Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

368 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Kitap Kıyımı: Her Şeyi YAK GİTSİN - III
“Meclisteki bireyler açıkça kitapları yakmanın işe yaramadığını, yazarların yakılması gerektiğini söyledi.”
Jean-Jacques Rousseau
Jean-Jacques Rousseau
* Yazının icadından; Kil tabletlere, Kil tabletlerden; Rulo Papiruslara, Kodekslere, İpek Yazmalara, Kitaplara… Dünden, bugüne ve yarına... Ateşin çemberinden, kitabın tarihine bir yolculuğa çıkıyoruz. Bu yolculuk pek iç açıcı olmayacak. Kitabın tarihi ile ilgili bilgilerim, bu kitapla beraber alt üst oldu. Bildiğim her şeyi bir kenara bıraktım, bilmediğim ne varsa hafızama almaya çalıştım. Bilmediğim şeylerin çok olduğunu anlayınca, yavaş yavaş okumaya ve not almaya başladım. İncelemenin yarısını kitap bitmeden önce yazmaya başladım. Okumanızı tavsiye edeceğim ama, canınız yanacak şimdiden uyarayım(!) * Kitapların yok olma nedenlerini William Blades şu şekilde sıralamış; “ATEŞ, su, gaz, ısı, toz, ihmal, bilgisizlik, kötülük, koleksiyoncular, kitapçılar, kitap kurtları, böcekler, çocuklar ve hizmetçiler.” Baze’in araştırmasına göre kitapların %60’lık bir oranı hesaplanarak, yani bilerek yok edilmiştir. Çoğunluğu yakılarak. Geri kalan %40’ın içinde ise, yangınlar, kasırgalar, seller, depremler, tsunamiler, hortumlar, muson yağmurları var. Geçmişte kil tabletlere yazılırdı, en kolayı su baş düşmanıydı. Kağıt üzerine yazılmaya başlandığında ise; baş düşmanı bağnazlık ve yardımcısı ATEŞ’ti. Sadece kitap yakmadılar, fikirleri yaktılar, geçmişi yaktılar, yaşam biçimlerini yaktılar, yetmedi İNSANLARI yaktılar, kazıklara oturttular, çarmıha gerdiler, bir direğe bağlayıp taş yağmuruna tuttular, dine küfür saydılar; kafir ilan ettiler, engizisyon birlikleri ve mahkemeleri kurdular insanlığa ve dünyaya korku saldılar. Kitabın geçmişi, aynı zamanda insanlığında geçmişidir. * Tarihte gerçekleşmiş olan gerçekliğe, ironi ile yaklaşalım… Kur'an mı, YAK GİTSİN! İncil mi, YAK GİTSİN! Tevrat mı, YAK GİTSİN! Bütün Dini kitapları YAK GİTSİN! Hepsini yakmışlar, yok etmişler. Mağaralara saklamışlar, buldurmuşlar yakmışlar. Toprağa gömmüşler, onları da bulmuşlar. El yazması olanları ayırmamışlar, ateşe atmışlar. Çoğaltılması yasaklanmış, karşı çıkanları yakmışlar. Kitapları yakacakları için, ezberlemişler. Kitaplar yandıkça ezberlerinde olanı yazmışlar. Bu bize şu soruyu en başından sorduruyor, geçmişten gelen metinler, gerçekten ilk yazılı olan hali ile karşımızda mıdır? Cevabı incelemeyi okudukça, kendiniz vereceksiniz buna eminim. Kil tabletler, YAK GİTSİN! Kodeksleri, YAK GİTSİN! Metinleri, YAK GİTSİN!, Kitapları, YAK GİTSİN! Mürekkebi, YAK GİTSİN! Matbaayı, YAK GİTSİN! Yayınevlerini, YAK GİTSİN! Kitap Satanları, YAK GİTSİN! Düşünenleri, YAK GİTSİN! Şairleri, YAK GİTSİN! Yazarları, YAK GİTSİN! Öğretmenleri, YAK GİTSİN! Din adamlarını, YAK GİTSİN! İlk Çağı, Orta Çağı, Yeni Çağı YAK GİTSİN! Aztekleri, Sümerleri, Antik yunanı, YAK GİTSİN! Moğolları, Çinlileri, Bizansı YAK GİTSİN! Tükleri, İngilizleri, Amerikalıları, YAK GİTSİN! İlk