ile ilgili belli başlı akıla takılan soruları cevaplamaya çalışmış. (Spoiler) Merve’nin bir eylemden dönüşü ile başlıyor. Sonra Leyla’nın hikâyesini okuyoruz. Şenöz ailesi terörden kurtulmak için doğup büyüdükleri memleketinden ayrılıyorlar. Halis o zaman ki olaylar yüzünden okuyamıyor. İçinde ukde olarak kalıyor. Evleniyor. Çocukları oluyor. Kızı Zeynep Okulu kazandığı halde başörtüsü yasağı yüzünden okulu bırakıyor. Sonra oğulları Yusuf bir kızın peşine takılıp uyuşturucu bağımlısı oluyor. Elde Leyla kalıyor. Ardından kaldığımız yerden devam ediyoruz. Özge’yi Polisin içeri aldığını söyleyince kapalı olan hiç hoşlanmadığı arkadaşı Leyla hemen gidelim diyor. Neden böyle yaptığına anlam veremiyor. Sinir oluyor. Namaz kıldığını filan da görünce bir gün kapı dışarı ediyor. Antalya’ya ailesinin yanına gittiğinde eniştesinin şehit olduğunu öğreniyor. Hülya ablası ve kızı Sema ile vakit geçiriyor. Eniştesinin arkadaşı Murat ile tanışıyor. Ondan hoşlanıyor. Yazışıyorlar filan derken âşık oluyor. Üniversitede Hasan evlilik teklifi edeceğinde hazır olmadığını söyleyip ondan kurtuluyor. İstanbul’a gidince Murat ona camileri filan gezdiriyor. Bir süre daha konuştuklarında Murat, Merve’nin kendisinden hoşlandığını anladığında evleneceğini söyleyip konuşmayı bitiriyorlar. Murat da Merve’yi sevmiş aslında ama beş yıldır onu bekleyen biri var. Merve sonra Murat’la olan konuşmalarını hatırlıyor. Mavi eşarbını alıp camiye gidiyor. Sonra tekrar gidiyor. Bir gün imam onu yakındaki kursa yönlendiriyor. Bu kurstan sonra baki aşka yöneliyor. Hiç bir şey bilmezken islamı öğreniyor. Kendini Allah’a veriyor. Hep bir eksiklik hissediyor. Leyla’yı kovmanın eksikliği. Bir gün kursta hastalanıyor. Kanser olduğunu öğreniyor. Sonra televizyonda Leyla’yı görüyor. Yıllar sonra onu bulmuştu. Helalleşiyorlar. Ama buluşamadan ruhunu teslim ediyor. Kısaca özeti bu diyebilirim.

Sevgiye UyanışSafiye Çetinkaya · Uğur Tuna Yayınları · 2013208 okunma

·

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.