Gönderi

Saate bakmak gelmiyor içimden Ya yoksulluğa beş var Ya ümidi boş geçiyor
Sayfa 54 - Sinada YayıneviKitabı okudu
··
36 görüntüleme
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Zaman o kadar hızlı akıyor ki, bu bir tek bende mi rahatsızlık şeklinde gerçekleşiyor bilmiyorum. Şu an bunları bu tarihte yazıyorum fakat 10 gün sonra o tarihe kadar sanki 1 sn. geçmiş olacak gibi bir algıda yaşıyorum uzun zamandır. Saati ve zamanın algısını her düşündüğümde de açlara ve yoksullara elimi uzatmak için geç kaldığımı anlıyorum. Bu yüzden yazar haklı. Yoksulluğa beş var olarak görüyorum sanırım saatleri. Esas sefillerin bizler olduğunu söylemiştim çünkü önceden. Ümit mi? O zaten yaşam okyanusunda en derinlerde parıldayan bir inci. Dalgıçlar ise vurgun yiyor ulaşacağım diye.
meltem şen okurunun profil resmi
Zaman hızla geçerken.. bunu en büyük hatırlatıcısı sanırım sanat oluyor. Bi' şarkının yarımlık-havada bir cümlesi, ya da bir kitabın vurgun iki satırında rastlanılıyor bi' şekilde. Kendi adıma daha dün gibi hatırlıyorum geçen yazın başlangıcını, oysa çoktan bir sene bitti bile. Tüm bu süreçte, yaşamsal sıradanlıkta, akışta sizin de değindiğiniz gibi kaçırılan/kaçırdığım nice şeyler geçti yanımdan. Ve bu durum istemsiz bi' kaygı yaratıyor kişide, doğru yaşıyor muyum, neleri kaçııyorum, yaşamam gerekeni mi yaşıyorum, neleri yapalıydım? Bu kaygı kimi zaman toplumsal, kimi zaman siyasi kimi zamansa kişisel bi' renge bürünüyor benim dengesiz dünyamda. Zamanın duraksızlığıyla beslenen bu kaygısal zehrin en büyük panzehiri de zaman, ne ironik! Ancak anı değerlendirerek, etkin kullanımla bu kaygının önüne geçil(ebil)irmiş. Yine de bu çok belki'li bi' sav. Çünkü irrasyonel bir varlık olan insanın zamanı algılayışının, onu değerlendirmesinin önünde koskoca bi' duygular ormanı, yaşamsal aylaklık, duraksızlık var. Engellenimi kısmi amaçlara, hedeflere, isteklere bağlanabilen bu aylaklıkta en farkında olunan şey, zamanın kayganlığı, başlangıç. Yine de tüm tutunuşuyla insanın isteğini yapma, gerekeni yapabilme konusunda (yaşanan zamansal sorunlara rağmen) sert, bildikli bi' başına buyrukluğu kararlılığı var, geçmişin örnekleri bugünü çıpalıyor. Kaygı, harekete geçmede kişinin itkisi olabiliyor, ama zihnen ümitkar olmanın da itkisel bi' gücü var. Bu noktada sizi ümitli olmaya davet ediyorum.
Haticezz okurunun profil resmi
konuyla alakasız belki ama "saatim her zaman Ayten'e beş var ya da Ayten'i beş geçiyor " Ümit Yaşar Oğuzcan satırlarını hatırlattı..
mdh