önce yazılı olan her şeyi yakmışlar, yetmemiş insanları yakmışlar. Herkesi, her şeyi yakmışlar. Milyonlarca kitabı yakmışlar, kütüphaneleri yakmış, yıkmış, yağmalamışlar. Krallar yaktırmış, Papazlar yaktırmış, Hahamlar yaktırmış, Hocalar yaktırmış, Komutanlar yaktırmış, Yazarlar yaktırmış, Kraldan çok Kralcı olanlar yaktırmış, sonra kralcıları da yakmışlar. Ateşin ortasına atıp, cayır cayır yakmışlar. MS. 3. Yüzyılda, bolca kitapların özetleri çıkmaya başlamış. Yani Platon yazmış, herhangi birisi bunu kopyalamış, yazmış, çarşıda satmış. Kitaplar Yunan’da o şekilde satılırmış. Şimdi adını vereceğim düşünürlerin, yazarların, şairlerin yazıları ve kitapları bir şekilde günümüze kadar gelmiş, gelmiş gelmesine de nasıl gelmiş? Özelikle uzun kitapların özetleri çıkarılmış, sonra çeşitli nedenler ile kitapların asılları yok edilmiş, toplatılmış, yakılmış vs. geriye özetler kaldığı için, değer görmeye başlamış. Bir eserin kendisi değil de, günümüze özetleri kalmış. Şimdi, kitaplığıma baktım, Homeros’un İlyadası’nı gördüm. Hem kitabın içeriğine baktığımda, hem geçmişte yaşanmış kitap katliamlarına baktığımda bu kitabın orijinal bir metin olma ihtimali yok gibi duruyor. Bir de şöyle garip bir durum var ki, kitap kopyacıları kitabın orijinal halini de değil, kendi fikirlerini de eklerlermiş, hatta düzeltme yapılır, o şekilde satılırmış. Çok ilginç bir durum. Mısır, Antik Yunan, İskenderiye, Çin, Roma, İstanbul’un Fethi, İslam Dünyası, Orta Çağ, Latin Amerika, Rönesans, İngiltere, Fransa, İspanya, Amerika…. Şili, Arjantin, Bosna-Hersek… YANGINLAR, SAVAŞLAR… Kitap Kıyımının olmadığı dönem yok. İncelemenin bu kısmını kitabın yarısını okuduğumda yazdım. Geri kalan kısmı ise, daha can yakıcı olmakla birlikte, neşteri vurup, hastayı kurtaramadığımız bölümdür! * TITANIC BUZDAĞINA ÇARPTI, İÇİNDEKİLERLE YOK OLDU. KİTAPLAR İSE İNSANLIĞA ÇARPTI, TIPKI BİR VOLKANİK DAĞA ÇARPAR GİBİ, KÜL OLDU! Kitapların yakılması dediğimizde aklımıza hep Naziler geliyor sanırım. Muhtemelen bunun nedeni görseller. Yaptıklarını göstermeyi ve propagandayı sevmeleri, yaşanmış ya da yaşanmamış birçok olayda Nazilerin adını ön plana çıkarıyor. İlk metinlerden, bugüne gelindiğinde yaşanmış acıların bir tarifi yok. Fırınlarda yakılan kitapların, insanların yakılmasına esin kaynağı olduğu düşünülüyor. Kitapları yakanlar elbet insanları yakacaklardı, yaktılar da. Yalnız, kitapları yakanların bir özelliği var. Kitap okumayı ve kütüphane oluşturmayı sevmeleri. Bunun en çarpıcı örneği Hitlerin ve Nazilerin Propaganda Bakanı Goebbels. "1933'te Nazilerin kitap yakmasını ciddi bir kitapsever olan Joseph Goebbels organize etti." #39272793 Goebbels’in nasıl iki yüzlü olduğunu size bir fotoğrafla kanıtlamak isterim. Bu fotoğrafın adına “Nefretin Gözleri” adı verilmiş. 2018 yılında Twitter da paylaşılmıştı ben de kaydetmiştim. Fotoğraf: ibb.co/34LKdq3 Hikayesi İçin buyurunuz: wwturkiye.org/nefretin-gozleri Fotoğraf hikayesi de aynı kitaplarda ki durum gibiydi. Hitler de okuyordu, Goebbels’te okuyordu. Ama bu durum değişmeyen bir şeyi de ortaya çıkarıyordu.
