Gönderi

Sümer-Türk Dil İlişkileri Konusundaki Düşünceler
Sümerologların hemen hemen hepsi, Sümer dilinin temelinin Ural-Altay dillerden oluşan bitişimli dil grubuna ait olduğunu kabul etmektedirler. Onlardan Hommel, Poppe, Zakar gibi uzmanlar ise Sümer dilinin doğrudan doğruya Türk dilinin akrabası veyahut onun kökü olduğunu teyit etmektedirler. Meselâ Hommel şöyle yazar: “/.../ şimdi biz Sümerlerin yaşam şartlarını öğrenmekle beraber, tekrar onların uzun zaman kutsal sayılmış “diline” dönüyoruz. Bundan sonraki iddialarımızda bu dilin Ural-Altay dilleri ve daha çok uzaktan İndo-German dilleri ile akraba olduğunu kuşkusuz ifade etmemizin yanı sıra, çeşitli kaidelere uyan sözcükler ve onların kendi aralarındaki ilişkilerini dikkate alarak, onun temelini oluşturan söz diziminin kuzey dilleri veya başka deyimle Turan dilleri ile aynı olmuştur da diyebiliriz. Sümercede, Samî dilleri için çok yabancı olan, fiilin cümlenin sonunda gelmesi, edatların yerine “hal eklerinin” kullanılması ve buna benzer dil özellikleri bizi bu dil ile başka diller arasında akrabalık ilişkileri aramaya sevketmektedir. Sıfatın ismin ardından ve “ilgi durumunda” bağımlı sözcüğün baş sözcüğün ardından gelmesi gibi eski Sümerce metinlerde geniş çapta kullanılmış olan unsurlarda Samî dillerinin etkisi açıkça görülür. Bu konuda Türk lehçelerinden olan ve bünyesinde Samî dillerinden olan İbranice’den alınmış kelimeler bulunan Karaim Türklerinin dilinde çok ilginç benzerlikler vardır. Sümerler özellikle başka dillere verdiği sözcükleri ve yazısı vasıtası ile dil, din ve kültür bakımından Samî ırklardan oluşan Babillileri o kadar derin o kadar güçlü etki altına almışlar ki, Sümer metinleri muhafaza olunup kalmamış olsa da, her adımda onları açıkça tanımak mümkün olacaktı. Böyle kıymetli dilin karakterini belirlemenin çok büyük önemi vardır. Her şeyden önce bu dilin Samî dillerden çok eski olduğunu (yukarıda söz ettiğimiz bazı etkiler hariç) dikkate alarak, hangisi olursa olsun başka bir dil ile akrabalığı aranmalıdır. Oppert 1950’li yılların sonlarında ve maalesef 1883’te erken vefat eden Francois Lenormant (1874’ten itibaren) Sümer dilinin Ural-Altay dilleri ile akraba olduğunu ortaya koymuştur. Gerçekte Oppert’in Macar, Moğol ve Mançu dillerinin bazı kelimelerini mukayese ettiği dönemde Lenormant kendi eserlerinde kelime ve gramer mukayeseleri aracılığı ile Ural-Altay dillerine birinci sırada yer vermekteydi. Burada ele aldığımız mesele ise, maalesef bugüne kadar araştırmacılar tarafından takip edilmedi. Ancak mukayeseler, Ural-Altay dil grubunun Altay dalı ile Sümer dili arasında doğrudan ve yakın akrabalığın inkâr edilemeyecek sonuçlarını ortaya çıkarmıştır.
·
5 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.