George Orwell
George Orwell
‘ın
Hayvan Çiftliği
Hayvan Çiftliği
‘ni okuyanlar şu manifestoyu hatırlarlar: "BÜTÜN HAYVANLAR EŞİTTİR AMA BAZI HAYVANLAR ÖBÜRLERİNDEN DAHA EŞİTTTİR!" #39870000
1984
1984
,
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni Dünya
,
Yakma Zevki
Yakma Zevki
,
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451
ve niceleri benzer alıntılarla doludur… 1933 Yılında Naziler bir kıyımın tüm ülkede nasıl uygulanabileceğini gözler önüne serdi. Planlı bir şekilde organize olunmuş ve meydanlarda kitaplar yakılmıştı. Kitapları yazanlar, bu durumu izlemek durumunda kalmıştı. Seslerini çıkaramamış ve göz bebeklerine yansıyan alevleri yüreklerinde hissetmiş, içten içe yanmış, insanlıklarını belki de orada bırakmışlardı. Törenler düzenlenerek kitaplar yakılmış, olay Goebbels’in deyimiyle “Alman ulusunun iç ve dış temizliği” olarak dünyaya takdim edilmişti. 1933’ten birkaç kare; ibb.co/qBthL3P ibb.co/xLNVqJN ibb.co/mSmg1Zc ibb.co/zRjLqr8 İspanya İç Savaşı zamanında ne kadar kitap yakıldığı, ne kadar kütüphane tahrip edildiği, insanlığa ne kadar zarar verildiği bilinmiyor. Karmakarışık bir savaşın içinde, karmakarışık kararlar nadide el yazmalarının sonsuza dek yok olmasına neden olmuş. Bilinçli ya da bilinçsiz yapılan her yok etme olayları, korkunun yansımasıydı. Eleştiriden ve fikirlerden öyle korkmuşlar ki, çözümü kitap kıyımında bulmuşlardı. Belli oranda bunu gerçekleştirdiler. Bazı el yazmaları ve kitapların kopyaları yoktu. Ender eserler sonsuza kadar yok oldu. Franco’nun zararı hem insanlığa hem de tarihin anlaşılmasına darbe vurdu. Mao’nun Kızıl Muhafızları, Hitlerin SS’i SA’sı, Franco’nun Polisleri, Aşırı Radikal Askerleri, Stalin’in NKVD’si vardı. Hepsi tek bir parmak işaretini bekliyordu… Hepsi kendi içlerinde tüm güçlerini aldıkları emirleri uygulamakla kullanmışlardır. Sorgulamadan itaat etmişlerdir. Milyonlarca insanı katletmişler, milyarlarca metni yok etmişlerdir. İnsanları katledenlerin, kitaplara masumca yaklaşması beklenebilir miydi? Sovyetlerde, Nazilerde, İspanya’da ne olduysa Çin’de de o olmuştur. Hiçbir farkı yoktur. Binlerce kütüphane talan edilmiş, yazarları idam edilmiş, yayıncılar kurşuna dizilmiş, satanlar hapislere atılmış. Mayıs 1933’te ki kitap yakma eylemleri esnasında
Sigmund Freud
Sigmund Freud
“Orta Çağ’da olsa beni yakarlardı. Bugün kitaplarımı yakmakla yetiniyorlar.” diyecekti. Kitapkırım ve Kitap Soykırımı tabirleri artık gazetelerde yankılanmaya başlamıştı. Günümüzde ki teknoloji sayesinde, birçok şeye hızlıca erişebiliyoruz. Sansür bile çok fazla dayanmıyor. O yıllarda bu eylemlerin yani kitap yakmanın boyutları çok fazla anlaşılmamıştı. Daha sonra fark edilmiş, sonuçları ağır olmuştu. Bir tarih, bu eylemlerle yok olmuştu. ibb.co/HC5ZSNv Avrupa Utancın bir diğer adı da Din üzerinden en büyük kıyımları yapan “ Engizisyon Mahkemeleri” idi. Orta Çağ’da kurulmuş olan bu bağnaz yapı, Avrupa’nın bir nevi terör örgütü gibiydi. Yasaklı kitaplar üzerinden, yapmadıkları kıyım kalmamıştır. Aynı şekilde diğer örnekler gibi insanlığa hakarettir. Sovyetler zamanında ihbar nasıl bir can simidi olmuşsa, bu dönemlerde de aynı şeyler yaşanmıştır. İnsanlar bir gün daha yaşayabilmek için, arkadaşlarını, akrabalarını, babalarını ihbar etmiştir. Kitapta da geçen bir durumu size başka kaynaktan aktarmak istiyorum. “Engizisyonun düşman olup cezalandırdığı insanlar arasında ünlü felsefeciler ve bilim adamları da bulunuyor ne yazık ki. Bunlardan en bilinenleri; Roger Bacon, Ockhamlı William, Giardano Bruno ve Galileo Galilei’dir. Büyütecin mucidi olan Bacon’ın suçu Fransisken tarikatını eleştirmekti. Bu nedenle 15 yıl hapis yattı. İngiliz filozof William, Papalığa karşı imparatorluğu desteklemenin İncil’e uygun olduğunu söylediği için mahkum edildi ancak hapis yatmadı ve kaçarak Münih’te sürdürdü hayatını. Bruno, Kopernik’in tezini destekleyip evrende dünyadan başka pek çok gezegenin de yer aldığını iddia etti. Maalesef o diğerleri kadar şanslı olamayacak ve “dinden çıktığı” söylenerek diri diri yakılacaktı. Galileo ise dünyanın ve diğer gezegenlerin güneş etrafında döndüğünü savundu. Fakat kilise tarafından yargılanınca, görüşlerinin yanlış olduğunu kabul ederek canını kurtarmayı tercih etti. Ardından da sürgüne gönderildi.” wannart.com/avrupa-tarihini... HEPSİ YAKTI! MİLYONLARCA EL YAZMASINI, KLASİKLERİ, KİTAPLARI YAKTI! OKUMADAN YAKTILAR! KENDİLERİNCE DEVRİMLERİNE ZARARLI OLAN HER ŞEYİ YAKTILAR! İSPANYA’DA KURŞUNA DİZDİLER, ALMANYA’DA FIRINLARA ATTILAR, KİTAP KÜLLERİ GİBİ, İNSANLAR BACALARDAN UÇUŞTU! Kitap KIYIMI, aynı zamanda İNSANLIK kıyımıydı. Her bir kitapta İNSANLIĞI yaktılar! https://1000kitap.com/yazar/yevgeni-ivanovic-zamyatin_3344 ... Distopya dendiğinde ilk akla gelmesi gereken
Biz
Biz
i yazmıştır. 1984’ün, Cesur Yeni Dünya’nın ve birçoğunun fikir babasıdır. SOVYET rejimi tarafından sürgüne gönderilmiştir. Ve sürgünde ölmüştür. Ölümünden önce ise şu sözleri söylemiştir; “Rusya’da bir yazarı onurlandıran şey kitaplarının yasaklı yayınlar listesinde olmasıdır.” Bu kıyımları yapanlar, BİZ kitabında şu alıntıya kulak verebilse ve biraz insan olabilselerdi keşke… "Ancak dostlarım, biraz düşünmek lazım, çok faydalı oluyor." #29045984 Geçmişe bir bakalım, hangi kitaplar yakılmış, hangi yazarlar yasaklanmış… Günümüzün değerini anlamak için, bu listelere ve kitapların konularına iyi bakmak gerekir. * İvan Denisoviç’in Yaşamında Bir Gün, Aleksandır Soljenitsin, * Gazap Üzümleri, John Steinbeck, * Felsefenin Temel İlkeleri, Georges Politzer, * Don Kişot, Cervantes, * Cesur Yeni Dünya, Aldous Huxley, * Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, George Orwell, * Bülbülü Öldürmek, Harper Lee, * Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok, Erich Maria Remarque, * Anne Frank’ın Hatıra Defteri, Anne Frank, * Alis Harikalar Diyarında, Lewis Carroll, * Canterbury Hikâyeleri, * Doktor Jivago, Boris Pasternak, * Dönüşüm, Franz Kafka, * Hamlet, William Shakespeare, * İnsan Hakları, Thomas Paine, * Kruşçev’in Anıları, Nikita Kruşçev, * Hayvan Çiftliği, George Orwell, * Madame Bovary, Gustave Flaubert, * Tom Amca’nın Kulübesi, Harriet Beecher Stowe, * Ulysses, James Joyce, * Çıplak Şölen, William S. Burroughs,, * Zabit ve Kumandan ile Hasbıhal, Mustafa Kemal, * Yaşadıkça, Rıfat Ilgaz, * Azizname, Aziz Nesin, * Böyle Bir Sevmek, Attilâ İlhan, * Yengeç Dönencesi, Henry Miller, * Yaşam ve Yazgı, Vasili Grossman, * Harry Potter ve Felsefe Taşı, J.K. Rowling, * Medarı Maişet Motoru, Sait Faik Abasıyanık, * Türlerin Kökeni, Charles Darwin (…) Birbirinden farklı yazar ve kitaplardan üzücü bir seçkiye tanık oldunuz. Bunun daha fazlası elbet var. Bir kısmı yasaklandı, bir kısmı basılırken toplatıldı, yakıldı, parçalandı ya da yeniden dönüşümde hamur kağıdı yapıldı. KÜLTÜREL KARARTMA Şili, Arjantin, Bosna… Hepsi birbiri ardına aynı kıyımları yaptılar. Bosna için ayrı bir parantez açmamız gerekiyor. Kitabı okuyana kadar, yaptıklarının büyüklüğü hakkında bilgim yoktu. İnsanlık tarihine insan kıyımları ile yazılmışlardı. Dünyanın en büyük kültürel kıyımını yaptıklarını bilmiyordum. Bu savaş esnasında yapılan kıyımı, Naziler bile başaramamıştı. Nefretin Özel Bir Türü: BOSNA! Bosna-Hersek kütüphanesi, savaş esnasında üç gün boyunca yanmış. 25 Ağustos 1992’de topçu ateşine tutulmuş, Sırp General Ratko, 25 yangın mermisiyle ateş emrini vermiş. Kütüphane de 1,5 Milyon Cilt Kitap, 155 nadir bulunan metin, 478 el yazması ve milyonlarca süreli yayın bulunuyormuş. Bir kısmı kurtarılmış ama büyük bölümü yok olmuş. 1888’de kurulan Bosna-Hersek Ulusal Müzesi’nin baş kütüphanecisi Kemal Bakarsic “Saldırı yarım saatten az sürdü,” diye yazar ve devam eder: “Yangın ertesi güne kadar devam etti. Güneş kitapların dumanıyla örtüldü, yanmış kâğıt yaprakları, gri külden kırılgan sayfalar siyah bir kar gibi aşağıya süzüldü. Bir sayfayı yakaladığınızda sıcaklığını hissedebiliyordunuz ve sıcaklık dağılıp da sayfa avucunuzun içinde toza dönüşene kadar, bir an için garip bir tür siyah gri negatifte bir metin parçasını okuyabiliyordunuz.” Sy.270 ARJANTİN 1983’e kadar dikta rejimi ile yönetildi. Milyonlarca kitap yakıldı. 30 Ağustos 1980’de CEAL Yayınevi tarafından basılmış 1,5 Milyon kitap boş bir arsaya dökülüp yakıldı. Dünya da yüzyıllar boyu; Milyonlarca kitap yakıldı, binlerce yazar hapsedildi, sakat bırakıldı, dinden aforoz edildi, öldürüldü, ibreti aleme örnek olsun diye kurşuna dizildi, yayınevleri basıldı, yakıldı, yıkıldı, sansür uygulandı, matbaalar talan edildi, makineler parçalandı, kütüphaneler yakıldı, bilinçsizce harap edildi, el yazmaları yok edildi, tarihin büyük bir bölümü bu kıyımlara kurban gitti(…) * İstanbul’un fethi sırasında yaşananlar, denizlerde ki Türk korsanlar ve gemilerin batması nedeniyle yok olan kitaplar, Moğollar, Irak kültürel mirasının bile istene talan ettirilmesi, kitapların bakımsızlıktan yok olması, kütüphanelerin bakımsızlıktan çürümesi, kitapların üretim kaynaklı asitli bileşenlerden dolayı kendi kendine yok olması, kemirgenlerin hasar verdiği kitaplar ve benzeri konulara değinemedim. Bu ve daha fazlasını kitapta bulacaksınız. Kitapların başına gelmiş olan her şeyi bu kitapta bulacaksınız. Her bir konu, her bir örnek araştırmanız için, okumanız için size yeni bir kapı açıyor. Bu kitabın kaynakça ve dipnotlar bölümü ayrı bir zenginlik içeriyor. Rakamlarla bu yıkımı yakından hissedin. Faydalanmanız dileğiyle… Not: Kitabın PUAN ortalamasına inanmayın, birileri kitabı okumadan puan vermiş ve ortalamasını düşürmüş. Titizlikle yıllara yayılan bir emeğin ürünü olan bu kitap, verilecek 10 Puandan bile daha fazlası. Kitap kıyımı ne ise, bile istene puan ortalaması düşürmekte aynı kafadır. Dünyanın insanlara ve bilgiye katlanabildiğini sanmıyorum… * Kitapları sevdiğinizi söylüyorsunuz ve bu kitabı hala okumadınız mı? O zaman kitapların ve insanlığın acı tarihini okumak boynunuzun borcu olsun! 10/10 * John Milton: “İyi bir kitabı öldürmekle bir insanı öldürmek aynı şeydir(...)" #39271972 -Bu inceleme 10 Word Sayfası uzunluğundadır, 2165 sözcük içermektedir.- O zaman; incelemeyi de YAK GİTSİN!
Kitap Kıyımının Evrensel Tarihi
Kitap Kıyımının Evrensel TarihiFernando Baez · Can Yayınları · 2018109 okunma
··
2.469 görüntüleme
Nesrin A. okurunun profil resmi
İnceleme pazarlama ve zorla okutmada başarılı bir taktik olmuş etiketlemek :) Bir kitapseverin kitap yakması, 'her insan öldürür sevdiğini' dizesini çağrıştırdı bana. Prof. Kien son nokta bu konuda. Kitap yakma konusu açılınca en bilindik konu olan İskenderiye kütüphanesi geçmemiş incelemede. Onunla ilgili neler vardı? Ben de uygun bir zamanda okurum büyük bir ihtimalle bu kitabı, elinize sağlık.
1 önceki yanıtı göster
Murat Ç okurunun profil resmi
Amaç o değildi, yoksa bütün herkesi eklerdim. Osman'a da söyledim, kitabın ortalarında aklıma gelen bir şey. Hepimiz yanmalıyız aslında dedim. Oradan çıktı fikir ama bu vesile ile daha çok okuyan olduysa, kötü bir şeye dönüşmemiştir diye düşünüyorum. :))) Antik Yunan, İskenderiye Kütüphanesi ve dönemlerde yaşanan fetihlerin yol açtığı kıyımlara girmedim, çok uzayacaktı, yarım yarımda yazmak gelmedi içimden. Onları https://1000kitap.com/meleenk yazacak! :)) Özellikle barbar Türkler kısmı, iyi okunmalı. Çünkü bu yafta, günümüze kadar ulaşmış durumda. Korsan Türklerde var. Dedim her yerdeler, maşallah! :) Kitabı edinmenizi ve okumanızı kesinlikle tavsiye ediyorum. İncelemeyi okuduğunuz ve yorum yaptığınız için teşekkür ederim. :)
Kaan okurunun profil resmi
Böyle üzücü ve vahim bir konuyu anlatan kutaba ancak böyle güzel bir inceleme yazilabilirdi, emeğine sağlık ☺ Bu kitap kıyımlari genellikle diktaya dönmüş yönetimlerde oluyor, en azından çok büyük çoğunluğu. Çünkü diktatör güçlü gözükse de aslında bir o kadar da korkaktir, her şeyden korkar ve bu nedenle hayatın her anını yönetmeye çalışır: Mesela diktatörun futbol takımı olur, diktatörun sineması, Tiyatrosu olur gibi. İşte diktatör en çok da kitaptan ve onun yazarlarından korkar. Ama en çok kitaptan korkar. Çünkü kitabını yakarsan yazarı susar. Lakin kitabın ilham verdiği insanlar kolay kolay susmazlar, başta susuyor gözükür ancak alttan alta birikerek gün yüzüne çıkar ve diktatörun sonu gelir. Bu nedenle her diktatörun baş düşmanı kitaplardir. Ancak diktatörun istediği kitaplari okuyabilirsiniz, orası ayrı :)) Bu nedenle bence bir yönetim ne kadar iyi olursa olsun, üst üste iki dönemden yonettikten sonra başa gecirilmemeli, bir mola verdirilmelidir. Hani bu ülkesine göre bir dönemden sonra mola şeklinde de yapılabilir. Ancak kesinlikle iki dönemden sonra mola verdirilmeli. Çünkü ne kadar yola iyi başlasa da kişi kendisinin vazgeçilmez olduğu hissine kapiliyor ve herkesi dusmanlastiriyor her geçen sene daha çok güç istiyor ve başta yaptığı üç beş iyi icraat ile halkın da güvenini aldığı için destek buluyor ve giderek dikta bir yönetim oluşuyor. Bu nedenle madem çok iyi birisi, madem ülkesini çok seviyor. İki donemden sonra bi ara ver kardeşim; başkası da bi yönetsin, sonra istersen gene gel, hem ara verince insanlar seni Özler kıymetini bilirler :) Sonuçta, bu şekilde bir uygulama veya daha sistemli bir uygulama ile diktanin önüne geçilmesi ile en azından bundan sonraki zamanlarda kitap yakmanin, özgür düşüncenin engellenmesinin önüne geçilebilir. (BENCE)
Murat Ç okurunun profil resmi
Bir uzun yorum daha. :)) Yorumları cevaplarken yeni bir inceleme daha yazıyorum. :))) Dikta dediğimiz şey, başındakinin kendisine göre hep daha iyisini yaptığı ve yapacağını öngörmesi üzerine sürüyor sanırım. Ben gidersem neçe olur bu halkın hali. :)) Korku her şeyin başı. Özellikle Sovyetler, Naziler, Faşist Italyanlar, Faşist Franco dönemlerinde yazılan kitaplar çok kıymetli. Korkuyu daha iyi anlıyor insan. Şu an nasıl ki alıyorlar içeri. O zaman da pek zahmet etmeyip duvar dibinde kurşuna diziyor, yakıyor, imha ediyorlarmış. Atış serbest! Yaşanan acıların yanından geçmiyoruz. O dönemlerde yaşamadığımız için şanslıyız mı dedem bilmiyorum. Muhtemelen uzun yapamazdık. Bu kafalarla hiç yapamazdık. :)) Uzunca yorumunla katkı sağladığın için teşekkür ederim. Fikrine, parmaklarına sağlık çok sağol.
1 sonraki yanıtı göster
Metin T. okurunun profil resmi
Ben ne okudum şimdi? Yahu bu ne? Yangın var a dostlar. Yangın var! Terlettin şerefsizim. Yüreğimi ağzıma getirdin. Korku değil, kocaman lirik bir heyecan. Küçük bir çocuğun şiir okuması gibi. Sen bu metinden öyküye geçtin he mi? İyi ettin. Yuh be Murat. Terlettin be. <<TITANIC BUZDAĞINA ÇARPTI, İÇİNDEKİLERLE YOK OLDU. KİTAPLAR İSE İNSANLIĞA ÇARPTI, TIPKI BİR VOLKANİK DAĞA ÇARPAR GİBİ, KÜL OLDU!>> Bosna'yı yeni öğrendim. Hepsi aynı bok. Sıkışmış insan adiliğin doruklarında yaşıyor demek ki? Alçaklığın Evrensel Tarihi'nin gönüllü yazarı. Bir alçaklık tarihi aslında yarattığı. Yevgeni Zamyatin okusaydı keşke. Ben seni NKVD'ye mi vereyim bilemedim. Kalem tutan elini öperim senin çocuk. Murat ben senin yüreğinden kocaman öperim.
Murat Ç okurunun profil resmi
Kitabın evrensel geçmişi içime işledi Metin abi. Son zamanlarda okuduğum kitap ve metinler beni bu konuda çok hassaslaştırdı. Bilgiye olan hoşgörüsüzlük sınır tanımamış. Erhan abi incelemeye yorum yapmıştı. Böyle bir etkinlik mi yapsan dedim, kitapların kıyımı üzerine farkındalık oluştururuz diye düşündüm, sağolsun kırmadı etkinlik yaptı. Öykü denemesi de buradan çıktı haliyle. <<Bosna'yı yeni öğrendim. Hepsi aynı bok. Sıkışmış insan adiliğin doruklarında yaşıyor demek ki? Alçaklığın Evrensel Tarihi'nin gönüllü yazarı. Bir alçaklık tarihi aslında yarattığı. >> Bosna katliamında ki kıyım, dünyada yapılmış en büyük kıyım olarak nitelenmiş. Özellikle doğu medeniyetinden bolca el yazması ve nadide eser yanmış. Milyonlarca kitap yakmışlar, kütüphaneleri dümdüz etmişler. Ben de kitabı okuduğumda öğrendim ve ağzım açık kaldı. Böylesi hisli bir yorum yapacak kadar incelemeyi içine işlettirebilmiş olmak benim için çok anlamlı Metin abi. Yazdığın her satır için çok teşekkür ederim. Çok sağol. Daha iç açıcı şeyler yazdığım bir konu olsaydı ama maalesef, bu bizim, yani insanlığın yıkıcı geçmişi. Ve geçmişin her anında tarifsiz bir acı yüklü.
Bu yorum görüntülenemiyor
Ged okurunun profil resmi
Bir an bismillahirrahmanirrahim dedim nooluyo bir şey mi yaptim 😹😹
Murat Ç okurunun profil resmi
hahahah :))) Kitapların kıyımına farklı bir bakış açısı ile bakmak istedim. Okurları da yaktım. :D
2 sonraki yanıtı göster
Gamze Ö. okurunun profil resmi
"Sen yanmazsan/ben yanmazsam/biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa..." gibisine yapıştırmışın herkesi Murat:))) İşten kafamı kaldırınca okuyup bilahare ayrıntılı yorum yapacağım incelemeye...
Murat Ç okurunun profil resmi
Biraz öyle oldu sanırım. :D Okuyup yorumlamanı bekliyor olacağım. :)
Samet Ö. okurunun profil resmi
Daha ilk cümleden yanmaya başladık. Yakmak söz konusu olduğunda beni en çok yakan 93'teki Madımak olayıdır, ilk cümlede kitaplar yetmez, YAZARLARI YAKALIM deyince Aziz Nesin'n (Bkz. Aziz BABA!) o günü anlatırken yazdıkları gelir, o oteldeki ateşi görmüş gibi olurum hatta yakamda bir sıcaklık hissederim. Ray Bradbury'nin senelerdir kitaplığımda süründürdüğüm Fahrenheit'ı da, 1984'teki "Yakmak tam çözüm olmuyor, öyleyse önce orijinalini yakıp kendimiz bir tane yazalım ki eksikliği hissedilmesin" kafası da bu kitap katliamlarına bir 'saygı' duruşuydu, her şeyin farkındayız demekti. Korku insana neler yaptırıyor, sözde 'temizlik' için yapıyorlardır bunu, kendilerini buna ikna etmişlerdi, 'zararlı' mecmuaların katli vaciptir. Midir??? Kalemine sağlık Murat hocam, sen bu sağlam ve her satırı emek verilmiş incelemeyi yazarak bize benzini dökmüştün, en sonda da kibriti ç...
Murat Ç okurunun profil resmi
Kitapta geçmediği için, ülkemize pek girmedim. Yoksa daha derin yazardım, haliyle içimizi yakan, izlerken dahi tüylerimizin diken diken olduğu bir olaylar silsilesi... Hala acısı taze, dün gibi... Bir kitaptan korkmanın manası yoktur, tabi cevap verebilirsen. Cevap veremeyecekleri çoğunlukla da anlayamayacakları için yok etmeyi kendilerine görev edinmişlerdir. Her dönemde sansür vb şeyler olmuş. Bizlerde bazı kitaplara sert eleştiriler getiriyoruz, içinde yalan olduğunu bildiğimiz için. Ama onlarda yakılmayı hak etmez, cevap vermek ve onların savlarını çürütmek daha gerçekçi bir çözümdür. Atatürk'ün, Bozkurt Mustafa Kemal kitabına gazetelerden cevap vermesi gibi mesela. Çok teşekkür ederim yorumun için. Çakmağı çakmak yok, ironide kalalım ve o çakmağı çakmak isteyenlerin elinden alalım, yerlerine çiçek verelim. Belki biraz yumuşarlar. Çok sağol tekrardan.
İbrahim okurunun profil resmi
Epigraf efsane :)) Bu arada Dante 'yi de yaktılar yanlış hatırlamıyorsam. Sevgilerimle..
3 önceki yanıtı göster
Murat Ç okurunun profil resmi
Dini bir törenle yakıldı diye biliyorum Dante'nin kitapları. Herkese nasip olmaz. Kardinaller falan. :) Teşekkür ederim yorumun için. Değişik hesaplamaların olur diye düşünmüştüm ama ucuz kurtulduk sanırım. :)))
Mithril / Nobody okurunun profil resmi
Eline sağlık hocam. Kitap yakımıma öncü olanların kitapları çok sevmelerini gerçekten yadırgamadım. Kitabı gerçekten seven, anlayam biri değerinin ve öneminin farkında olabilir, insanları ve düşüncelerini değiştirebilecek gücünü görebilir. Kitaplara değer vermeyen biri, yakmaya da değer görmeyecektir. Bir de... Ysaklı kitaplar listesindeki her kitabın sebebini anladım da... Harry Potter ne alaka? Londra'daki muggle'lara büyücülerin olduğunu mu ikna ediyormuş acaba?
5 önceki yanıtı göster
Murat Ç okurunun profil resmi
"Kitap yakımıma öncü olanların kitapları çok sevmelerini gerçekten yadırgamadım. Kitabı gerçekten seven, anlayam biri değerinin ve öneminin farkında olabilir, insanları ve düşüncelerini değiştirebilecek gücünü görebilir. Kitaplara değer vermeyen biri, yakmaya da değer görmeyecektir. " Kesinlikle doğru dedin. Ne olduklarını bildikleri için, kendilerince önlem alıyorlardı. Bir çok kitap okunmadan yanmış, o da ayrı bir konu. Harry Potter ... Netflix'te yayınlanan 1983 dizisi var. O dizide bir Polis Gücü var ve tek yaptığı Harry Potter kitaplarını bulup yakmak. :)))) Yazıda ki her şey gerçek, şaka gibi değil mi? Bu arada dizi 1984'ten esinlenme. Tavsiye ederim. Teşekkür ederim yorumun için. :)
7 sonraki yanıtı göster
Necip G. okurunun profil resmi
Çok etkili bir incelemeydi. Özellikle hafta sonuna bıraktım okumak için. Uğur Mumcu, Aziz Nesin, Ahmet Şık ve niceleri de geldi aklıma okurken... Dokunan yanmaya devam ediyor maalesef... Bu ateşi insanlar yakmış, söndürmesi gereken de onlar... Yani bizleriz... Yana yana söndürmek gerekiyor bu ateşi... Murat her incelemende üstüne koya koya dağ gibi bir adam oldun:) Enerjin, öfken, isyanın inan bana seni takip eden her birimizi etkiliyor. Mutlaka yeni bir bakış açısıyla ayrılıyoruz satırlarından. Emeklerin için çok teşekkürler. Varolasın... Sevgilerimle...
Murat Ç okurunun profil resmi
Altta Metin abi, şimdi de sen Necip abi. Öyle yorumlar yapıyorsunuz ki, cevap yazarken ne diyeceğim şaşırıyorum, öncelikle sizleri tanımanın paha biçilemez bir manevi zenginlik olduğunu bildireyim. Sağolun, iyi ki varsınız! Ülke içine girecektim ama kitapta bu konuya değinmemişti yazar. Sınırlarımıza gelmiş olsa da, içeride ki durumlara girmemişti. Moğallardan ötürü, Türklere karşı bir kaç değişik üslup kullandığında biraz kızmıştım ama genel olarak tüm kültürlerde kitap kıyımı yapanlara sert üslup kullanarak yorumda bulunduğu için haklı buldum. Ben de incelemeyi uzatmamak adına bilerek girmedim. Yoksa kim bilir neler yazardım, acısı hep taze... <<<Murat her incelemende üstüne koya koya dağ gibi bir adam oldun:) Enerjin, öfken, isyanın inan bana seni takip eden her birimizi etkiliyor. Mutlaka yeni bir bakış açısıyla ayrılıyoruz satırlarından.>>> Aklıma 1984'ten bir alıntı geldi. ''Bize duymak istediklerimizi söyleyen kitapları severiz...'' Böyle olunca da, yakınlık gösterdiğim şeylere daha bir hisle yaklaşıyorum sanırım. İncelemeyi bilerek hafta sonuna saklamış olman, okuman, yorumlaman. Ne diyebilirim ki, bunlar çok fazla gurur okşayıcı şeyler. Bir şey diyemiyorum. Çok sağol abi! Sen de varolasın...
1 sonraki yanıtı göster
46 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.